Kafasında siyah bir şapka,üstünde ise değerli onlarca mücehverle donaltılmış bir kıyafeti olan Adam,Dalgalı saçlı kızın odasına girdi.
Onun geldiğini fark eden kız ise insanı büyüleyen cinsten gözleriyle adama baktı ve en ciddi hali ile;
"Geldiğini görmek ne hoş,İsrail." Dedi.
Adam ise Kadının oturduğu koltuğun tam karşısında olan kadife koltuğa oturdu ve tırnakları uzun,yara ve yanık izleri içinde gömülmüş ellerini kıvırcık saçlarını üstünde gezdirdi,şapkasını çıkarttı,masanın üstüne nazikçe koydu.
"Beni niye buraya çağırdın Yunanistan?Eğer isteğin Beni kullanarak Almanya'dan para almaksa,yanlış günü ve zamanı seçtiğini belirtmek isterim."
"Onun için çağırmadım."Diye karşılık verdi Yunanistan,perdeleri biraz olsunda araladı.
İsrail'in ise bu cevap karşısında gözleri açıldı ve karşısındaki ülkeye kalın kaşlarını kaldırarak uzun süre baktı;
"O zaman ne için?"
"AB ve Amerika konusunda.."
"Onlar mı?Ne olmuş onlara?"
"Onları kendine bir kukla yaptığını biliyorum İsrail."
İsrail ise bu cevap karşısında sırıttı ve gaz odalarında kalmaktan dolayı erimiş gözünü kapatan saç tutamını kafasının arkasına doğru atarak;
"Bunu herkes biliyor,Yunan."
Sonra ise İsrail sırıttı ve iki elini birleştirerek;
"Peki bunu bir AB kuklasının söylemesi ne trajik değil mi?"Dedi.
Yunanistan bunu karşılık ise sinirlendi ve sinirinden dolayı gelen acı gözyaşlarını tutarak;
"Ben AB kuklası değilim."Dedi.Sonra ise burnunu çekti ve ayağa kalktı.
İsrail ise sinirlenen bayan karşısında sakinliğini koruyabilmişti.
"Şimdi bana sinirlendin,değil mi?"
"Ne yapmamı bekliyorsun!Bana bildiğin hakaretimsi bir şey dedin ve-"
İsrail parmaklarını kullandı ve Yunanistan'a susması gerektiğini söyleyen bir işaret yaptı.
Yunanistan ise sanki hiptonize edilmiş gibi sustu ve öylece bakakaldı.
Nedense bir güç onu oraya yapıştırmıştı ve nedense o onu durduramıyordu.
-- Nefesi kesilerek oluşan tartışmaya kulağını kabartan Filistin,içeriden gelen ayak seslerini duyunca odanın yanında duran kutuya kendini gizledi ve içeriden çıkan, zaferi elde ettiği için gülümseyen adama baktı.
Bir şeylerin olacağını hissediyordu,ne olacak bilmiyordu fakat İsrail'in boşladığını gördüğü an saldıracağından emindi..
-- Yürüyordu Yunanistan.Botlarıyla birlikte ıslak caddelerden geçiyor,kumaş saçlarının ıslanmasını izliyordu.
Ne kadar çok yağmuru sevse bile şuan hâla aklı İsrail'in dediklerinde kalmıştı.Gerçekten o piyon muydu?Piyonsa niye hâla yaşıyordu?
Sonra ise neon tabelalarla donatılmış,insanı kendine çeken bir dükkanın önünde durdu ülke.
Dükkan,gecenin tüm sessizliğinerağmen parlıyor,içeriden gelen sıcak kokusu ile kokusal bir şölen veriyordu.
Merakına yenik düşen ülke,üstünde onlarca poster olan kapının kulpundan tuttu ve içeri girdi.
Aslında içeriside mekanın görünüşünden pek farklı değildi.
İçerde ilk başta büyük bir çikolata şelalesi karşılamıştı Ülkeyi.
"Burası bir tür çikolata dükkanı olmalı,ha?" diye düşündü sonrada.
İlk bulduğu reyona gitti,gelişigüzel güzel görünümlü birkaç kutu kaptı.
"Sende mi buradaydın?"
Bayan arkasını döndü.Bu Filistindi.Sevinçle Yunan'a bakıyor,sanki bir şey arıyorcamışına göz bebeklerini döndürüyordu.
"Ne oldu sana?"
"Hiçbirşey!"
"O zaman niye bu kadar mutlusun?"
--
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
