Çaylar içilmiş herkes uyumak için yavaş yavaş odasına geçmeye koyuluyordu. Efsun Saadet'in yanına gidip Salih'i aramasını rica etti. Saadet aradı fakat Salih açmıyordu yeniden aradı.
"Saadet şimdi konuşamayacam"
"Salih dur kapatma Efsun Yamaci merak etmiş acmiyomus telefonu"
"Açamaz çünkü ölüyor"
"Anladım Salih"
Saadet Efsun duymasın diye bişey yok gibi davrandı fakat Efsun Salih'in sesini duyup telefonu aldı.
"Salih, Yamaç iyi mi?"
"Efsun, Arık öldü ama Yamaçta çok ağır yaralı tahribatlar var hastaneye gidiyoruz şimdi"
Efsun'un eli ayağı birbirine dolaştı nabzı yükseldi boğazı düğümlendi "Salih Yamaç yaşıyo mu bana doğruyu söyle" diye bağırdı. Evdekiler noluyo diyerek Efsun'un sesini duyup mutfağa gittiler. Salihte telaşla "Efsun şuan Akınla hastaneye götürüyoruz konuşamayacam yaşıyo ama ağır yaralı dediğim gibi silahla yaralandı bıçak darbesi aldı Saadet evdekilere söyle hemen"
"Tamam Salih tamam geliyoruz biz hemen"
Efsun'un nefesi kesilmiş dizlerinin üzerine çökmüş astım atağı geciriyordu. Ev ahalisi mutfaktaki görüntüyle ve duydukları karşısında ne yapacaklarını şaşırmıştı. Sultan koşarak Efsun'u kaldırmaya çalıştı "Saadet noldu Efsun'a ne bu hali"
"Anne Yamaç vurulmuş durumu çok ağırmış Efsun'un da astımı varmış ben yukarı odaya bakıyım ilacına"
Cumali "Ne diyosun kızım sen? Ah bebe ah dedik ama dinletemedik! Kahraman, Selim koşun hemen gidelim hastaneye"
"Nefes alıyo ama çok yavaş anne hastaneye gitmek lazım" dedi Damla
"Cumali durun oğlum Efsun'u da götürelim beraber gidelim"
"Tamam anne tamam hadi çabuk"
"Anne ilacını buldum Efsun'un, Efsun hadi çek içine ilacı yardım et bize bi" dedi Saadet zorlada olsa Efsun ilacı çekmişti sonra hemen arabaya bindiler.
Saadet, Ayşe, Nedret ve kızlar evde kalmışlardı.
Sultan kendi kendine Efsunla konuşuyordu "kızım kendine gel Yamaç iyi olacak sen bari dirayetli ol" diyerek ama Efsun gözleri açık öylece duruyordu. Damla da Sultanı teselli etmeye çalışıyordu "Annecim hepsi geçecek Efsun şimdi şok geçirdi ya bi de astımı varmış kızın merak etme". Sultan Cumaliye "Oğlum daha hızlı sür şu arabayı" dedi. Cumali "Yav anacım elimden gelen bu napıyım önümde bir sürü ayı var az kaldı 5 dakikaya geldik zaten Salihler gelmiştir bile çoktan".
Salih ve Akın Yamacı hastaneye getirmişlerdi Yamaç ameliyathanedeydi. Uzun süren bir ameliyat onu bekliyordu. Doktorlar işlemlere başlamışlardı çok tahribat vardı.
Nihayet diğer Koçovalılarda gelmişti Selim Efsun'u kucaklamış sedyeye yatırmıştı doktorlar onuda aldılar ve götürdüler.
Sultan ve İdris perisandi.
"Oğlum Yamaç nerde nasıl" dedi Sultan Salih'e.
"Anne sakin ol getirdik işte Akınla ameliyata aldılar durumu ağır dua edecez başka elimizden bişey gelmez"
"Babanne amcam güçlüdür merak etme iyileşecek"
"Ah oğlum ah sen bu işlere girmeseydin bunlar olmayacaktı" diyerek haykırdı Sultan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efyam'ın Çukuru #warofefyam
FanfictionÇukur Mahallesinin sahibi olan İdris Koçovalı ve ailesinin aksiyon ve dram dolu hayat hikâyesi kurgulanmıştır.