~

357 25 25
                                    

"Sadece bir rüyaymış!"

Üstünde açık mor pijamalar olan Yunanistan,onu sıcak tutan kalın yorganı çevirdi ve zorlukla ayağa kalktı.

Uyanmasına rağmen hâla gördüğü "rüya"'nın etkisindeydi ve onun bir rüya olduğunu düşünmüyordu.(¿ǝsʞǝçɹǝɓ ɐ⅄)

Saçındaki tokayı saçından hızla çekti ve sinirle onu bir köşeye fırlattı.Sonra ise homurdanarak odasından çıktı,yandaki ufak tefek mutfağına gitti.

Dün sabah AB'a götürebilmek için çikolatalı kurabiye yapmıştı ve yiyebilmesi için birkaç tanede kendisine ayırıp,onları masanın üstünde duran beyaz tabağa yerleştirmişti.

Yunan açlık nefsini bastırabilmek yavaşça masaya gitti ve kurabiyeleri görebilmek için gözlerini çevirdi.

Gozlerini çevirdiği an kısa bir şok yaşadı çünkü tabak birkaç kırıntı dışı boştu.

Yunanistan elleri titreyerek tabağa yeniden ve yeniden baktı fakat yanılmıyordu o boştu.

Aynı şekilde bu şey bununla kalmıyor,kurabiye kırıntıları yere dökülmüş bir biçimde mutfağın dışına kadar uzanıyordu.

Korkan ülke,etrafına bakındı ve geçen doğum gününde Amerika'nın ona aldığı beyzbol sopasını kaparak (Neden bir beyzbol sopasının mutfakta olduğunu sorgulamayın) yavaşça kırıntıları takip etti.

Bir yol üzerine saçılmış olan kırıntılar ise,düzensiz bir biçimde arkada olan karanlık odayı takip ediyordu ve nedense tam orada kesiliyordu.

Merakına yenik düşen Yunanistan ses çıkarmayarak arkadaki odaya doğru gitti ve gözlerini kapatarak beyaz,tahta kapıyı araladı ve ışığı açtı.

Işığı açtığı andan itibaren aydınlanmış olan odaya bakmaya ilk başta korktu lâkin kısa bir zaman diliminden sonra ise göz kapaklarını açtı ve açmasıyla birlikte kalbi yerinden çıkarcasına çarpmaya başladı.

Kalbini tutan Yunan gözünden gelen yaşları silerek,yatağın ortasında oturan ülkeye baktı ve son gücüyle

"Abi?" Dedi.

--
Dışarısının güneşli ve neşeli olmasına rağmen tüm perdeleri kapattığı için buz gibi bir soğuk odada oturan Avrupa Birliği elinde tuttuğu kağıda son bir kez daha baktı ve sinirle kağıdı geri itti.

Yere attığı kağıt parçası bir tür gazeteydi ve gazetenin üstünde neon renklerle "KIBRIS SAVAŞI SON BULDU:KIBRIS TÜRK ZAFERİ İLE BİRLİKTE İKİYE BÖLÜNDÜ." yazıyordu.

AB genellikle kolay kolay sinirlenen birisi değildi,aksine sakin bir tavrı vardı ve kavga etmek yerine uzlaşmayı tercih ederdi fakat son aldığı haber ile birlikte daha da canı sıkılmış,içi burkulmuştu.

Sonuçta,1974'lerden beri bölünmüş olan Kıbrıs'a zaten yıllar boyu sinir olmuş,şimdide daha da kötüsü olmuştu:Doğal Gaz Bulunmuştu.

Söylenerek yerinden kalktı ve kağıdı alıp demir çöpe attı.Çöpe atarken aynı şekilde içinden almanca-fransızca karışık küfürler ediyor,Türkiye'ye rastgele bir şeyler sallıyordu:

"Aptal...Aptal şey seni!Malhonnête!Eğer o salak ordun ve kendini adamış komutanların olmasaydı,şuan EOKA başarılı olmuş,doğal gaza tam olarak sahip olmuştuk!Macaristan ve mültecileri ile uğraşıyorum zaten birde sen çıktın karşıma!"

Uzun bir süre boyunca böyle devam etti ve sonunda sinirine yenik düşerek odadan hışımla çıktı,belkide biraz dinlenmek ona iyi gelebilirdi...

--
Kelime:426

•𝓦𝓪𝓿𝓮 𝓸𝓯 𝓽𝓱𝓮 𝓢𝓮𝓪 𝓸𝓯 ​​𝓜𝓮𝓶𝓸𝓻𝓲𝓮𝓼 • (Devam etmeyecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin