#29

273 25 9
                                    



Çıkıp giden Taehyung'un ardından Yoongi uzun uzun düşünmeye başladı. Son günlerde hiç düşünmediği kadar düşündü belki de o gün çünkü son zamanlarda yaptığı her şey spontane kararların sonucunda olmuştu. Belli ki bunun da kendisi de dahil olmak üzere kimseye bir faydası dokunmamıştı.

Hoseok'a mesaj atmak daha doğrusu Hoseok'a anonim olarak mesaj atmak, ona yakın olabilmek için dans kursuna kaydolmak... Bunların hiçbiri Yoongi'nin yapacağı ya da yapmak isteyeceği şeyler değildi.

Tüm bu olanların onun nezdinde tek bir mazereti vardı; Hoseok aklını başından alıyordu.

bt:
hey

Yoongi telefonuna Hoseok'un ya da Taehyung'un mesaj atmış olması umuduyla baktığında tanımadığı birinden gelen mesajı görünce durakladı. Ayrıca mesaj kullandığı kişisel hesaba gelmişti. Bu sebeple de Hoseok olamayacağı kesindi.

"Cevap vermeli miyim?"
"Kim ki bu?"
"Merak ettim şimdi..."
"Vermeliyim galiba."

yoosuga:
evet?

Bir süre mesaj gelmesi için bekledi ama karşılık gelmeyince dayanamayıp tekrar yazdı.

yoosuga:
tanımıyorum sizi
kimsiniz

bt:
betty ben
nasıl tanımazsın

"Yok artık!" diye inledikten sonra ayaklarıyla uzandığı koltuğun yastıklarını hızlıca tepti. Hem çok sinir olmuş hem de gerilmişti.

yoosuga:
nereden buldunuz beni

"Bir de saygılı konuşmak zorundayım.." diye geveledi ağzının içinde. Betty, Yoongi'nin sinirlerini gerçek anlamda bozabilen nadir insanlardan biriydi.

bt:
isteyince bulunuyor
buluşalım diyecektim

"Onunla buluşacağımı düşünüyorsa KAFAYI YEMİŞ OLMALI." Daha cevap yazmaya fırsat bulamadan Betty'den ikinci mesaj geldi.

bt:
gerçi
sana da gelebilirim
evini biliyorum nasılsa

"YOK ARTIK YA!"

Yoongi gerçekten karşısındakinin arsızlığına inanamıyordu. Kolunun kırılması dolaylı bir yolla da olsa onun suçuydu ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi görüşmeyi teklif ediyordu. "Arkadaş falan da değiliz ki biz." diye sinirle söylendi yeniden.

yoosuga:
henüz iyileşemedim

bt:
biliyorum
çünkü kursa gelmiyorsun
ben de kontrole geleceğim

yoosuga:
ihtiyacım yok
gerçekten
teşekkürler

bt:
yalnız mısın

yoosuga:
evet

"Bak ya bir de yalnız mısın diye sormuş. Nerden gördü Namjoon'u bu kadın ya. Durduk yere iş aldık başımıza." Zaten canı yeterince sıkkındı bir de Betty ile uğraşmayı hiç istemiyordu. "Her şey yeterince boktan değilmiş gibi bir de Betty'nin flörtleşmesine yardım edeceğim öyle mi?" Sinirden neredeyse ağlayacaktı.

bt:
anladım
yine de geleceğim

yoosuga:
gerçekten mi?
gerek yok diyorum
ÇOK iyiyim

bt:
biliyorum
AMA canım böyle istiyor

"DERDİ NE BUNUN?!" diye çığlık attı sonunda evin ortasında. "Seninle uğraşmak istemiyorum ama o kursa gelmeye mecburum. Tanrım... Sanırım delireceğim."

yoosuga:
pekala
olur tamam
görüşelim

"Iyyy pekala dedim ya. Tamam dedim manyağa. Offf! Hoseok görsen bu çabalarımı keşke."

-

"Bana bu yaptığını asla unutmayacağım Seok." Betty'nin yüzü asık, sinirleri de epey gergindi. "Kim bilir ne lanetler okudu şimdi bana." Yüzünden belli belirsiz bir gülümseme geçtiyse de çabucak sinirli ifadesi yerleşti yüzüne yeniden.

"Bunu başkasından isteyemezdin Bet. Beni anlamalısın." Hoseok da tıpkı mızmız bir çocuk gibiydi. Böyle zamanlarda sessiz ve mıy mıy bir konuşması olurdu. Betty arkadaşının bu hallerine hiç katlanamıyordu.

"Tamam sus artık lütfen dayanamıyorum." Hoseok hınzırca gülümsedi. "Ve açıkça söylemek gerekirse anlayamıyorum da. Beni sürekli, sana karşı yumuşak olduğum için çeşitli bahanelerle kullanmana zaten alıştım ama.." Kısa bir süre Hoseok'a baktı. Karşısındaki başını eğmiş dinliyordu. "..böylesi de ilk defa oluyor." Betty Hoseok'u bir kez daha süzdükten sonra devam etti. "Tanışmak istediğin biriyse neden kendi kendine yaklaşmıyorsun ki?"

"Çünkü yapamam."

"Neden??" Betty sabırsızdı. Bunun sebebi de Hoseok'un bu halleriydi.

"Yapamam da ondan. Daha önce hiç yapmadım..."

"Biriyle mi tanışmadın? Senin telefon rehberin klasik bir roman uzunluğunda." Gözlerini açmış inanamayarak bakıyordu arkadaşına.

"Bu öyle değil işte. Biraz daha... farklı." Hoseok hızlıca kuruyan dudaklarını yaladı. Ellerini kucağında birleştirip biraz bekledi. Betty bir şey demeyince de devam etti. "Galiba hoşlanıyorum bu çocuktan."

Biraz daha durakladıktan sonra son sözünü düzeltti.

"Hatta galiba hoşlandığım iki kişi var. Becerebilirsem hangisinden daha çok hoşlandığıma karar vereceğim."

-

Yorumlarınızı göremiyorum nedeeen? 👀
Nasılsınız bakalım? Hikayedeki gidişattan memnun musunuz?

Boş vakit buldukça yazıp arayı çok uzatmadan paylaşmayı düşünüyorum bölümleri. Umarım becerebilirim.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgiyle kalın

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 08, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Coffee&Book : SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin