Taehyung eve ulaştığında hızla yanına gelip arabanın kapısını açan korumaya kısa bir bakış attı. Eve doğru hızlı adımlarla yürürken, "Şüpheli bir şeyler var mı?" diye sordu. Koruma, adam kendisine bakmasa bile başını iki yana salladı. "Hayır efendim. Emriniz üzerine evin her yerini kontrol ettik. Herhangi bir şey bulamadık ancak emin olmak için kameraları da kontrol ettik. Yine herhangi bir şey çıkmadı. Bay Jeon yanlış görmüş olmalı." Taehyung kafasını sallamakla yetindi.Evin kapısına geldiğinde içeri girmeden önce korumaya dönüp, "Her ihtimale karşı tetikte olun, bugün kimse uyumasın." dediğinde koruma kafasını salladı. Taehyung eve girip kapıyı kapattı. Merdivenlerden gelen çıplak ayak seslerini duyduğunda gülümsedi.
Jungkook onun geldiğini duyduğu anda koşarak aşağı inmişti. Çıplak ayaklarını yere vura vura koşan sevgilisine bakıp kollarını iki yana açtı. "Koşma, doktorun dediklerini unuttun mu?" Jungkook duraksadı. Bir an aklından çıkmıştı. İlk aylar hareketlerine dikkat etmesi gerekiyordu çünkü bebeğin düşme riski vardı.
Bu sefer koşmak yerine yürüyerek Taehyung'a ilerledi. Taehyung onun bu tavrına kıkırdadı. Jungkook onun dibine kadar geldiğinde iki yana açtığı kolları arasına girdi. Taehyung onu sıkıca sardı. "Sarılıyorum diye seni affettiğimi falan sanma sadece özledim." Taehyung tekrardan kıkırdadı.
"Peki öyle olsun."
Jungkook'un tuhaf duygu değişimleri onu şaşırtmıştı ancak bu konu hakkında bir şey söylemedi. Evden çıkmadan önceki Jungkook'un kendisine olan tavrı ile şimdiki arasında dağlar kadar fark vardı.
Jungkook'un belinden zarifçe kavrayıp kaldırdı ve kucağına aldı. Ayaklarını beline sarmasına yardım ettikten sonra merdivenlere yöneldi. Jungkook onun bu hareketine bir tepki vermek yerine ona daha sıkı sarıldı ve yüzünü boynuna gömdü. Saat oldukça geçti ve uykusu vardı bu yüzden Taehyung'un kucağında mayışması uzun sürmemişti.
Taehyung onun uykusunun olduğunu fark edince yavaşça belini okşadı. Jungkook mırıldanıp burnunu güzel kokulu boyna sürttü. "Adamlar etrafı kolaçan ettiler. Kimseyi görememişler." Jungkook bir anda açılan konuyla irkilip doğruldu. Taehyung onun gerilen bedeniyle sırıttı.
"A-ama ben gördüm. Eminim!" Taehyung, gözlerinin içine bakmak yerine her yere bakan sevgilisinin yüzünü inceledi. Yanakları kızarmıştı, kirpiklerini sürekli kırpıştırıyor ve gözlerinin içine bakamıyordu. Jungkook ne zaman yalan söylese verdiği tepkileri veriyordu ama farkında değildi.
Taehyung ciddileşip sırıtmayı kesti. O sırada yatak odasına giriş yapmışlardı. Yatağa ilerleyip Jungkook'u yavaşça yatağa oturttu. Dizleri üzerine çöküp önünde eğildi ve iki elinden tutup öptü. "Jungkook," avucu içerisindeki ele öpücük kondurup devam etti.
"Bana bu konular hakkında yalan söylememelisin bebeğim. Bu ciddi bir konu. Benim gibi dosttan çok düşmanı olan bir adama bunu yapma lütfen. Şaka bile olsa yapma, beni endişelendirme. Eğer gelmemi istiyorsan bana, "Gel." de yeter. En olmayacak anda bile sana gelmeye çalışırım. Bunun için böyle numaralara gerek yok bebeğim. Tamam mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KTH's Baby || Taekook
FanfictionO, Kim Taehyung'un meşhur bebeği. ¦mpreg¦ düzenleme tarihi(27.08.23-29.08.23)