"Geçmiş olsun Mısra. Ateşlenmişsin canım. Şimdi nasılsin iyi misin?"
Konuşan Kardelen'di.
Kaşlarımı çatmış üçunün arasına geçen diyaloğu dinlemeye çalışıyordum. Ah bir de anlam verebilsem olanlara..."I-iyiyim K-kardelen abla. Çok şükür toparladım."
Eren'e baktığimda büyük bir ilgiyle Pelini süzdüğünü fak ettim. Kaşlarını çatmış ve dikkatini onun davranışlarina odaklamıstı. Benim gibi.
"Bir sorun mu var Mısra?"
Diye sordu en sonunda Pelin'e .
Sonra da Pelin'in bakışlarını takip ederek bana baktı. O an göz göze geldik işte. Bir süre inceler gibi bana bakınca rahatsız olduğumu belli etmek için bakışlarımı kaçırdım. Onun hala bana ve kolumdaki yakında çikacak olan alçıya bakmakta olduğunu fark ediyordum ama."Sen şu geçen gün arabanın önünden çektiğim kızsın değil mi?"
Kim ben mi? Sonunda fark edildim desene?
Sesimi çıkarmadım. Hatta yerde sabitlediğim gözlerimi tekrar Pelin'e çevirdim. Değişen davranıslari vardı. Ve ona uymalı mıyım yoksa hemen simdi kuçük bir yanlış anlaşılmanın içinde olduğumuzu söylemeli miyim, bilemedim.
Niye bilemediğimi de bilmiyorum ya. Öylece orda tutukluk yaptım kaldım.Aslında zor bir sey değil. Aç ağzını, 'Ben Mısrayım.' De bitsin.
" O Pelin, kuzenim. Sizden sonra taşındı mahalleye. Siz tanışmıyordunuz sanırım."
Konuşan Pelin'di. Ve bana Pelin demişti.
O konuşunca alnımı kırıştıracak derecede gözlerimi kıstım. Ne oluyor ya? Tamam belki bir yanlış anlaşilma var diyeceğim de...
Yalan söyledi. Pelin...
Şu an karşımda ne dönüyor bilmiyorum ama bu olanlar tamamen akla mantığa zıt.
" Memnun olduk." dedi her şeyden habersiz olan ikili.
Bu olaya daha fazla dayanamayan beynim infılak etmeden konuşmam lazımdı.
"Sanırım bir yanlış anlaşılma var. Ben Mıs-"
" O , şey... Sizden sonra buraya geldi. Benim en yakın arkadaşım. Geçenlerde küçük bir kaza geçirdigi için kolunda alçı var. Aynı okula gidiyoruz. O , sey yani... Pelin..."
Kesilen cümleme mi bakayım, Pelin'in bir birinden alakasız cümlelerle kurduğu paragrafa mı bakayım, bilemedim.
Hayır, niye yalan söyledi bi anlasam!
Başım çatlayacakmış gibi ağrırken bana dikkatle bakan Eren'e baktım çok kısa bir süre. Yüzünde tuhaf bir ifade vardı.
Kardelen ise tüm dikkatini Pelin'e vermiş durumdaydı.
Abim niye gelmedi ? O gelir ve bu tuhaf şeye son verirdi belki.
Üşümeye başladığımı hissettiğimde eve girmem gerektiğini kendime hatırlatarak çakıldıgım kaldırımdan eve doğru harekete başladım. Beynim allak bullak olmuştu. Kardelen ve Pelin aralarında sohbet ederken Eren'in bilmediğim bir sebepten ötürü hareketlerimi ben evin kapisına gidene kadar izlediğini fark ettim.
Bu olayı Pelin eve gelince soracağım ona. Şimdilik sadece eve gitmem gerek. Yatağıma gomülmem gerek. Isınmam... gerek.
☆☆☆☆☆
Yorganın altında titreyen bedenimi ısıtmaya çalışırken gece gördüğüm kabus geldi aklıma.
Pelin, beni ateşe sürüklüyordu. Ama niye? Dengesiz tavırları sadece bugün degil son bir kaç gündür vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR TUTAM SEN
Teen FictionBen Mısra... Aptal bir kız... Hani şu en küçük şeye ağlayan mızmız kız var ya? Ha işte o benim... İçerisi karışık mı bilmiyorum. Ama benim kafa karman çorman... Direksiyon hâkimiyetini kaybetmis bir şoför gibiyim. Yol nereye ben oraya... Hadi Bi...