6.Bölüm; "And when I see who actually you are, I realized I never knew you."

529 64 74
                                    

mikky:

Üzgünüm, dün gece partiye gelemedim. Aniden Emma ağlayarak arayınca aklım gitti. Annem rahatsızlanmış. Hemen hastaneye gitmem gerekti. Bugün neyseki daha iyi. Hepinizi görmek istiyor,
görüşürüz xx.

Dün geceden beri beklediği mesajdan sonunda yanıt alabilmişti Baji. Sabaha kadar bi banka çöküp oturmuş, zamanını yanıp sönen cızırtılı sokak lambası eşliğinde yanına gelen kedileri severek geçirmişti. Güneş ışıkları ile yavaş yavaş açan gökyüzüne uyandığına hiç memnun olamadı Baji.

Mikeynin çağırdığı ve gelmediği parti yüzünden, zaten dağılmış hayatı dahada yerle bir olmuştu. Bedenini oturmuş olduğu yerden kaldırmaya zorlayarak Mikeynin atmış olduğu konumdaki hastaneye doğru yürüdü.

Odanın bulunduğu kata geldiğinde, koridorun ucunda kapının önünde onu bekleyen arkadaşlarını gördü. Dudaklarını birbirine bastırıp kendinde güç bulmaya çalışarak yanlarına doğru ilerledi.

Yüzü morluklar içinde kaplı olan Takemichi, bi yere oturmuştu ve hemen yanı başında olan Chifuyuda ona eşlik ediyordu. Bajinin geldiğini fark ettiğinde bakışlarını ondan kaçırdı. Göz göze gelmeye tahammül edemez gibi bir hali vardı sarışın çocuğun. Onların yanından geçerek Mitsuya ve Drakenin yanına ulaştı.

"Sizi bekliyorduk. Seni yanında göremeyince birkaç soru sordum ama cevaplamak istemedi. Bir şey mi oldu?" Drakenin yönelttiği soru ile Baji, arkasını dönerek hemen ötede oturmuş olan sarışın çocuğa çevirdi başını ve Drakene birazdan geleceğini iletip sarışın çocuğa doğru ilerledi. Anlamsız bakışlarını sürdüren zümrüt yeşilin sahipleri elinin kavranması ile şaşırmış ama hastane koridorlarında sesini çıkarmayıp onu tenha bir yere sürüklemesine izin vermişti.

Bi pencere kenarına sürüklenen Chifuyu, elini onun parmakları arasından kurtarmış ve bakışlarını camdan dışarı izlemeye odaklamıştı.

"İnsanlara aramızın bozuk olduğunu gösterirsen yaptığımız rolden tut her şeyi çakarlar." cebinde tuttuğu ellerini sıkarak kahverengi gözlerin sahibine yöneltti bakışlarını Chifuyu. Sakin kalmaya çalışıyordu.

"Bunu yapmak zorunda değilim. Başkalarının benim adıma karar vermesinden çok sıkıldım." iç çekmekle yetindi Baji.

"Ben de bu durumdan çok sıkıldım. Ama eğer buna karşı olduğumuz anlaşılırsa hükümetin bizi gitmeyi hiç istemediğimiz o yere gönderme riski artar. Sonrasında başımıza gelecekleri az çok tahmin ediyorsundur umarım. Daha büyüğüne zorlanacağız ve bunu istemiyorsak daha azına katlanmalıyız." dudakları arasından titrekçe nefes veren Chifuyu, bakışlarını dalmış olduğu yerden çekti ve ona doğru döndü.

"Lanet olsun. Tamam. Elini tutmaya katlanabilirim sanırım." dilini dudakları üzerinde gezdirdi. "Böyle görünmeye devam edersek Kazutoranın asla düzelmeyeceğininde farkındasındır umarım? Bulduğu her fırsatta bizi suçlayarak öfkesini kusacak." bıkkınlıkla nefes verdi Baji.
"Hükümetin kararına boyun eğersek bunu kabullenmiş olacağız ve bu saçma durumdanda asla kurtulamayacağız." diye ekledi Chifuyu.

"Bi yolunu bulacağım. Kazutora ile ayıkken tekrar konuşmayı deneyeceğim." diye homurdanan Baji, elini ona doğru uzatması ile Chifuyu hiç alışkın olmayan bakışlarına rağmen elini tutmayı kabul etti. Birlikte Sano ailesinin bulunduğu odaya doğru yürüdüler. İçeri adımlarını attıklarında, şaşkın gözler ve aralanan dudakların üzerlerine çevrilmesiyle utana sıkıla yanlarına geldiler.

"Bu kadar kısa sürede kabullendiniz mi? Harika!" ellerini birbirine yapıştırıp alkış yapan Emmanın sevinci ortamın gerginliğini almıştı.

"Emma, sakin ol." diye uyardı Shinichiro. Kazutora ile ilişkisini bilen nadir insan vardı oda da. Meraklı bakışların Bajiye yöneltilmesiyle konuşmaya çalıştı Baji.

red strings of fate | bajifuyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin