~

296 24 10
                                    

Kitabın kalın kapağından tuttu ülke ve yavaşça inceledi kitabı.Yırtık pırtık olduğu için eski olduğu anlaşılan kitabın tozlarını elleriyle sildi,gür sesiyle kardeşine doğru seslendi;

"Rum Kıbrısı!Buraya Gel Hemen!"

Abisinin sesini duyan GKRY koşar adımlarla mutfağa gitti ve kafasını kapının girişinden uzatarak;

"Efendim?" Dedi.

Pontus ise bir kaç saniye öyle boş boş baktı,sonra ise kitabı kardeşine göstererek "Bu ne?" Dedi.

O sırada kitabı görmesiyle ufak bir şok geçiren Kıbrıs,koşarak kitabı abisinin elinden kaptı ve "Bunu nereden buldun sen?" Dedi.

"Ben geldiğimden beri masada duruyordu zaten.Hiç farkettin mi?"

"Hayır."

O sırada eski anıları canlanan Kıbrıs kısa bir süre boyunca sustu,bir süre sonra görüş alanı daralmaya ve bulanıklaşmaya başladı ve yere yığıldı.

--

"Ablacığım?Ablacığım!İyi misin?"

Yunanistan yatakta yarı baygın bir  içimde yatan GKRY'ye dehşet gözlerle bakıyor ve bir yandan olanları kendine yediremiyordu.

O sırada yan koltukta oturan ülke ise gözlerini kıstı;

"Neden böyle oldu,biliyor musun?"Dedi.

Ani gelen soruyla küçük bir heyecan yaşayan Yunan kalbinin bulunduğu göğsünü tuttu ve abisine olayı detaylarını da ekleyerek anlattı.

Hikayeyi dinleyen Pontus Rum'u ise  onaylarak özenle kardeşini anlamaya çalıştı ve konuşması bittiği anda elini yüzüne götürerek;

"KKTC ha?"Dedi.

"Onu bilmiyor musun?"

"Hayır,duydum ama öyle bir merak arayışında olmadım açıkcası."

"İlginç..Her neyse,ben Kıbrıs'a bakmaya devam edeceğim,sende yemeği hazırlarsın."

--

"Abi!O şampuanı yüzüme sürme diye sana kaç kere dedim!" Diye yakındı Kuzey gözlerine gelen şampuanı engellemeye çalışarak.

"Bunu yapmak zorundayım Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti,sonuçta piyasada bulduğum tek kaliteli şampuan bu."

"Ne olur beni yakmayan bir şampuanla yıkasanki!OFFF!

Onlar ufak ufak atışırlarken,Türkiye eline duş başlığını aldı ve küvette çırpanan kardeşini duruladı.Sonra ise pembe havluyu aldı,kardeşini sardı.

Kıbrıs ise banyonun bittiğini anlayınca gözlerini açtı ve ıslak ayak tabanlarını halıya sildi.Biraz süre geçmeden ise,abisinin ellerinden kurtularak odasına doğru koştu;

"Hey!Kıbrıs!O ıslak saçlarınla her yeri su yapacaksın!Kime diyorum ben!"Dedi Kızıl Ülke arkasından kardeşini kovalayarak.

Kıbrıs ise kıkırdadı,masanın üstünde duran pijamalarını giyip,saçlarını toplamaya çalıştı.

Arkasından gelen Türkiye ise çocuğun saçından tuttuğu gibi saçını başka bir havlu ile sardı ve kurutma makinesini alması için beklemesi gerektiğini küçük kardeşine söyledi.

"Abi?"Dedi Kuzey, Türk tamda kapıdan çıkarken.

"Efendim?"

"Sen 1 hafta sonra Azerbaycan ile birlikte dağ başındaki manzarayı izlemek için dağa çıkacaktın değil mi?"

"Evet?"

"Benide alır mısın?"

"Olmaz Kıbrıs,orası çok soğuk,üşütmeni istemem."

"Çok sıkı giyinirim,hatta,4 kat bile giyinirim gelmek için,lütfen!Orayı görmek çok istiyorum!"

"Tamam,tamam,madem bu kadar çok istiyorsun.Ama bak,söz verdin,4 kat giyineceksin!"

"Tamam abi giyineceğim!"

--
"O kim tam olarak?"Diye sordu Pontus,o sırada Yunanistan Kıbrıs'a mercimek çorbası içirirken.

"Kim,Kim?"

"Hâni O KKTC.."

"Onlarla bir şey mi yaşadınız?"

"Sana anlattım ya..Kıbrıs Savaşını."

"Haa!Doğru ya!Fâkat nedense o olayı tam olarak anlatmadın bana.Detaylı anlatır mısın?"

Yunanistan çorbayı bıraktı ve kardeşine döndü.Olayı hatırladığı kadarıyla taraflı bir biçimde anlattı.Aslında olayı anlatırken yalan söylemiş ve kendi yaptığı katliamları geçerek,Türkiye'nin olmayan katliamlarını abartarak anlattı.Abisine yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu biliyordu fakat gerçeğini anlatırsa abisinin ondan nefret edeceğini düşünüyordu..Sonuçta bir kaç yalan söylese,en fazla ne olabilirdi ki?

Sonunda anlatması bittiğinde ise sustu ve abisinin sonuna kadar açılmış gözlerinin içine iyice baktı.

Pontus ise içinden bir kaç küfür etti ve odadan ayrıldı.

Hayatı Türk nefreti ile oluşmuş olan Pontus,bu hikayeyi duyunca daha da fazla sinirlenmişti.Hayatının yarısından fazlasını Türk öldürmekle geçirmişti ve zaten bu şeyi duyduktan sonra ise o içindeki nefret ateşi daha da ateşlenmiş,daha da patlamıştı.

•ɯiʎilɐɯlɐ ɯɐʞıʇuİ•

--
Not:Bu bölüm iyi oldu mu?Pek emin değilim ama,görüşünüzü belirtirseniz iyi olur.

Kelime:581

Kelime:581

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


•𝓦𝓪𝓿𝓮 𝓸𝓯 𝓽𝓱𝓮 𝓢𝓮𝓪 𝓸𝓯 ​​𝓜𝓮𝓶𝓸𝓻𝓲𝓮𝓼 • (Devam etmeyecek.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin