Sabah olmuştu Koçovalılar kahvaltı sofrasına oturmuş Yamaç ve Efsun'u konuşuyorlardı. Herkes olumlu düşünüyordu ama olumlu olmasaydida Yamacın umrunda olmazdı zaten. İdris Yamacı sordu, Sultan "O çoktan gitti Efsunla kahvaltı edeceklermiş dışarda"dedi. Bu arada Erdenetlerde yine boş durmuyordu sürekli bir hamle yapıyorlardı. Bu seferki hamleleri Yamaç ve Efsundu. Onları takip etmişlerdi. Masaya biri yaklaşıp birden oturdu bu kişi Arıktı.
Yamaç:" Sen kimsin lan".
Arık:" Ben Arık Böke Erdenet tanımadın mı, bu arada sevgilin hoş kızmış işin bitince numarasını isterim".
Yamaç:"Lan şerefsiz düzgün konuş nişanlım o kadın , sen su kıza dua et"dedi.
Arık:"Tamam şaka yaptım babamın size selamı var seni istiyo, eğer bu kızı seviyosan gelirsin"dedi silahını Efsuna yönelterek.
Yamaç eline vurdu Arık'ın ve şöyle söyledi.Yamaç:" Sende babana selam söyle Yamaç Koçovalı geliyomuş de"dedi kaşlarını çattı ve yumruğunu sıktı.
O sırada Yamacın telefonu çaldı arayan İdristi.
İdris:" Yamaç oğlum Arık yanına gelmiş korkmayın oğlum Efsunu hemen uzaklaştır ordan, ben yoldayim"
Yamaç:"Tamam baba".
Yamaç:" Babam yoldaymış Arık bu meselelerle ben ilgilenmiyorum neyse onunla halledersiniz bak kız çok korktu çekil git artık"
Arık birşey demeden kalkıp gitti. Efsun Yamaç'a ne olduğunu sordu çok korkmuştu hızlı hızlı nefes alıp veriyordu üstelik Efsun astım hastasıydı, nefes alamadı Yamacın kolunu refleksle aşırı derecede sıktı, Yamaç panik yaptı ne yapacağını bilemedi hemen Efsun'un çantasına baktı ve ilacı oradaydı, alıp Efsunun ağzına sıktı. Etraftakiler onlara bakıp yardım ister misiniz diye sordular Yamaç su ve kolonya istedi. Efsun 30 dk sonunda biraz daha iyiydi, Yamaç ona sımsıkı sarılıp kaybetme korkusu yaşamıştı daha öncede Efsun'un krizleri tutardı ama bu seferki farklıydı Yamaç bu yüzden çok korkmuştu onu bir daha asla bu olayların içine sokmayacağından emin olmuştu. Arabaya geçtiler Yamaç "sen bekle beni iki dakika telefonla konusma yapacağım sevgilim"dedi. Yamaç Vartoluyu aradı.
Yamaç:"Alo Salih, çok kötü şeyler oldu".
Salih:"Noldu babamın oğlu anlat hele".
Yamaç:"Şerefsiz Arık geldi Efsun ölüyodu az kalsın korkudan geberticem o herifi bana yardım edeceksin".
Salih:"Yav dur hele bi o şerefsizi ben kendi ellerimle gebertirimde siz iyi misiniz bisey mi yaptida korktu yenge hanım".
Yamaç:"Yapmaz mı silahını Efsuna doğru yöneltip tehdit etti babasi beni bekliyomuş e Efsunda görünce kızın astımı tuttu korkudan zor kendine geldi".
Salih:"Vay şerefsiz vaay! Ben ona yapacağımı bilirim sen merak etme Yamaç hadi görüşürüz".
Yamaç hala hırsını alamamıştı çok sinirliydi, onu gebertmek istiyordu. Vartoluda hemen abilerine olayı anlatıp beraber yola çıkmışlardı.
Cumali:"Ya sonunda bebeyide delirtti şerefsizler, bi de kıza tutmuş silahı, lan Kahraman'ı aradınız mı bu arada".
Selim:"Ee o da biliyo araştırmıştır."
Cumali:"Neyi biliyo neyi araştırmıştır yine başladın şu laflarına".
Salih:"Neyi olacak kızın Yamaç için ne kadar önemli olduğunu onu nerden vuracağını biliyodur, araştırmıştır diyo yani. Kahraman abiyi aramadık o mahallede kalacaktı".
Cumali:"Lan siz aranızda anlaşıyo musunuz napiyosunuz anlamıyorum ya ben niye anlamiyom arkadaş".
Salih:"Estağfurullah abi sende anlarsın da öyle denk gelmemiştir."
Cumali:"Neyse hadi gidelimde haddini bildirelim şunların."
Yamaç Efsun'u evine bırakıp abilerinin yanına geçti. Yamaç Salih'i arayıp nerde olduklarını sordu ve Salihte yerlerini bildirdikten sonra telefonu kapattılar. Abileri Yamacı bekliyorlardı buluşma yerleri Erdenet Kimya'ya yakın bir alandı. Salih'in bir planı vardı. Yamaçta gelmişti hemen planlarına koyulmuşlardı.
Salih:"Ben diyorum ki bunların fabrikalarını patlatalim çünkü iyice azıttılar."
Cumali:"Afferin lan Salih temiz iş kökten çözüm."
Yamaç:"Ben halledicem abi".
Cumali:"Yok oglum olmaz sen karışma bu işlere temiz işini yap sen".
Yamaç:"Onuda yaparım onuda abi beni buna onlar zorladı benim sevdiğim kadın gözlerimin önünde ölüyodu onu uzak tutcam ama ben bu işi kendi ellerimle yapcam".
Salih:"Tamam tamam ben Yamaç'a yardim ederim".
Cumali:"İyi tamam biz napalim gidelim mi?"
Selim:"Paylaşalım fabrikaları bizde hallederiz".
Salih:"Tamam o zaman görüşürüz malzemeleri alıp".
Patlayıcı malzemeleri temin ettikten sonra fabrikalara hepsini yerleştirdiler. Sonra Yamaç Cengiz Erdenet'i aradı "Merhaba Cengiz Bey ben Yamaç Koçovalı beni istemişsiniz bende geldim balkona çıkın lütfen" ve ardından Cengiz'in tam 15 fabrikasını patlattılar. Yamaç devam etti "Bugün Arık geldi ve beni bu duruma zorladı sizde daha çok fabrika vardır Arık'a selamlarımı iletin lütfen"dedi ve yoluna devam etti.
Çok yorulmuşlardı, Yamaç hemen duş alıp yemeğini yiyip odasına çıkmıştı ki o sırada Akın gelip İdrisin onu aşağı çağırdığını söyledi. Yamaç aşağı indi İdris olanların tamamını öğrenmişti."Bak oğlum, bugün olanlar için çok üzüldüm benim meselem sizlerede yansıdı gelin kızımız nasıl iyi mi?"dedi. Yamaç buna karşılık "Hiç iyi değildi baba nerdeyse ölüyodu, çok korktum ona bişey olacak diye ilk defa böyle bişey yaptım ama mecbur kaldım". İdris "iyi yapmışsın oğlum haddini bildirmek lazım insanlara hadi sende dinlen iyi geceler".
Yamaç odasına çıkıp Efsunla konuşup yatağına yattı ve uyumaya koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efyam'ın Çukuru #warofefyam
FanfictionÇukur Mahallesinin sahibi olan İdris Koçovalı ve ailesinin aksiyon ve dram dolu hayat hikâyesi kurgulanmıştır.