Kavuşma -19-

144 5 4
                                    

Berber Muhittin'e gidip traşını oldu ve jilet gibi giyinmişti.. Şimdi ailesinin yanına gidip belkide bir daha dönmemek üzere vedalaşmaya gidiyordu önce kahvehaneye geçti İdris'in yanına.

- Oğlum hoşgeldin geç otur.

- Baba ben gidiyorum haberin vardır belki.

- Var oğlum var Salih söyledi sen nasıl istersen siz mutlu olunda evlatlarım başka isteğim yoktur uçak kaçta?

- 3 saat sonra baba öğlen 13te binmiş olacağım, çok bedel ödedim baba musadenle elini öpüp annemle vedalaşmaya gidiyorum şimdi hakkını helal et belki dönerim belki dönemem bilmiyorum ama sizinle hep irtibat halinde olcam merak etmeyin.

- Olsun oğlum yıllardır neler çektin, karınla mutlu olda sen görüşür konuşuruz hadi Allah'a emanet ol Efsun kızıma selam söyle.

- Aleyküm selam baba sende Allah'a emanet ol görüşürüz.

Yamaç arabaya binerken "Oh be Salih bunca bedelin karşılığıda varmış demek ki" dedi.

Salihte onu teselli etmek için " E ben ne dedim sana babamın oğlu Efsun seni çok seviyor sadece inatçıdır haklıymışsın 10 kişiye bedelmiş siniri inadı" deyip gülerek yola devam ettiler.

Koçovalı evine giriş yaptılar, Sultan oğlunu merdivenlerde bekliyordu, kirpikleri nemliydi hem mutluluktan hemde üzüntüden ağlıyordu. Hem oğluna kavuşacak hemde onu uzaklara gönderecekti. Sımsıkı sarıldı Yamaca kokladı kokladı öptü ağlayarak.

- Oğlumm hoşgeldin canım benim canım oğlum bitanem.
- Hoşbulduk annecim nasılsın.
- Nasıl oluyum be oğlum seni böyle gördüm ya uçuyorum resmen hadi geçin içeri.
- Amca hoşgeldin.
- Hoşbulduk Karaca

Eve girip diğer ev ahalisiylede hoşbeş edip vedalaştı ve evden ayrıldı. Bütün abileri yanındaydı onu yolcularken. Hazırdı artık derin bi nefes alıp havaalanına giriş yaptı. Salih Efsun'a mesaj attı "Efsun biz geliyoruz birazdan uçağa bineceğiz" diye. O esnada Efsun uyuyordu New York'ta saat 04.35'ti hemen cevap yazdı. "Tamam Salih Yamaçla konuşabilir miyim?" Salih Yamaca Efsun'un mesajını gösterdi Yamaç onayladı ve telefonu alıp Efsun'u aradı.

- Alo
-Alo Efsun
-Efsun konuşacak mısın?

- Özür dilerim çok özlemişim sesini dayanamadım çabuk gel hemen gel Yamaç.

- Geliyorum sevgilim az kaldı bende seni çok özledim şimdi kapatmam lazım sende uyu biraz görüşürüz seni seviyorum Efsun.

- Bende seni seviyorum.

Kapattılar ve ikiside kıpır kıpırdı yıllar sonra yeniden bir araya gelecekti yeniden alevlenecekti tutkulu aşkları.

Cumali ve Kahraman her zamanki gibi Yamaç'a takılıp gülüştüler Yamaç mutlu olsun diye. Selimse o babacan tavrıyla Yamaca hep korumacı davranır ve iyi telkinler verirdi. Salihse zaten onun herşeyiydi en çok o anlardı Yamacı hem abisi hem arkadaşıydı.

Artık uçma vakti gelmişti. Salihle Yamaç abileriyle vedalaşıp uçağa bindiler.

Yamaç cam kenarında derin düşüncelere dalmıştı, Salihse uyuyordu. Yamaç sağına bakıp Salih'in haline gülümseyip camdan bakmaya devam etti. Ardından bilgisayarını açıp Efsunla olan fotoğraflarına baktı biraz duygusallaşmıştı.

Efsunsa karnında kelebekler, kalbi küt küt Yamacı bekliyordu, telefonu çalıyordu arayan amcasıydı.

- Alo amca
-Efsun kızım nasılsın çok sevindim olanları duydum.
- Teşekkür ederim iyiyim sen nasılsın amca, evet Yamaç gelecek yolda
- Geç bile kaldınız Efsuncuğum kavuşun artık.
- Türkiye saatiyle gece 12 gibi burada olacak amca çok heyecanlıyım
- İnşallah tatlım ben şimdi ise geçiş yapacağım görüşürüz yine hoşcakal.

Efyam'ın Çukuru #warofefyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin