-20-

149 6 9
                                    

Yamaç uyanınca yanının boş olduğunu görüp "Efsuun" diye seslendi. Efsun onu hemen duyup yanına gitti.

- Uyanmışsın sevgilim uyusaydın biraz daha.
- Yok yeter bitanem çok uyudum birlikte zaman geçirelim biraz havada kararmış saat kaç?
- Nasil istersen, saat 22.10 şuan
- Salih nerde gelmedi mi hala?
- Gelir birazdan konuştuk biz.
- Eh peki bakalım ben acıktım bu arada bişeyler mi yesek
- Olur olur bende seni bekledim beraber yiyelim diye burda mı yiyelim aşağı mı inelim.
- Bugünlük bu odanın balkonunda yesek iyi olacak galiba biraz başbaşa kalmak istiyorum seninle.
- Bende öyle istiyodum aslında ama sana sormak istedim yinede hemde herşeyi konuşuruz bira ister misin?
- Olur
- Hemen geliyor biranız Yamaç beyciim.
- Efsun seni çok seviyorum biliyosun dmi.
- Biliyorum ve bende seninle aynı duyguları paylaşıyorum.
- E yani?
- Yani bende seni seviyorum illa söyletceksin dmi
- Evet duymak istiyorum.
- E duydun o zaman.

Yemekler gelmiş Efsun ve Yamaç balkonda yemeklerini yiyerek sohbete başlamışlardı. Yamaç hem Efsun'u dinliyor hemde geçen yılların acısını yeniden kanatıyordu. Salihse eve gelip odasına geçmişti Yamaçla Efsun'u rahatsiz etmemek için seslenmeden çıkmıştı.

- Efsun ben seni aldatmadım o gün.
- Nerden biliyosun bunu hatırlamıyosun bile.
- Çünkü o kız gelip sonradan bana herşeyi itiraf etti.
- Nerden bulmuş peki seni.
- Benim kim olduğumu biliyodu soruşturmuş falan işte öyle bulmuş hastaneye geldi konuştu benimle özür diledi.
- Ee
- Eesi bu işte Efsun benden etkilendiğini ve biz beraber olursak onu bırakmayacağımı düşündüğünü söyledi sonrada seninle konuşmuş işte evli olduğumu öğrenince pişman olmuş ama yalanından da geri dönememiş ben çok özür dilerim Yamaç bu hale benim yüzümden düştünüz o gece hiçbir şey olmadı sadece olmuş süsü verdim dedi.
- Ne desem bilmiyorum sevinsem mi üzülsem mi benden başkasına dokunmamış olmana sevindim ama bunca yıldır çektiklerimiz içinde bi hayli üzgünüm ve en çokta ne koymuştu biliyo musun ben hem babamı hemde bize ikimize ait bebeklerimizi kaybetmiş perperişan haldeyken senin gidip bi barda içmen üstüne üstelik bi de başkasıyla yatman kahretti Yamaç senin benim yanımda olman gerekirdi birlikte teselli olmamız gerekirdi.
- Yatmadım zaten Efsun, özür dilerim ben ilk kez yaşadım böyle bişey ve ne yapacağımı bilemedim.
- Haklısın ben bi çok kez yaşadım çünkü bu olayları.
- Efsun öyle söylemek istemedim saçmaladım işte o gün gitmemem lazımdı evet yapmamam lazımdı ama oldu artık ne yapmamız gerektiğine bakalım olur mu sonuçta şuan biz yine beraberiz yanyanayız.
- Bilemiyorum Yamaç yine beni en kötü günümde bırakıp başka yerlerde teselli aramaya kalkarsan diye bilemiyorum.
- Efsun ben kimsede teselli aramadım sadece seni üzgün gördüğüm çaresiz kaldığım için biraz dışarı çıkmıştım sonra dolaşırken lisedeyken gittiğim eski mekana gittim bişeyler içtim fazlasıyla sarhoş olmuşum sonrada bunlar oldu işte.
- Umarım Yamaç çünkü bir dahaki sefere ömrün boyunca ne izimi bulabilirsin ne de tozumu şuanda da bulamadığın gibi ayrıca gidip içkini alıp evinde içebilirdin bizde bu acıları yaşamazdık.
- Tamam özür dilerim kapatalım artık bu konuyu olur mu?
- Olur.

Sohbetlerine gece boyunca devam ettiler ve yatmaya gittiklerinde artık saat 03.00 olmuştu birbirlerine sarılıp uyudular.

Bugün gökyüzü bulutluydu saat sabahın 09.00'u olmuş, Efsun ve Yamaç hem alkolün hemde yorgunluğun etkisiyle hala uyanmamışlardı, Salihse Saadet ve oğluyla telefondan görüntülü konuşuyorlardı.

- Salih Efsunla Yamaç naptılar düzeldiler mi?
- Valla hiç bilmiyorum ki Sadişim ben onlar yalnız kalsın diye dışarda dolanıp durdum işte ama yardımcılara sordum iyiler dedi odalarından çıkmamişlar.
- Oh oh o iş oldu demek ki.
- Saadeet nasıl konuşuyorsun oğlumun yanında.
- Aman sende sanki anladı şifreli konuştuk hem.
- Tamam tamam ben yine ararım seni bişeyler yiyeyim konuşuruz yine tamam mı?
- Tamam görüşürüz ara unutma ama
- Tamam Saadet haydi görüşürüz öptüm ikinizide.

Efyam'ın Çukuru #warofefyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin