Coffee&Book : Sope

#15

Min Yoongi, günlerdir Hoseok'a attığı mesajlara karşılık alamıyordu. O kadar endişelenmişti ki Seokjin'e mesaj atmıştı. Seokjin ona sadece "Merak etme, iyi." demişti. Fazlası yoktu. Gerçekten dediği gibi artık hiçbir şeye karışmıyordu.

Hoseok gerçekten bu anonim hayran işinden bu kadar korkmuş ya da rahatsız olmuş olabilir miydi? Öyleyse neden Yoongi'ye fotoğraf göndermişti? Neden son mesajlarında en azından arkadaşlık edebilirlermiş gibi konuşup günlerdir mesajlarına dönmemişti?

Yoongi'nin kafası sorularla iyiden iyiye karışmışken bir de Taehyung'un Jungkook ile görüştüğünü öğrenmişti.

Normalde buna takılmazdı, hem de hiç. Umursamazdı bile. Ama işin içinde Hoseok vardı çünkü Jungkook Hoseok'un en kıymetli arkadaşlarından biriydi. Muhtemelen Jungkook ona Taehyung'dan bahsedecek ve hatta işler ilerlerse onları tanıştırmak isteyecekti.

Eğer böyle bir şey olursa Taehyung'un Yoongi hakkında en ufak bir ayrıntıyı ağzından kaçırması felaket olabilirdi. Daha doğrusu yalnızca Yoongi'yi yıkıp geçecek bir felaket olabilirdi.

Bir yandan da Hoseok ile kendisinden önce tanışması ihtimali... Şaka gibiydi ama Yoongi, Taehyung'u kıskanıyordu.

Bu sadece Taehyung ile alakalı da değildi. Kendisine itiraf edemiyordu çoğu zaman ama Hoseok'u onun odasında uçan sinekten bile kıskanıyordu.

"Kafayı yiyorum galiba." diye düşündü. Aslında kendisi de bunun kafayı yemekten daha farklı bir şey olduğunu biliyordu.

Yoongi'nin Hoseok'a olan ilgisi gün be gün sevgiye evriliyordu. Hatta belki... Aşka?

"Saçmalama Yoongi." dedikten sonra kahkaha attı. Daha kahkahası solmadan bugün belki yüzüncü kez Hoseok'tan gelen bir mesaj var mı diye kontrol etmek için eli telefonuna gittiğinde o da bu inkar çabalarının boşuna olduğunu anlamıştı.

Min Yoongi, Jung Hoseok'a iyiden iyiye yanmıştı.

-

miniyoon:
bu yaptığının ne anlamı var?
günlerdir mesajlarıma dönmüyorsun
okumuyorsun bile
hiçbir açıklama yapmadın
başına bir şey gelmiş olmasından endişeleniyorum
umarım böyle bir şey yoktur
delirmeme çok az kaldı
bugün de cevap alamazsam
yanına gelirim

jungh:
ne yanı
ne gelmesi
nereye
iyiyim ben

miniyoon:
sana inanamıyorum

jungh:
iyiyim işte
gördün

miniyoon:
ben..
ne bileyim işte
bu kadar kötü biri olduğumu düşünmüyorum
ama senin böyle davranman
kırıcı
çok hem de

jungh:
benden bir şey bekleme dedikçe bekliyorsun
bu beklentini törpülemezsen daima üzüleceksin

miniyoon:
beklentim yok
söz geçiremediğim duygularım var
ama görüyorum ki
sen anlamazsın

jungh:
ben hiç aşık olmadım

miniyoon:
nereden çıktı şimdi bu?
ben de olmadım ama
ne alakası var bunun benim söylediklerimle?

jungh:
anlayamamam
bu durumda normal değil mi?

miniyoon:
değil
bu senin empatiden yoksun olduğunu gösterir sadece
çünkü sana aşık değilim
sana zaafım var sadece

jungh:
gördün mü bak
her şey olması gerektiği gibiymiş o zaman
ben birinin zaafı olmak
o zaafa göre hareket etmek istemiyorum
anlatabiliyor muyum?

miniyoon:
zaaf derken bunu kötü manada söylemedim
Hoseok
gerçekten beni yoruyorsun

jungh:
git ve dinlen o zaman

miniyoon:
gerçekten bazen sabaha kadar oturup
mini'yi nasıl kırabilirim diye
düşündüğünden şüphelenmeye başladım
böyle yapıyorsun yani kesin
aksi halde
gelgitlerinden ne anlamam gerekiyor
bilmiyorum

-jungh çevrimdışı-

miniyoon:
şu kaçışların...
neyse bir şey demeyeceğim
çünkü ne söylesem
boşlukta yankılanıyormuş hissi veriyor
iyi geceler Hoseok
bugün rüyanda beni gör demeyeceğim
rüyasız ve güzel bir uyku çek
dinlenmesi gereken sensin

-

Yoongi'nin kıymetini anlar mısın artık Hoseok lütfen?? Ben çok üzülüyorum burada...

Bu aralar sıkça bölüm yayınlamaya çalışacağım. Fazla boşladım burayı, böyle olsun istemiyorum.

Okuyanlara çokça sevgiler ☆