- 22 Final -

126 5 8
                                    

Gün ışığı iki sevgiliye vurmuş bir haldeydi. İkiside bu odayı, bu yatağı, kokusunu, eski günleri özlemişlerdi. Üniversiteden yeni mezun olmuş ve evlenme tutkusuyla yanıp tutuşan iki sevgiliyken şimdi yıllar sonra yine bu odada bebeklerinin doğmasını bekleyen iki sevgiliydiler eksilmeyen ve gitgide artan tek şey aşklarıydı. Yamaç uyandı.

- Efsun sevgilim.
- Hıh noldu doğuruyo muyum
- Bugün ne kadarda espritüeliz sevgilim.
- Saat kaç ki?
- 10 oldu bebeğim hadi kalkalım kahvaltı edelim
-Ne 10 mu? Hemen inelim çok ayıp oldu
- Yok ayıp olmaz biz yoldan geldikte hastane işimiz var ya geç kalmayalım diye söyledim.

Efsun ve Yamaç hazırlanıp aşağı indiler ve kahvaltı sofrasına oturmak üzere olan Koçovalı ailesiyle hasret giderdiler. Efsun bugün yarın bebeğini kucağına alacaktı. Yamacın gözü hep ondaydı. Efsundan daha panikti. Abileriyle uzunca şakalaşan Yamaç Efsun'a doktora gitmek için hazırlanmaları gerektiğini söyledi ve hemen çıktılar. Efsun hamilelikten dolayı 11 kilo almıştı bundan şikayetçiydi fakat canı süreklide birşeyler istiyordu fakat hemen diyetisyenini arayıp kendini şikayet ediyordu ancak bu şekilde vazgeçebiliyordu. Nihayet hastaneye gelmişlerdi. Doktor Efsun'u ultrasona aldı herşeyin yolunda gittiğini söyledi. Eğer bir aksilik olmazsa normal doğum yapacaktı çünkü bu hem anne hemde bebek için en sağlıklı olandı fakat bir komplikasyon oluşursa sezaryene de dönebilirdi önemli olan ikisininde sağlıkla bu ameliyathaneden biran önce çıkmasıydı. Doktor kontrolünden sonra biraz dolaşıp eve geçmişlerdi. Efsun'un annesi Berrinde gelecekti Koçovalı evine güzel birgün onları bekliyordu. Efsun'un hafif sancısı tutunca Yamaç onu odaya çıkartıp biraz yanına uzandı.

- Yamaç
- Efsun
- Ne garip dmi yıllar sonra burda böyle.
- Garip ve heyecan verici yıllar sonra burda böyle.
- Bencede.
- Ee Efsun hanım şuraların dili olsada konuşsa.
- Biz biliyoruz ya işte herşeyi zerresine kadar.
- Yeniden üstünden geçebiliriz eğer istersen.
- Çok iyi olurdu sevgilim ama şu halime bi bak.
- Bence hala güzelsin.
- Evet ama dönmek çok zor ayakkabılarımı bile sen giydiriyosun.
- Olsun dahası olsa dahasınıda yaparım sen her halinle benim en güzelimsin gözüm senden başkasını görmez.

Yamaç biran için Efsunla ilk karşılaştığı günden şuana dek olan bütün anları düşündü ve tebessüm etti Efsun'a sımsıkı sarıldı bu dominant kadın bir zamanlar sokak serserisi olan adamı aşık bir koca ve baba haline getirmişti.

Berrin gelmişti Sultan Efsun'un rahatsızlandığını söyleyince Berrinde yukariya çıkıp kızına bakmak istedi.

- Kızım, oğlum hoşgeldiniz canlarım benim.
- Hoşbulduk annecim.
- Ee nasılsınız bakalım torunum nasıl. Sultan Efsun biraz rahatsız deyince sen yorulma diye yukarı çıkayım dedim kızım.
- Olsun olsun iyi yaptın annecim bizde aşağı inecektik zaten şimdi.
- Tamam kızım inelim o zaman.

Hep beraber aşağı indiler. Efsun oturmuştu onun getir götür yapmasına izin vermemişlerdi son zamanları olduğu için. Çaylar, çekirdekler, ikramlıklar herşey hazırdı. Hemen sohbete koyuldu Koçovalılar derken gece 01.00 olmuştu Berrin evine gitmek istedi fakat Sultan izin vermedi onada hemen misafir odası hazırlandı herkes uyumaya koyulacaktı. Efsun ve Yamaçta odalarına çıktılar. Yamaç yatar yatmaz uyumuştu, Efsunsa bir sağına bir soluna dönmeye çalışarak uyumayı deniyordu fakat olmuyordu kalkıp su içti ve yeniden uyumayı denedi. Fakat ufak ufak sancılar giriyordu kasıklarına ve beline beklesede geçmek yerine artıyordu. Yamaç uyanmasın diye kalkıp odanin içinde tur attı nefes egzersizleri yaparak ama maalesef faydası yoktu "aah!" diye bağırdı birden sonra ağzını kapattı. Yamaç irkilerek uyandı ve panikle kalktı.

