0.4

510 59 44
                                    

"İlla pahalı bir şey mi alacaksın?"
"Aaa! Mızlanma Chaeyoung! Kutlama hediyesi bu kutlama."

"O zaman beraber alalım. Böylelikle hesap yarıya bölünmüş olur."
Lalisa ve ile beraber üç gündür Myeondong'da dolanıyorduk. Dün ve ondan önceki gün Lalisa'nın kafasını dağıtmak ve üzgünlüğünü gidermek için gelmiştik. Bugünse tutturmuştu akşam için hepinize hediye alacağım diye.

Myeongdong'daydık. Burada sağımıza baksak Gucci, Fendi solumuza baksak Chanel, Dior arkamıza baksak YSL, Céline önümüze baksak LV, Adidas vs. çeşit çeşit ünlü, pahalı markalar vardı.

Zengin değildik ki her birimize pahalı hediyeler alalım.

Ama Lalisa bu, tutturmuştu. İlla 'kutlama hediyesi alacağım' diye.
"Düşünsene Chaeyoung, yıllar sonra bir gün buradan elimizde milyonlarımızla geçtiğimizi?"

"Milyonlar!? Hayal dünyandan çık Lalisa, orası pek iyi bir yer değil."
Kıkırdayarak gözlerini devirdi. O kadar ünlü olabileceğimi hiç hayal etmemiştim. Bunu imkânsız görüyordum açıkçası. Bu sırada Lalisa ise beni mağazaya çekiştiriyordu.

Olabilecek miydik? Acaba? Çıktığımız bu uzun, kasvetli, zor yolun sonunda mutlu olabilecek miydik? Hayallerimizi gerçekleştirecek kadar şanslı olabilecek miydik? Doğru yolda mıydık?

Uzun zamandır bunu düşünüyordum. Acaba hevesimin, hayallerimin peşinden giderek yanlış mı yaptım diyor yeise kapılıyordum. Eğitimime devam edip, ablam gibi hukuk okusaydım, daha mı kolay olurdu? Ya da daha mı garanti olurdu?

Bilinmezliğin içinde sürükleniyorduk her birimiz. Daha geçen hafta yaşadıklarımın etkisinden hâlâ kurtulamamıştım mesela.

Geçen hafta seçmelerimiz olmuştu. Yang Hyuk Suk, seçmeler olmadan bir hafta öncesinde Pink Punk'ın beş kişilik bir grup olacağından bahsetmişti.

Lalisa, Jisoo ve Jennie zaten seçilmişti. Bu da demek oluyordu ki Başkan ve ekibi, ben, Miyeon ve Jinny arasında seçim yapacak ve bir kişi hayallerine veda edecekti.

O anki yaşadığım umutsuzluğu, korkuyu, telaşı hiçbir kelimeyle anlatamam. Zira hangi kelimeyi söylesem kifayetsiz kalırdı. Ne ara aylardır hazırlandığım şarkıları söyledim, ne ara solo dansımı yaptım, ne ara kızlarla hazırladığımız grup performansını sergiledik hatırlamıyordum.

Miyeon, Jinny'den de benden de şanslı konumdaydı. Çünkü bizden daha uzun süre stajyerlik yapmış kendini daha fazla geliştirme vakti bulmuştu. Bu durumda YG Jinny ile benim aramda seçim yapacaktı. Jinny'nin visualinin ve fiziğinin de benden iyi olduğunu varsayarsak ayrıca Yesung Unnie'nin şablonuna göre Jinny'nin puanının benden yüksek olduğuna bakarsak gidici olan kişiyi umarsızca kendim olarak görmeye başlamıştım.

Løren ile konuşana kadar.

Seçmeler olmadan tam bir hafta önce, Løren beni karşısına alıp benimle uzun uzun konuşmuştu. Ona göre ben garanti seçilecektim. Lakin benim endişelerimi gördüğünde bana eğer istersem seçilme şansımı artırmak için taktik uygulayabileceğimi söylemişti.

Sonra dört gün boyunca bana sıkı bir müzik prodüksiyonu eğitimi vermişti. Geceler boyu uyumadan çalışmıştık. Sonraki iki gün boyunca beni yalnız bırakmış benden müzik yapmamı istemişti.

Reputation || RosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin