önyargılı kavramlar 1/4

4K 230 56
                                    

✽ ⇠ ❦ ⇢ ✽

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

✽ ⇠ ❦ ⇢ ✽

"oh be, sonunda bitti."

jeongguk bir inilti ile kollarını başının üzerine uzatarak sandalyesinde arkasına yaslandı. omurgası çıtırdağında çok uzun süre oturmaktan kaynaklanan gerginliğin bir kısmını bıraktığı için tatmin olmuş hissediyordu. bu makale onu gerçekten boğmuştu. editöre gönderip işi bitirmek için sabırsızlanıyordu.

masasından kalkıp boş fincanını eline almadan önce kollarını serbest bıraktı ve omuzlarını yuvarladı, sabahın üçüncü kahvesini almak için ofisinden kahve makinesine doğru ilerledi.

"günaydın!" namjoon yüksek sesle cıvıldayarak bir anda yanında belirdi ve dostça omzunu pat patladı.

"hyung, lütfen," jeongguk fincanını makinenin altına yerleştirip düğmesine basarken homurdandı, sıcak kahve aroması odayı doldurmaya başlamıştı,"sabahın körü."

"saat on bir buçuk, jeongguk-ah." namjoon kıkırdayarak tezgaha yaslandı ve eğlenerek ona baktı, "bok gibi görünüyorsun. dün gece o son şişe sojuyu içmemeliydin."

"hiçbir şeyden pişman değilim." jeongguk acı, sıcak sıvıdan bir yudum alırken yalan söyledi, kafeinin acele etmesini ve işini yapmasını diliyordu. kesinlikle o son şişeyi açmamalıydı ama eunwoo üç tanesiyle başa çıkamayacağını ima etmişti ve jeongguk hiçbir zaman bir meydan okumada geri adım atmazdı. gerçi şimdi bedelini ödüyordu.

"hm-hm, tabii." dedi namjoon inanmadığını belli ederek, "işin bittiğinde patron seni görmek istiyor."

"of, gerçekten mi?" jeongguk başını eğerek inledi, siyah saçları geri itildiği yerden öne doğru düşüyordu. "bugünü masamın arkasında saklanarak atlatabileceğimi umuyordum. ne hakkında olduğunu söyledi mi?"

"hayır."

jeongguk iç çekti, "bayağı yardımcı oldu, teşekkürler hyung."

"her zaman jeonggukie. her zaman yardım etmek için burdayım." dedi namjoon sırıtarak.

"patronun ofisinden çıkmana bile şaşırdım. artık ikinci evin gibi değil miydi?" jeongguk, hyungunun ifadesindeki hafif değişiklikten zevk alarak dalga geçti. "yoongi hyung'un mesajlarını iletebilecek kişisel bir asistanı yok mu?"

"var ama o zaman sabah ilk iş senin akşamdan kalma sevimli suratını göremezdim." namjoon, kendine bir kahve almadan önce küçüğünün yanağını sıkarak konuştu, "her neyse, ofisime geri dönmem gerek. tamamlanmayı bekleyen bir makalem var, teslim tarihini kaçırırsam patron mutlu olmaz."

the inside story [çeviri] | kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin