minik bir aradan sonra herkese merhaba!!!
biliyorum double update'lerden sonra ben bile bu kadar zaman geçmesine şaşkınım, ama bu ilk ve son araya giren zaman olcakkk
not; bölümün sonunda bazı minor karakterlerin artbreeder profilleri olacak, (hikaye yazıp yorumlarınızı okumaktan sonraki en sevdiğim aktivitem bu bu arada)!!! önceki bölümü tam hatırlayamanlar için, tam burada minik bir hatırlatıcı yorumlarda olacak (:: !!!
eğlenceli bir bölüm oldu bence, henüz kaos yokken tadını çıkarın dermişim heheh
◎
Stan'le olanlar konusunda, olaylar Harry'nin gözünden daha farklıydı. Başlarından geçen tüm tuhaf olayları beraber oturduğumuz yangın merdivenlerinin en yüksek noktasında anlatmıştı bana, aynı gecede. İlk kez çekinmeden -en azından çekindiğimi belli etmeden- konusunu açtığımda, bana hikayenin doğrusunu anlatmakta rahat olacağını bu kadar tahmin etmemiştim. "Stan Lucas'la gerçekten yakın arkadaş mıydınız eskiden?"
"Sana 'dikkat et, arkandan bıçaklayabilir' dememdeki gibi aynı şekilde beni arkamdan bıçaklayıncaya dek, evet." Etrafımızı boylu boyunca çevreleyen ve kısmen hapishane parmaklıklarını hatırlatan merdivenlerin demir korumalıklarına yasladı kendini. Kelimelerini dikkatlice ve özenle seçerken, gözleri önündeki eşi bulunmaz manzaraya tutunuyordu. "Bu belki garip gelecek fakat kendim konusunda Hadrian'a güvenemezken Stan'e güvenmiştim. Çünkü onun da öyle olduğundan emindim. Anlarsın ya." Omuz silkti hafifçe, gözlerini bana getirdikten sonra.
Daha ilk andan ne tepki vereceğimi bilememiştim. Örneğin, ona tahmininde haklı çıktığını ve eski yakın arkadaşının erkeklerden de hoşlandığını söylemem doğru olmazdı, biliyordum. Çünkü bunu öğrenme şeklim, beni rahatsız ediyordu Harry tüm bunları bana anlatmaktayken. Sadece devam etmesi için başımı salladım ben de. "Ama o piç, beni her konuda kıskandı. Ona ne zaman kendimle ilgili güzel bir şeyden bahsetsem, suratı asılır ve yanımdan giderdi. İlk başta neden öyle davrandığını anlamamıştım. Ama zamanla, sadece kişiliğimi ve başarımı değil özgürlüğümü de kıskandığını fark ettim."
Harry yanımda tüm olayları başka bir açıdan anlattıkça, kafamdaki diğer tüm versiyonları canlanıyordu gözümde birer birer. Önce, dışarıdan bir göz olarak oda arkadaşım Peter anlatmıştı bu olayları. Sonrasında Stan; elbette bahsederken asla kıskandığını dahil etmemişti ama aramızdaki yaşananlar bile Harry'yi kıskandırmak ve kendi aşağılık sendromunu geçiştirmek için yapılmıştı. Geçen senenin acısını, bir nevi benden çıkartmaya çalışmıştı. Harry anlattıkça, Stan'in nasıl problemli biri olduğu konusunda düşüncelerim iyice belirginleşir hale geliyordu. "İlk kez ona okuldan birini ne kadar çok beğendiğimi anlatmıştım. Sadece buydu. O günden sonra, benimle tamamen konuşmayı kesti. Öncesinde de soğuk davrandığı zamanlar olurdu fakat o günden sonra yollarımızın ayrıldığı barizdi."
İç çektim arada. Stan'in tüm bunları içindeki baskılanmış hislerinden dolayı yaptığını biliyordum. Çünkü ikisini de dinlemiştim. "Birkaç hafta geçti, konuşmamaya devam ettik. Ama tartışmamıştık bile. Çok garipti. Tam belki de sorun bendeydi diye düşünürken, okuldaki bazı insanlar eşcinsel olduğumu konuşmaya başladı." Sonlara yaklaştıkça sesini iyice alçalttı. "Stan'in yaydığından emindim. Çünkü o zamana dek, başka kimseye anlatmamıştım."
"Ya hoşlandığın o çocuk?" Kendimi tutamadan sorduğumda, sonradan pişman olacağımı biliyordum. Harry, anlatmasının ortasında beklemediği soru karşısında dona kalmıştı. Amacım asla Stan'in tarafını tutmak değildi oysa. Ayrıca Harry'ye eksik anlatımından dolayı sinirlenmiştim belki de. Çünkü bahsi geçen kişiyle asla sadece tek taraflı duygusal bir çekim olmadığını biliyordum, daha fazlası vardı ve Harry anlatmıyordu. "Belki o söylemiştir herkese. Olamaz mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
house of cards | larry
FanfictionBir kez kartlar dağıtıldığında, oynamadan önce Louis'in rolünü çok iyi seçmesi gerekiyordu; hele de herkes büyük, kalabalık bir masanın etrafındayken. Harry ise, Louis'in kartlardan yaptığı kuleyi yıkmaya kararlıydı. ~ Louis, ailesi tarafından di...