tear~bts
23 Aralık 2016
Boya kutusuna parmaklarını daldırıp siyah rengi dün çizdiği portreye sürdü. Parmaklarıyla tuval arasından aşağıya usul usul akan siyah boyayı izledi.
Portrenin omuz hizasına da yan kesikli fırçayla siyah boyayı bezedikten sonra parmaklarını peçeteye sildi. Palete sıktığı yeşil, mavi, kırmızı ve sarı renkleri düz fırçayla birer birer portrenin saç kısmının sağına sürttü. Temiz bir fırça daha alıp portrenin sağ göğsüne canlı renkleri sıraladı.
İnce fırça ile son rötüşları yapıp portrenin gözleri, ağzı ve burnunu öne çıkarttı. Son olarak sert kıllı yelpaze fırçayı önce biraz sulandırdığı siyah akriliğe daldırdı ve tuvale püskürttü. Hemen ardından diğer yelpaze fırçayla iyice sulandırdığı kahverengi boyayı püstükttü.
Ellerini geçici olarak peçeteye silip vantilatörün fişini taktı ve uzağa konumlandırdı. En düşük ayarda açıp resminin kurumasını amaçladı.
Kafası karışık olduğunda, önemli kararlar alması gerektiğinde ya da sadece yapmak istediğinde kendi kabuğuna çekilir ve resmini yapardı Jungkook.Babasından oğullarına kalan bir mirastı bu. Resim ve çizim yapmayı babasından öğrenmişti abisiyle.
Lavaboya gidip ellerini yıkadıktan sonra mutfağa geçti. Kettlea biraz su koyup pimi yukarı kaldırdı. Üst dolaptan kupasını alıp vanilya aromalı filtre kahve tozunu kupasına boşalttı. Derin bir iç geçirip dışarıyı izledi. Bu yeni manzarayı sevmişti. En azından daha geniş camları vardı.
Bu gece yeni taşındıkları yurtları sakindi. Hoseok Hyungu'u sene başında aldığı milyonluk rezidansında kalacaktı. Namjoon Hyung'u ise zaten iki gecedir kendi evinde kalıyordu ama bu geceyi şirkette kalıp beste yaparak geçirecekti. Zira yeni yılda, şubata geri dönüş için iki şarkı hazırlamayı planlıyorlardı. Ayrıca 2017'yi iki albüm ile geçirmekti hedefleri.
Jimin Hyung'u bugün çok yorulmuştu. Sabah, katılacakları Sbs Gayo için kendi performans pratiklerini yapmışlardı. Sonra Jimin Hyung'u aralarından ayrılarak törenin açılış dansı için kurulan grupla pratik yapmaya, SBS binasına gitmişti. Şimdi ise mışıl mışıl uyuyordu.
Jin Hyung'u da hem idollük kariyerini hem de ailesinin restoran zincirinin lojistik işlerini birlikte yürüttüğünden gün sonunda hep yorgun düşüyordu bu yüzden bu gece o da Jimin'den farksızdı. Mışıl mışıl uyuyordu. Ama odalarının gece lambası açıktı. Muhtemelen Suga Hyung'u çalışıyordu.
Herkes onu uykucu sanıyordu ama Suga Hyung'u gececiydi aslında. Evet uyumayı çok seviyordu ama paso uyumuyordu. Genelde gece çalışır sabaha yakın yatardı. Bu yüzden de uykusuz kalır gördüğü ilk uygun yere uzanıverdi.
Kettledaki suyu kupaya boşaltıp kupayı parmaklarından geçirdi. Diğer elini eşofmanının cebine sokup sallanarak salona yürüdü. Vantilatör hâlâ çalışıyordu. Hava giderek soğumuştu. Aralık aylarının sonları genelde kar yağışıyla geçerdi ama iklim değişikliği kaydırmıştı tarihleri.
Burnunu kupasının üzerine tutup kahve kokusunu içine çekti. Sonra gülümsedi ve bir yudum aldı. Gözleri tabloda ve arkasındaki camdan görülen boş caddede gezerken aklı bambaşka bir yerdeydi.
Aklı sık sık o bambaşka yere gidiyor, geri gelmeyi de bilmiyordu. Onu en son canlı olarak bir ay önce Yugyeom'u görüntülü aradığında görmüştü. Kendisinin çıplak olduğunu hatırladığında kapıldığı telaşa bir kez daha gülümseyip kahvesinden bir yudum daha aldı.
![](https://img.wattpad.com/cover/287684926-288-k636434.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Reputation || Rosékook
FanfictionŞimdiye kadar karşılaşmış olduğunuz en romantik idol kurgusunu okumaya hazır mısınız? "Yağmur yağıyor. Bu seni öpmem için bir işaret olmalı." Büyük şöhretler büyük sorumlulukları; büyük sorumluluklar büyük kararları beraberinde getirir. fc°6th İlk y...