Kageyama beklemekten hoşlanmıyordu. Hinata'yı daha yeni geri alabilmişti ama bir süre göremeyeceği söyleniyordu. Diğer dördü Kageyama'yı eğlendirip zamanı daha çabuk geçirmek için bayağı uğramıştı; hastaneden çıkıp yakındaki dükkanlara uğramışlardı Kuroo ile daha önce yaptıkları gibi. Hatta markete bile girmişler ve Kageyama Hinata acıkırsa diye elinde bulundurmak için biraz portakal da almıştı.
Akşam yemeği hazırlayacak bir şeyler de aldılar, Akaashi Bokuto'yu büyük bir kutu cupcake almaktan vaz geçirmeye çalıştı ama Bokuto inatlaştı. "Hinata'nın bayağıdır uyanık olduğu ilk gün. Kutlamalıyız!"
"İyi, ama çok fazla yiyip kendini hasta da etme," diye kabullendi Akaashi.
"Eğlenceli kısmına dahil o," diye söylendi Bokuto.
"Öyle diyebilirsin ama kötü hissedip huysuzlandığında seninle uğraşan ben oluyorum," dedi Akaashi. "Seni izliyor olacağım."
Marketten çıkarken Kageyama'nın telefonu çaldı, hastaneydi. "Beklediğimden hızlıydı," diye yorum yaptı Kageyama açmadan önce. Kısaca testlerin yapıldığını ve Hinata'nın odasına döndüğünü bildirdiler, böylece istiyorlarsa gelebilirlerdi.
Kageyama telefonu kapatınca diğerlerine duyduklarını aktardı, aceleyle hastaneye döndüler. Aceleye gerek de yoktu ama Kageyama bir an önce dönmek istiyordu, Hinata uzun süre yalnız kalmamış olurdu.
Bunu düşündüğü gibi telefonu çaldı. Numaraya baktı, Hinata'nın aradığını görünce açtı direkt. "Bir sorun mu var?"
"Hayır, sıkıldım," dedi Hinata. "Burada yapacak hiçbir şey yok. Bütün gün burada olmaya nasıl dayanabiliyordun anlamadım."
"Uyandığında yalnız olma diye orada olmak istedim. Ayrıca benden çok çok daha hızlı sıkıldın."
"Doğru. Neyse, lütfen kapatma, yalnız hissetmem." Kageyama kensi kendine gülümsedi. "Kapatmıyorum," diye söz verdi. "Sesini duymayı seviyorum."
"Tamam, konuşmaya devam ediyorum o zaman, iyi yaptığım bir şey," dedi Hşbata mutlu bir şekilde. "Yaptığım şeyleri seslendireceğim, olur mu?"
"Eh, şuanda pek bir şey yaptığını düşünmüyorum da neyse, olur," dedi Kageyama.
Hinata tekrar konuşmadan önce Bokuto Kageyama'yı dürttü. "Hoparlöre alır mısın onu?" Kageyama soruyu Hinata'ya geçirdi. "Tabi, bir nedeni var mı?" diye sordu Hinata.
"Bence Bokuto da seni dinlemek istiyor," diye tahmin etti Kageyama, Bokuto başını salladı.
"Tamam! Şimdi, ne yapıyordum- şu monitörden falan kurtulmam gerek bu yüzden telefonu bırakıyorum bir saniye."
"Nee?!" diye haykırdı Kageyama. "Niye çıkarıyorsun onları?!"
"Keşfe çıkıyorum," dedi Hinata. "Tamam çıkardım, yataktan-" Bir gürültü geldi, bir şeyin bir şeye çarpma sesi. "-çıkma zamanı."
"O neydi?" diye sordu Kageyama endişeli bir sesle. Hinata güldü ama biraz zorlama bir gülüş gibi gelmişti. "Sorun yok, iki hafta yatmaktan güçsüzleşmişim. Birazcık acıdı, bir dahakine bu kadar ani kalkmamalıyım."
"Yatağa dön!" diye emir verdi Kageyama. "Hayır, odadan çıkmadım bile, endişelenecek bir şey yok," dedi Hinata, sesi ilgisiz ve umursamazdı. Kageyama hızla sessize aldı Hinata'nın duymasını engellemek için.
"Duyuyor musunuz bunu? Geri dönmemiz gerek," diye acele ettirdi.
"Biliyorum, biliyorum," dedi Kuroo. "Yapabileceğim en hızlı şekilde sürüyorum ama güvende de olmak gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KageHina | He Smelled Like Oranges 🍊 ✔çeviri
FanfictionKageyama ve Hinata birkaç aydır çıkmaktadır ve ilişkileri oldukça iyi gitmektedir. O kadar ki, Kageyama bir şeyin ortaya çıkıp bunu mahvedeceğini hissetmektedir. Maalesef ki haklıdır da. by: currentlydissociating on AO3 "He Smelled Like Oranges" hay...