Bölüm 3 | Tek Başına

13.1K 692 102
                                    

Merhaba❤

Sólita 3. Bölümüyle sizlerle, umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar🥰

..................

Yazardan

Yusuf dirseklerini dizlerine, başını da ellerine yaslamış oturuyordu amcasının karşısında. Dünden beri ağrı kesicilerle idare ettiği başı, tekrar ağrımaya başlamıştı az önce öğrendiği şeylerle.

Yıllardır canından çok sevdiği, kardeşi bildiği kız hastane odasının birinde yatarken, daha hiç görmediği fakat öz kardeşi olduğu söylenilen kız ise hemen yanındaki odada kalıyordu.

"Bu... bu çok... bu yaşadıklarımız çok saçma amca. Gerçek olamayacak kadar saçma. Bebeklerin karışması. Sonra.. yıllar sonra tekrar aynı gün aynı hastaneye kaldırılmaları. Bu kadar çok tesadüf nasıl.."

Ne düşüneceğini, ne söyleyeceğini bilemiyordu Yusuf. Aklından bir sürü şey geçiyor, kelimeleri bir türlü toparlayıp doğru düzgün bir cümle kuramıyordu.

Her şey üst üste gelmiş, bir anda patlamıştı bütün olaylar.

"Annemlere söyleyecek miyiz?"

Kerem sıkıntıyla bir nefes verdi.

"Söylemeliyiz. Ama önce kızlar bir uyansınlar, kendilerine gelsinler. Sonra oturup ne yapacağımızı konuşuruz. O kız.. yani Süveydanın da gerçekleri öğrenmeye hakkı var. Sonuçta tüm hayatı alt üst olan bir tek siz değilsiniz."

Anlayışla başını salladı Yusuf.

"Haklısın amca ama Dilay çok üzülecek. Kim bilir neler kuracak kafasında."

"İşte tam da bu sebepten siz her zamanki neşeli ve sevgi dolu o aile olacaksınız ve düşünebileceği tüm kötü ihtimalleri yok edeceksiniz. Hatta şimdi Caneri arayıp gelirken pasta ve balon da getirmesini söyleyeceğim. Hastanede olmamız ilayımızın doğum gününü kutlamayacağımız anlamına gelmiyor sonuçta." Diyerek kasvetli havayı dağıtmaya çalıştı Kerem.

Caneri arayıp malzemeleri ve çocukları alıp gelmesini söyledi. Bir süre daha oturdular odada, ta ki bir hemşire gelip dilayın uyandığını haber verene kadar.

................

"İyi ki doğdun Süveyda. Iyi ki doğdun Süveyda.."

Yavaşça çıktım odamdan. Evimizin salonuna doğru adımladım. Sesler ordan geliyordu. Çok kalabalık olmalıydı, sesleri seçemiyordum. Kimdi bunlar? Bizim evimize kimse gelmezdi ki.

Salona girmemle alkış ve ıslık sesleri sardı tüm evi. Ama bir türlü insanların yüzlerini seçemiyordum. Her şey - duvardaki süsler, yerlerdeki balonlar, havada uçuşan konfetiler, sesler- hepsi çok netti. Ama yüzlerine gelince sadece bulanıklık görüyordum.

Kalabalığın arasından elinde pastayla yüzünü seçebildiğim biri çıktı sonunda.

Annem.

Yüzünde, daha önce bana bakarken hiç görmediğim bir gülümseme vardı.

Sonra tekrar aynı şarkıyı söylemeye başladılar hep birlikte.

"Iyi ki doğdun Süveyda.."

Şaşkınlıkla baktım kalabalığa. Bugün benim doğum günüm müydü?

Mutlulukla gülümsedim önce, sonra gülümsemem kıkırdamaya dönüştü. Çok değişik hissediyordum, içim kıpır kıpırdı resmen. İlk defa birileri benim doğum günümü kutluyordu. Ve bu çok güzel hissettiriyordu. Daha önce hiç yaşamadığım bir histi bu ve hangi kelimeyle ifade edilebilir bilmiyordum.

Sólita | Tek BaşınaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin