MORİ /JK

15

Acil yardım istiyorum.
Ses verin
Acil yardım istiyorum
Merkez!

Biri bana Dünya'da deniz kızlarının olup olmadığı hakkında bilgi verebilir mi?

Çünkü karşımdaki bana dua eden erkeğin bir deniz kızına aşık olmuş olabileceğine inanamıyorum.

Sakin ol Mori sakin ol. Daha düne kadar melekleri de görmüyordun ama şimdi görüyorsun. Onlar Dünyada varsa bunların olması olağan dışı değil. Sana sakin olmanı söyledim.

Yarın evlilik teklif edeceğini daha yeni söylerken ben kafamda bin türlü şey döndürüyordum. Burada emin olabileceğimiz tek bir şey o da bu işi karıştırıcak bir şahısın olması. Jeon Jungkook.

İsmi Bambam olan bu arkadaş cidden başıma büyük bir yük bindirdi. Uff. Plan yapmalısın Mori. Aklını kullan. Beynini çalıştır.

...

Hedefimi gözümde kestirdikten sonra ona bir yabancı gibi hafifçe çarpıp kitaplarımın yere düşmesini sağladım.

Araştırmalarım sonucu Tae'den deniz kızlarının yaşadıkları yerleri bulmasını istedim. Buraya en yakın olan yeri tespit ettim. Büyük ihtimalle bu deniz kızı oralarda bir yerlerde. Kitaplarımın arasında bir kart var. Kartta kutlamalar için süsleme yapan bir yerin telefon numarası yazıyor. Buradaki telefon numarası benim ama kullanmıyordum şimdi bunun için kullanacağım.

Bambam benden özür dileyerek yere eşyalarımı toplamama yardım etmek için eğilirken bende defterimin arasındaki kartı ona çaktırmadan yere koydum. "Asıl ben özür dilerim. Size çarpan bendim" Bana gülümseyerek kitaplarımı verirken ona arkasını işaret ettim. "Yerdeki kartı da uzatabilir misin?" O kartı almaya arkasını dönerken eşyalarımla beraber hızla ortadan kayboldum

Aferin Mori plan başarılı.

Bir yere saklanıp onu izlemeye başladım. Elindeki kartla beraber etrafa bakınıyordu. Bulunduğum yerden yavaşça ayrılmaya başladım. Şimdi aramasını beklemeliyim.

...

Aramayı beklerken festival hakkında neler yapabileceğimi düşünmeye başladım. Yolda kulaklıklarımı takmış yürüyordum.

Birine çarpmamla hemen başımı eğip özür diledim. O ise beni durdurup kulaklıklarımdan birini çıkardı. Ona 'ne yapıyorsun?' bakışı atarken karşımdaki beni bir başkasıyla karıştırmış olabileceği ihtimali de kafamdaydı.

"Siz şu ......'ta çalışan garson değil misiniz?" Orada çalıştığımı nereden biliyor? Galiba oraya sık sık gelenlerden biri. De orada çalışıyor olmam muhabbet etmek için bir sebep mi? Bu aralar cidden tanımadığım insanlar hayatıma çok fazla giriyor.

"Evet. Sizde oranın müşterisi olmalısınız sanırım." Önümdeki adam ceketini düzeltti ve yerinde dikleşti. "Hayır ben oranın sahibiyim." Neğ? Ne! NE! Hızlıca diğer kulağımdaki kulaklığı da çıkardım ve çantama sıkıştırdım.

"İstifa ettiysen mektubun elime geçmedi? Neden işe gelmiyorsun?" Ne diyim yani melek oldum da ondan mı diyim. "Pardon adınız neydi?" Dedim nazikçe. "Oh Sehun" Evet şimdi bir açıklama bulmalıyız. Hm öhüm evet.

"Ee sıkıntılar yaşadım evimle ilgili toparlanmam uzun sürdü. Aslında istifa mektubumu vericektim ama şehir dışına çıkmak zorunda kaldım. Buraya gelince de unuttum. Özür dilerim." Yalana bak mübarek. Hayatımda attığım en iyi yalan olabilir.

"Okuluna devam ediyordun ama" Panikle ona döndüm. "Pardon? Siz bunu nereden biliyorsunuz?" Gülümsedi. "İstifanız kabul edilmiştir Song Yun Hanım." Diyerek yanımdan uzaklaşan Sehun'un arkasından öylece baka kaldım.

Noluyo gerçekten hiçbişi anlamıyorum. Kullanmadığım telefonumun çalmasıyla arayan numaraya baktım. Yabancı numara.Telefonu hızla açtım.

"Merhaba süsleme yapan yerle mi görüşüyorum."

Evet Bambam şimdi seninle ilgilenmeliyim.

Selaaam

Size bir spoiler verem. Belki çoktan anlamışsınızdır ama anlamayanlar için yazıyorum.

Sehun'un dediklerine dikkat edin 😉

Kendinize iyi bakın bayyy