Not: Benim adım "yb at amk" değil, Aso. Bilmeyenler için.Bölümün ilk kısmı kanlı ve bazılarınızı fazlasıyla rahatsız edecek sahneler içeriyor. Eğer etkileneceğinizi düşünüyorsanız okumayın lütfen. İşaretler bıraktım. O işaretten sonrasını okuyabilirsiniz.
***
"Uyandırın."
Patronun emrini duyan adam elindeki buzlu su dolu kovayı sandalye de baygın bir şekilde yatan adamın suratına acımadan çarptı.
Jung İl irkilerek uyandı. Yüzüne boca edilen su yüzünden nefesi kesildiği için soluk soluğa kalmıştı. Gözlerini açıp kapatırken korkuyla etrafa baktı. O adam yine oradaydı. Korkuyla değişik anlamsız sesler çıkardı. Kaçmak, kurtulmak istiyordu. Kabusun içindeymiş gibiydi.
Taehyung adamın korku dolu halini sakince izledi.
Jung İl denen adam saatlerdir elindeydi. Bu saatler içinde hiçbir anı boş geçirmemişti. Jung İl hayatı boyunca yemediği dayağı yemiş, işkence nedir, nasıl yapılır öğrenmişti. Uygulamalı olarak. İki gözü de şişmişti. Dudağı patlamıştı. Sanki botoks yaptırmış gibi şişikti. Onun dışında tüm yüzü kanla kaplıydı. Her yerinde derin sıyrıklar vardı. Morluklar tüm yüzünü kaplamıştı. Taehyung onu muştayla dövmüştü. Bu yüzden adamın her yeri yara bere içindeydi. Normalden daha fazla yara almıştı.
Jung İl, Pedro Andrick gibi bir adam değildi. Dirayetli veya konuşmama konusunda eğitilmemişti. Daha ilk yumrukta ötmüştü yaptığı her şeyi.
Eve nasıl girdiğini anlatmış, Jungkook'a, Taehyung'un biricik bebeğine, nasıl dokunduğunu ağlayarak anlatmıştı.
Taehyung ise o an ona en zayıf sayılabilecek yumruğunu atmıştı. Bir anda her şeyi itiraf eden adamla dumura uğramıştı. Tam anlamıyla birkaç dakika havaya kaldırdığı ikinci yumruğuyla adama bakmıştı. Dediklerini doğru anlayıp anlamadığını tartmıştı. Gerçekten böyle bir şeye cüret edebilecek bir insanın olması Taehyung'u dumura uğratmıştı. En sonunda adamın ciddi olduğunu fark etmişti.
Jung İl yalvararak merhamet dilenirken havadaki yumruğunu indirmişti yavaşça. Onun yumruğunu indirdiğini gören adam bu sefer teşekkür etmeye başlamıştı ağlayarak. Taehyung'un gerçekten kendisine merhamet ettiğini sanmıştı. Taehyung ise ifadesini hiç değiştirmemiş adama irileştirdiği gözleriyle bakmıştı.
Bu adam evine girip gerçekten Jungkook'a dokunmuş muydu?
Fırtına öncesi sessizliği andıran bir durgunluk içindeydi Taehyung. Sakin ve boş bakıyordu. Köşede duran adamları bile Jung İl'in anlattıkları ile şoka uğramıştı. Bir insan gerçekten bu kadar aptal ve cüretkar olabilir miydi? Hepsinin aklındaki soru buydu. Taehyung onlara sakince döndü. "Çantayı getirin." Adamlardan birisi sözünü ikiletmeden deponun köşesindeki çantayı getirmişti. Taehyung'un aurası her zamankinden daha korkutucuydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KTH's Baby || Taekook
FanfictionO, Kim Taehyung'un meşhur bebeği. ¦mpreg¦ düzenleme tarihi(27.08.23-29.08.23)