Ι.Ч

569 70 441
                                    

y/n: öncelikle iyi tatillerrr herkese,
bildiğiniz gibi bu hikayeme oldukça hızlı yeni bölüm atmaya çalışıyorum ve bunda yaptığınız muhteşem ötesi yorumlarınn etkisi çok büyük çünkü motivasyonum ve heyecanımı hep yüksek tutuyorsunuz bunun için sanırım ayrıca teşekkür etmeliyim :'D yeni bölüm ise birkaç gün içerisinde gelecekkk!!
ps., mini spoiler!; bu bölüm, sanırım hikayenin ciddileşip asıl house of cards olduğu ve louisin gerçek yüzünü görmeye başladığımız yer C:



Harry'le ilk kez öpüşmemizin üzerinden rastgele ve sıradan birkaç gün geçtikten sonra, başka bir sabah odanın kapısı sert bir şekilde çalınmaya başlamıştı. "Louis William Tomlinson! Bay Pike öğleden sonraki halı saha maçı için hemen hazırlanmanı, on beş dakika sonra otobüsün gideceğini söyledi!"

"Sikeyim. Bu sabah olduğunu unutmuşum." Kulağımda kalan son kulaklığın tekini de atıp hemen formamı ve spor ayakkabılarımı sırt çantamın içine doldurmaya başladım. Bu sırada Peter, yarınki çok önemli sınavlarına hazırlanıyordu kitaplarını okuyarak ve bol bol notlar alarak. Keşke onunla aynı sınıfta olsaydım. "Bu adil değil."  diye mırıldandım. Çünkü, ertesi gün üç farklı dersin sınavı varken okullar arası maç münazarası koymak hangi aptalın fikri olabilirdi ki?

"Merak etme Louis, senin yerine de çalışacağım." Peter sırıtarak konuştuğunda hazırlanmamın ortasında ona ters bakmaktan geri kalmadım.

"Merak etme inek, otlaman için sahadan çimen getireceğim." Aynı ses tonuyla onu taklit ederek söylediğimde kaşlarını çattı. Ancak tüm gün onunla uğraşmaya vaktim yoktu. Bu yüzden hızlı bir şekilde mavi kolej ceketimi üzerime geçirdim. Birkaç gün öncesinde, deniz fenerine giderken Harry'nin üstünde görüşümü hala aklımdan atabildiğimi söyleyemezdim. Üstelik, üstüne son anda bocaladığı parfüm kokusu polar kumaşına sinmişti. Soluk kırmızı saçlarımı saklayacak, Miranda'nın bana noel gecesinde verdiği hediyesi olan gri beremi de kafama geçirdiğimde, hazırdım. Ama yine de son bir kez daha Peter'ı sinir etmek geçiyordu aklımdan. "Doğum günü hediyem nasıl? Miranda Youthall'ın hediyesi." Onu kışkırtmak hoşuma gidiyordu.

"Ne?" Peter ciddiye almadı başta.

Bense kapıya yürüyordum sırıtarak, ona bakmayı halen kesmemiştim. "Evet. Sıkıcının teki olduğun için seninle değil, benimle arkadaş Peter. Tüm gün odanda dua edip kitap okursan, gelecekteki aşklarını da böyle kaybedeceksin." Kapıyı yüzüne kapattıktan sonra onunla dalga geçtiğim için artık daha iyi hissediyordum.

O geceden sonra uyanmak en az uyumak kadar zor olmuştu benim için. Peter'ın herhangi bir ihtimalde bizi görmüş olması bile korkutucuydu bu yüzden onunla konuşmamak adına tüm gücümü kullanmıştım geçen birkaç gün boyunca. Ama neyse ki, ayak ucunda kendisine ait gece lambasının altında öpüştüğümüz o gece derin bir uykuda olduğu için hiçbir şey görmemiş ve bizi duymamıştı.

Oda arkadaşım konusunda her ne kadar rahatlasam da, aynısını asla Harry ve aramızda olacaklar konusunda hissedememiştim. O tür bir yakınlaşmaya girdiğimizden beri, benimle konuşmamıştı. Aslında doğru düzgün bir fırsatımız olduğu da söylenemezdi ya. Antrenmanlar yapılmamış ve beraber girdiğimiz tek ortak ders dönem sonu geldiği için bitmişti. Yemeklerde ne zaman göz göze geldiysek de, yanımızda başkaları olduğundan hemen başka bir tarafa çevirmiştik zoraki bir şekilde odaklarımızı. İşte bu biraz can yakıcı kısmıydı.

Ancak ilk kez Hawksmoor'a ait büyük öğrenci otobüsüne bindiğimde, içimde farklı türden hisler vardı. Üstelik, kapıda beni bekleyen Pike'ın azarlarına rağmen. Gerçekten de tüm takım benim hazırlanıp aşağıya inmemi beklemişti. Koltukların etrafını kapladığı uzun holün başına geldiğimde, derin bir nefes aldım. Bu kadar erken bir saatte gitmemizin nedenini sorgulamak istiyordum ancak otobüs birden hareket edince ertelemenin daha iyi olacağını fark etmiştim. Koltuklara tutunarak yürümeye başladım. Tüm koltukların sadece yarısı dolu sayılırdı ve kapılmış koltuklar ortada bitiyordu. Tam kendime boş bir cam kenarı seçmek üzereydim ki, beni bekleyen çekingen ve bir o kadar dalgın yeşil gözlerinin bana baktığını gördüm.

house of cards | larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin