"Eren hasta."
Yorganı başıma çekip düşündüm. Ne hastalığı, niye bana söyledi, ne zamandandır hasta?
Belki de sadece basit bir üşütmedir. Pelin de ortalığı velveleye vermek için bana mesaj atmıştır. Mümkün...
Başka?
Başka...Konuşmuyorken bana gecenin bu vakti böyle bir mesaj atıp beni tedirgin etmesindeki amaç neydi ki?
Arayıp cevabını ondan öğrenmek en iyisiydi sanırım.
Telefonu bıraktığım yatağın üstünden alıp Pelin'i aradım. Ama bilin bakalım ne oldu?
Hanımefendi telefonunu açmıyor.
Bir kere daha aradım.
Yine açmadı.Yeter...
Valla çıldırıcam.
Bu ne be!Sıkıntıyla basımdaki esarbı çıkardım ve yatağıma gömülüp yorganı başıma çektim.
Bu kız benim akıl sağlığımla oynuyor.
Bir gecede bu kadar çok sıkıntıya girmek bana ters.Yarın da okul var.
Evet...
Tuna belası var bir de.Neyse...
Yarın halledilir o.Uykuya dalmak umuduyla gözlerimi yumduğum anda odamın kapısi tıklatılıyor.
"Uyudun mu Mısra?"
Abimlerin sesi odayı doldururken bir an olsun kafamı dağıtacaklarını umarak onları odaya davet ediyorum.
"Ne geceydi be! Ablam ortalığı iyi karıştırdı."
Kaan abim yatağıma adeta gülle gibi fırlarken sesli bir yuh çekiyorum.
Enes abim ise gözlerini koluma dikmiş bakıyor sadece.
Bugün Burcu için kolumu fazla yorduğum için hafif sızlasa da yaşadığım zihinsel yorgunluk bedensel yorgunluktan üstün geliyor.
İkisi de yatağımın uç kısmında yorganı üstlerine çekerken yatakta oturur pozisyona gelip onların bu haline bakıyorum.
Küçükken biz ,ablam da dahil, herhangi birimizin canı sıkkın olduğunda bir odaya doluşur; saatlerce sohbet eder, kafamızı dağıtırdık.Şimdi de aynı şeyi yapacaktık. Bir eksikle...
"Kaan anlattı bir şeyler. Bir gittim kimlikler karışmış." Diye oluşan iki dakikalık sessizliği bozdu Enes abim.
"O zaman benim anlatmama gerek yok." Dedim rahat bir şekilde.
"Yarın düzeltecekmişsin. Öyle duydum."
Dedi Enes abim goz kırparak."Çalışacağım."
Sonra aklıma gelen seyle gozlerimi Kaan abime çevirdim.
"Sen niye hüngür hüngür ağlıyordun?" Dediğimde abim gozlerini kacirsa da Enes abim şoklar içinde ona dondü.
"Ağladın mı? Hayatta inanmam."
"Kazadan sonra bana sarılıp sevgi sözleri bile söyledi. İnanabiliyor musun abi?"
Enes abim şok bir şekilde Kaan abime baktı.
"Ciddi olamazsın. Siz hep kedi köpek gibiydiniz. Ne oldu birden?"
Ses vermedi abim. Öyle yorganımın desenlerini inceleyip durdu.
"Ses versene kaan"
Abim başını iki yana salladı.
"Söyleyemem."
"Abi, ben her şeyimi anlatıyorum size. Ne olur anlatsan." Diye kıvransam da olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR TUTAM SEN
Teen FictionBen Mısra... Aptal bir kız... Hani şu en küçük şeye ağlayan mızmız kız var ya? Ha işte o benim... İçerisi karışık mı bilmiyorum. Ama benim kafa karman çorman... Direksiyon hâkimiyetini kaybetmis bir şoför gibiyim. Yol nereye ben oraya... Hadi Bi...