- Efsun noluyo iyi misin?
- Sevgilim doğuruyorum galiba baksana.
- Neye bakıyım Efsun sevgilim anlamadim ki.
- Suyum geldi Yamaç hemen gitmemiz lazım.
- Tamam tamam dur ben annemi uyandırıyım yardım eder bize.

Yamaç koşarak odanın kapısını yumruklarcasına tıkladı.
- Oğlum noluyo kapıyı mı kırcan?
-Anne naptigimi biliyo muyum ki ben koş Efsun'un suyu geldi.
- Nee? Hemen Berrin'i uyandırıyım geliyorum odana koş sen.

Sultan İdris'i uyandırıp sonra hızla Berrin'in odasına gitti ve uyandırdı. İkisi beraber Efsun'a yardımcı oldular. İdriste utanarak odaya geldi. Efsun derin nefesler alıyordu. Yamaç hemen doktoru aradı. Doktor Yamaç'a telefonu hoparlöre alması gerektiğini söyledi Efsun'un duyması açısından ve gerekenleri anlattı. Hastaneye hemen gelmemesini çünkü orada da bekleyeceğini söyledi sancıları iyice sıklaşınca hemen gelmesini ve onu yeniden aramalarını söyleyip kapattı. Birkaç saat daha geçmiş sabah 7 olmuştu İdris uyumaya gitmişti Sultan ve Berrinde sonunda kanepede uyuyakalmışlardı. Efsunsa sancılar içinde kıvranıyordu. Yamaçta uzanmış ondan haber bekliyordu hastaneye gitmek için.

- Yamaç iyice kötü oluyorum hadi gidelim.
- Tamam sevgilim annemleri uyandırıyımda ben
- Bırakalım uyusunlar diycem ama şimdi başımızın etini yerler uyandırmadık diye.
- E aynen o yüzden uyansınlar.

Yamaç annesini ve kayınvalidesini uyandırdı ve birlikte hastanenin yolunu tuttular. Sultan Saadet'i arayıp durumdan bahsetti İdris'i uyandırmasını söyledi. Saadet kalkıp İdris'i uyandırdı ve kahvaltı hazırlığına koyuldu.

O esnada Yamaç hastaneye giriş yapmıştı. Efsun'u hemen tekerlekli sandalyeye oturtup hızla ilerlediler. Hepsi heyecan içindeydi. Efsun'un doğumu nihayet başlıyordu yeterince açılması vardı 2 cm sonunda bebek gelebilirdi. Aslında istese Yamaçta girebilirdi ama dayanamayacağı için girmek istemedi. 1 saatin sonunda Efsun'un açılması istenilen kadardı şimdi sıra bebeğin gelmesindeydi. Efsun ıkınmaktan ve sancılardan perişan olmuş kan ter içinde kalmıştı. 40 dakika sonunda da bebek doğmuştu, Efsun sonunda bebeği kucağına aldı. doğumların bildirildiği ekranda Efsun Koçovalı - Kız - 3.500 kg yazıyordu. Yamaç'ın gözleri sürekli ekrandaydı ve bunu görünce ellerini kafasının içine alıp havaya zıplamıştı "oh bee!" diyerek.
Berrin ve Sultanda sarılıp öpüştüler. Efsun ve bebek kendi odalarına geçtiler. Yamaçlarda onlarin yanına girdiler arkalarından İdriste girdi ve tebrikleştiler. Sultan evdekilerede bu güzel haberi verdi. Yamaç Efsun'un kulağına onu çok sevdiğini söyleyip alnından öptü ve kızlarını kucağına aldı ve kokladı sakalları batmasın diye öpememişti.
-Efsun kızım adı ne olacak torunumun.
- Babacım babası onun adınıda düşündü doğmadan önce hemde.
- Ne buldun ulan eşek sıpası.
- Baba karizmamız yerle bir oldu. Masal düşündük biz Efsunla ortak.
- Masal güzel isim ismiyle yaşasın benim güzel torunum.
- Amin babacım amin.

Efsun ve bebeği 1 gün kalıp hastaneden çıkmıştı eve gidiş vakti gelmişti. Arabaya binip evin yolunu tutmuşlardı. Evdekilerse onları 4 gözle bekliyorlardı binbir hazırlık içinde. Efsun bebeği uyurken hayallere dalmıştı arka koltukta Yamaçla olan eski günlerini üniversite zamanlarını düşünüyordu. Nereden nereye gelmişlerdi. Şimdi yanında hem sevdiği adam vardı hemde kendilerinden bir parça minik kızları...

- Arkadaşlar hikâyeyi burada sonlandirmak daha doğru olur diye düşündüm umarım beğenirsiniz 💜🌸

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 01 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Efyam'ın Çukuru #warofefyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin