*********
Tüm gerçekler göz önünde olduğunda bile anlamak istemeyip göz ardı ederiz diğer yüzde birlik ihtimale tutunuruz.Çünkü biz insanoğlu acı çekmekten korkarız.Oysa ki bizi biz yapan acılarımızdır.
Öylece bakakaldık birbirimize herşey ortadaydı farkındaydık ama görmezden geldik fark etmek istemedik hala bir şeyleri çözmek istemedik ve öyle yaşamaya devam ettik keşke her şeyi anladığımızda kabullenip harekete geçseydik.
Bulut'un odadan çıkmasını bekledim.Çıkmadı yarım saat oldu gireli yine çıkmadı . İnmeden rica ettiğim kahveyi alıp bahçeye çıktım. Sigaramı yakıp ard arda içtim düşünmek istemiyordum üzmek , üzülmek, mutsuz olmak ya da mutsuz etmek istemiyordum.
Paketteki son sigarayı söndürüp eve girdim. Salonda kimse yoktu odama çıkıp sırtüstü uzandım.Beyaz tavanı izlemek insana nasıl da acı veriyormuş , kafandakileri susturamadan deliriyormuşcasına bu acıya katlanabilmek.
Kapı tıklanıyor.Yatağın üstüne oturuyorum.
-Gel
Dediğimde çeri giren Ozan yanıma oturuyor , sessizce konuşuyor.
-Nasılsın ?
Sanki bu soruyu kendine sormamı istercesine soruyor.
-Sen nasılsın dediğimde gözlerini kaçırıyor.
-Kerem ben çok kötüyüm.Herşey tüm bu Bulut'un anlattıkları herşey üstüme geliyor vicdan azabı çekiyorum Kerem hiçbirini kardeşimin ağzından duymasam bile ölüyorum göğsümdeki ağrı canımı çok yakıyor senelerce onu boşuna mı suçlamışız vicdanım susmuyor Kerem yapamıyorum ,görmezden gelemiyorum tüm bu olanları ,ne oldu ona bilmiyorum ne olursa olsun onu yalnız bıraktığımız her an için acı çekiyorum.Her şeyi anlattığında ne yapacağım peki Kerem ne yapacağız ? Gerçekleri duymaya dayanabilecek miyiz ? Şimdi bile dayanamazken nasıl dayanırız ki.
Konuşmak için hareket ettiğimde izin vermeyip devam ediyor.
-Lütfen Kerem söyleme hiçbir şey hadi gidip de onu mutlu edelim yanında olmadığımız günler için yanında olalım ve iyi olsun kardeşim.
-Ozan sen biraz dinlen lütfen ben gideceğim yanına , merak etme, dinlen sonra gel lütfen.
Kafa sallayıp çıktı odadan.
Arya'nın kapısını tıklatıp girdiğimde hastaneye benzeyen bu oda beni ürküttü.Bomboş oda bile insanı ne hale getiriyor.Sessizce kapıyı kapatıp merdivenlere yöneldim.
Ev ölüm sessizliğinde bu kelime içimi öyle bir ürpertiyor ki merdivenlerden inerken sadece ayak seslerim yankılanıyor koskocaman evde.Salonda da Aryayı göremeyince hızla bahçeye yöneliyorum havuza ayaklarını sarkıtmış olan sevdiğim kadını gördüğümde derin bir nefes alıyorum.Saçının teline kıyamadığım kadın ne halde ona hiç iyi bakamadın diye hatırlatıyorum kendime . Ne olursa olsun yanında olmalıydın diye kızıyorum kendime.Yanına gidip oturduğumda dönüp bakmıyor bile.
-Neden girmiyorsun ?
-Deniz izin vermedi daha iyileşmemişim.Tehlikeliymiş.Ama ben çok özledim.
-Sen iyileş birlikte denize gideriz istediğin gibi yüzersin.
-Gerçekten mi ? Gider miyiz ?
Küçük kız masumiyetinde öyle bir söyledi ki kalbim sızladı.
-Tabi ki hatta Ozanlarla tatile de gideriz istemez misin ?
-Çok isterim.
Kocaman gülümsedim.Tebessüm etti tebessümü bile öyle güzeldi ki solgun yüzüne rağmen kalbimde çiçekleri açtırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNUTAMADIĞIM
RandomHepimiz terk ederiz bir şeyleri Gitmesek bile kendimizi terk ederiz benliğimizi terk ederiz Sevgimizi terk ederiz çoğu şeyi terk ederiz Birini terk ederiz Peki ya birini terk etmek yada bir sürü kişiyi terk etmek tüm suçu üstlenerek yaşayıp yaşa...