Gözlerini dakikalar içinde anca açabilmişti. Sanki yıllardır kapalıymış gibiydi gözleri. Yapıştırıcı sürülmüş gibi birbirine yapışmıştı ince deri. Tam olarak gözüne çarpan beyaz florasan ışığı da gözünü açmasına yardımcı olmak yerine işini daha da zorlaştırmıştı. Sonunda gözünü açtığında ve ışığa alıştığında nerede olduğunu anlayamadı bir an.
Kulağına kalp atışlarını kontrol eden Ekg cihazının sesi geliyordu ancak bilinci sesin ne olduğunu anlayacak kadar yerine gelmemişti. Neler olduğunu düşünmeye çalıştı. Neden burada olduğunu, en son ne yaşadığını, buraya nasıl gelmiş olabileceğini... Her şeyi düşünmeye çalıştı ama bulanık zihni hiçbir şeyi hatırlayamıyordu o an. Boş bakışlarını odada gezdiriyordu sadece. Başka bir şey yapacak halde değildi.
Kapının açıldığına dair bir ses duyana kadar bilinci daha da yerine gelmişti. Ayakkabıların zeminde çıkardığı ses kulağına ulaştığında tavanda tuttuğu gözlerini kapıya çevirdi. İçeriye giren tanıdık simalarla yattığı yerden doğrulmaya çalıştı ama başaramadı. İçeri girenlerin arasından bir hemşire onun çabasını fark ederek hızla yatağa yaklaşmış ve yatağın kumandasını eline almıştı. Düğmelerden birine basarak yatağın belden yukarısını kapsayan kısmının biraz doğrulmasını salladı.
"Jungkook sonunda uyandın!"
Namjoon'un heyecanlı ve mutlu sesini duyunca ona döndü. "Ne oldu?" Sesini kendisi bile duymakta zorlanırken öksürmeye başladı. Boğazı dehşet derecede kurumuştu. Yatağın yanındaki hemşire bu sefer su doldurup genç adama verdi. Jungkook titreyen eliyle bardağı tutup suyu içti. Suyu içtikten sonra boğazı daha iyi hale gelmişti. Bardağı geri hemşireye verdikten sonra arkasına yaslandı ve Namjoon'a dönmüştü. "Ne oldu?Neden buradayım?" Namjoon alt dudağını ısırdı gergince.
"Hatırlamıyorsun demek."
Genç adamın sıkıştığını anlayan doktor işe el attı ve söze girdi. "Bay Kim, eşinizle beraber bir trafik kazası geçirdiniz. Sizleri Jeju adasından buraya transfer ettik. Yaklaşık dört gündür uyuyordunuz. Yaşadığınız travma sonrası hatırlamıyor olmanız gayet normal merak etmeyin." Jungkook ne diyeceğini bilemedi ilk başta. Korkuyla gözleri dolarken serumlu elleri direkt karnına gitti. "Bebeğim!?" Gözünden bir yaş akarken korku ve umutla doktora bakıyordu.
"Sakin olun lütfen bebeğiniz gayet iyi durumda."
Doktor korku içindeki genç adamı sakinleştirmek için gülümsemiş ve sesini yumuşatmıştı. Jungkook rahatlamayla birlikte daha da şiddetli ağlamaya başlarken karnını okşuyordu bebeğini hissetmek için. Bu sırada Namjoon ona destek olmak amacıyla yatağa yaklaşmış ve Jungkook'un omzuna elini koyup hafifçe sıkmıştı. Jungkook bir anda aklına gelenle hızla Namjoon'a döndü. "Taehyung? Taehyung nasıl? O nerede? İyi değil mi? Neden burada değil? Hyung konuşsana!" Namjoon ilk başta ne diyeceğini bilemedi. Bir süre boş boş Jungkook'un ağlamaktan kızarmış gözlerine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KTH's Baby || Taekook
FanfictionO, Kim Taehyung'un meşhur bebeği. ¦mpreg¦ düzenleme tarihi(27.08.23-29.08.23)