Abim

15 3 0
                                    

"Gereksize bak ya. Bide ne diyor? Ağzını yamulturum onun ben. Sen hiç endişelenme tamam mı?"

Basımı eğmiş hızla eve dogru gitmekle meşgulüm. Sude'nin söylediği çoğu şeyi dinlemiyorum hatta. Tek yapmam gereken sağ selamet eve varmak.

"Hah, ezik bir de seni işaret ediyor. Bak bak egoya sen. Sırıtarak yanına dogru geldi bir de. Te Allahım ya. O değil miydi size hayatı zindan edeceğim diyen. Kalkmış bir da âşık  numarası yapıyor,  saf sandı heralde bizi. Bana bak Mısra yarın bu çocuğun kafasını uçuracağım. Tamam mı? Sen hiç takma şu Sümüklü Böceği."

Ne!?

"Ne!?"

"Ne ne?"

Şaşkın bir şekilde aniden durup yüzüne döndüm.

" Ne dedin sen?"

İlk  defa Sude'nin dedikoducu hali işime yaramıştı. O muydu yoksa?

" Kafasını uçuracağım dedim."

"Hayır ondan sonra..."

"On bir geliyor."

"Efendim."

Kaşlarımı çatmış yüzüne bakarken söyledigi şeyi kavramam neredeyse bir dakikamı aldı.

"Ya ben onu mu diyorum."

"Evet onu diyordun." Dedi sırıtarak. Beynim yanmıştı. Ama sonunda beş günün ardından bulmuştum Sümüklü Böceği. Tabi ya...

Tunaydı o...

"Tuna..."

Daldığım kaldırımdan gözümü Sude'ye
çevirdim. Dikkatle bana bakıp ne olduğunu kavramaya çalışıyordu. Ne kadar meraklıydı bu kız.

"Neredesiniz kızlar beni bırakıp gitmişsiniz. Okulun her yerinde size baktım ya. "

Nefes nefese bize koşan Gözde'yi görünce sağ elimle alnıma vurdum.

Ne kadar da unutkan oldum son zamanlarda ben. Gelip koluma girdi ve heyecanla yüzüme baktı.

"Ne gördüm tahmin edemezsiniz?"

Sude yine merakla ortaya atladı.

"Ne gördün?"

"Pelin'in yanında önceden görmediğim bir çocuk vardı. El ele tutuşmuşlardı. Sanırım sevgililer."

Elimi ağzıma götürüp kusmamak icin kendimi zor tutmuştum. Eren miydi?

Başka kim olabilir ki?

Bari bir hafta geçseydi.

Arkama dönüp hızla eve giderken duvarın orada bir karaltı gördüm. Benim başımı çevirmemle saniyelik farkla duvarın arkasına saklanmıştı.

Bir takip edilmedigimiz kalmıştı.

Bir saniye...

Bir kaç hafta önce de benzer bir karaltı tarafından takip edilmiştim. Hatta kolumu çekmişti.

Aynı kişi olabilir miydi?

Mümkün...

Bir günde bu kadar aksiyon beynimi yormuş da olabilir. Ders calışmaktan gözüm artık net görmüyor sonuçta.

Duvarın gölgesiydi sanırım.

Aklıma gelen anla ürperiyorum. Bugünkü gerçek olmayabilir ama diğer takip edilme olayı gerçekti. Kolumu tutmuştu.

Peki ben bunun üzerine hiç kafa yormuş muydum?

Hayır...

Abi yavaş yavaş gelin ya...

BİR TUTAM SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin