Yeter

27 5 2
                                    


******

Kendini eski evinin kapısında bulduğunda günün yarısını geride bırakmıştı bile. Eve girer girmez boş kutulara baktı.Üstünü çıkarıp yanına aldığı kahveyi demlemek için mutfağa yöneldi.Makineyi beklerken camdan dışarıyı izledi.Böyle müstakil bir evden bir plazadaki daireye taşınmak doğru bir karar mıydı bilmiyordu ama daha az düşünmek ,daha çok meşgul olmak ,daha çok aktif olmak ve daha da mutlu olmak istiyordu. Hastalıkmış eski günlermiş , Ağrılarmış düşünüp durmak istemiyordu. Tek birşey istiyordu normal biri olmak , normal bir hayata sahip olmak.Normal biri diye bir tanımın gerçek farkındaydı ama bu değişik bir histi.Dışardaki herkes gibi olmak , işe gidip gelmek sevdiği işi yapmak günü sevdikleriyle kapatmak istiyordu ama hayatında senelerdir böyle bir şey olmamıştı.Bulut'la öyle bir hayata geçtiklerinde bile ne geçmişi , ne de hastalığı peşini bırakmamıştı.Sevdiği işi yapıyordu yanında kendini seven ve destekleyen biri vardı.Farklı bir ülkede ve arkasında bir sürü bıraktıklarıyla o yaşama sahip olsa da hislerine , duygusuna asla sahip olamadı.

Kahve makinesinin hazır sesini duyunca kafasını salladı.Tüm bu düşüncelerden kurtulmak istiyordu , ses sistemini son ses çalıştırıp kahvesini aldı ve eline aldığı ilk kutuyla yatak odasına yöneldi.Çok eşyası yoktu bu evde . Türkiye'ye döndüğü onca zaman en çok ailesinde kalmıştı sonra da kıyafetlerini dağ evine taşımıştı. Komodini giyinme odasını banyoyu birkaç parça eşyayı da boşalttı.En son her yeri kontrol edip çıktı yatak odasından . Başka kutu alıp mutfağa yöneldiğinde camdan bahçede dolaşan Ozan'ı gördü.Anlam veremese de ses sistemini kapatıp kapıya çıktı.Ozan arkasını dönmüş telaşla telefonda konuşuyordu.

Biraz dönmesini bekleyip dönmeyince seslendi.
Ozan hemen arkasını döndü kendini görünce hızla ilerledi.

-Kızım neden açmıyorsun yarım saattir kapıyı çalıyorum.

+Ses sistemi açıktı birinin geleceğini düşünmedim.

-Bali telefonuna baksan bir sürü aradım diyip içeri daldı.

Arya şaşkınlıkla konuştu.

-Arabada bırakmıştım. Sen burada olduğumu nereden biliyordun ?

+Öğlen Keremle yemek yedik siz konuşurken duydum ben de yanına uğramak istedim malum seni her zaman şehirde bulamıyoruz.

Kapıyı kapatıp Ozan'ı takip etti.

-Eşyaları mı toparlıyordun diyip karton kutunun başına dikildi.

-Kahve ister misin ? dedi .

+Çok iyi olur dışarısı epey soğuktu .

Kahveyi kupaya doldurup verdiğinde tezgaha yaslanıp Ozan'a baktı.

-Neden geldin ?

Ozan derin bir nefes aldı.

+En son çok iyi ayrılmadık ve öyle kalsın istemiyorum.Özür dilerim sana çok yüklendim sadece hala alışamadım senin onca şeyi tek başına sırtlanıp burada hala bizim yüzümüze bakabilmene çünkü biz seni yalnız bıraktık suçladık daha bir sürü şey ve Keremle de bir anda barışınca nasıl her şeyi unuttuğun yatmadı aklıma diyip kutuya yöneldi.

Arya bunları konuşmaktan çok bıkmıştı.Durmadan bundan hastalığından söz edip durmak canını sıkıyordu.Bardak dolabını bir yandan boşaltırken bir yandan cevap verdi.

-Hiçbir şeyi unuttuğum yok Ozan . Asla unutamam da vücudumda hatırlatıp duran binlerce şey var ama öyle de yaşayamam .Barışmamız ani oldu biliyorum Bunu Kerem'e de dedim ben de istemedim , yani bu kadar çabuk olsun istemedim.Ama denemek istedi , ben de istedim.Şimdi dedi ama daha fazla devam etmek istemedi. Devam etmeyeceğini anlayan Ozan konuştu.

UNUTAMADIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin