Bölüm 1 | Tek Başına

19.6K 744 57
                                    

Selaaam,

yazdığım ilk hikayenin 1. bölümüne hoşgeldiniz❤❤

Umarım beğenirsiniz,
Keyifli okumalar😘

..............................

Saat gece ikiyi gösterirken sokağın sonundaki diğer evlerden pek de farklı olamayan tek katlı yıkık dökük eve doğru yürüyordu genç kız. Evlerinin lambaları yanmıyordu bu da annesinin uyuduğunu gösteriyordu. Rahat bir nefes aldı genç kız, en azından gecenin sonunu daha az stresle geçirebilecekti.

Ses çıkarmamaya özen göstererek girdi yavaşça eve ve aynı sessizlikle odasına girip kilitledi kapıyı, her uyuduğunda yaptığı gibi.

Üstünü değiştirip, siyah rengi yıkayıp yıkayıp kullanılmaktan açılmış sırt çantasını da alarak oturdu yatağına. İçinden küçük kutuyu çıkarıp yüzünde buruk bir gülümsemeyle baktı önündeki çikolata soslu bir dilim keke.

Midesinden gelen guruldama sesiyle yüzünü buruşturdu bu sefer. Bütün gün bir şey yiyememişti koşuşturmacadan ve midesi 'ye şu keki artık' diye bağırıyordu sanki.

Çantasının iç kısmındaki küçük bölmeden mavi mumu çıkarıp kekin üstüne koydu. Ardından yine aynı bölmede bulunan mavi çakmağı da çıkarıp mumu yaktı.

Buruk tebessüm yüzüne tekrar yerleşirken yatağının yanında asılı olan takvime baktı bir süre.

20 Haziran 2017

Doğum günü....

17 yıl önce bugün doğmuştu Süveyda.
17 yıl önce bugün yalnızlığa terk edilmiş, tek başına bırakılmıştı, tıpkı şimdi olduğu gibi.

Doğduğunda annesinin kucağına alıp sarmak istemediği o küçük bebek büyümüştü. Büyümüştü evet ama sadece bedenen. Ruhu hala kimsenin kollarında sarıp sarmalanmamış o bebekti Süveyda.

Bakışlarını tekrar yanan muma indirip gözlerini kapayıp her sene dilediği şeyi tekrar diledi sesli bir şekilde.
İçinden dilemsine gerek yoktu, onu zaten kimse duymuyordu.

Sevilmek istiyorum...

...........

| Süveyda |

Gözlerimi kapımın arkasından gelen gürültüyle açtım. Annem adımı bağırıp, çıldırmış gibi kapımı yumruklayıp tekmeliyordu.

Hava daha aydınlanmamıştı bu da zihnimi toparlamamı oldukça zorlaştırıyordu. Yastığımın altında olan ekranı çatlamış ikinci el telefonumu çıkarıp saate baktığımda, saatin daha 3:55 olduğunu gördüm.

Sinirle oflayıp kapıya yöneldim. Kilidi çevirmemle annem odaya dalıp koluma yapıştı. "Niye açmıyon kız kapıyı? Bu kapı kilitlenmeyecek demedim mi ben sana sürtük!"
Koluma tırnaklarını geçirmesiyle acıyla inledim. "Uyuyordum anne duymamışım" dedim acıyla.

Annem beni duymuyormuş gibi kafasını sallayıp kolumu sertçe iterek bıraktı. Bir kaç adım gerilerken ellerimle sıktığı yeri ovaladım.

"Kes, kes konuşup durma, kafamdakiler yetmiyormuş gibi bir de cırtlak sesinle konuşuyorsun. Çabuk çabuk git hap bul bana bitmiş benimkiler, çabuk."

"Anne nerden bulayım şimdi bu saatte hapı?"

"Çıldırtma beni Süveyda, bana haplarımı getir."

Elleri titriyor, bir ileri bir geri yürüyüp duruyordu. Bu büyük bir krizin başlangıcıydı ve biraz daha burda durursam benim için hiç iyi şeyler olmayacaktı.

Sólita | Tek BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin