Umutsuzluğun Umudu

146 8 2
                                    

************

Kalbinizdeki ufacık bile olsa kalan umudu asla unutmayın ve orada yapayalnız bırakmayın.Sımsıkı tutun onu.

Artık içi huzur dolabilirdi.Huzurlu olabilirdi. Dostunun kollarından çıkıp gülümsedi. Tatlılıkla istediğini elde etmeye çalıştı.

-Kahve içebilir miyim ?

- İç bakalım bugün güzel bir gün .

Yanağına kocaman öpücük kondurup hızla mutfağa koştu.

-Teşekkürler

Artık mutlu olacaktı ne olursa olsun her şeyin kötüye gittiği zamanda güzel şeyler de oluyordu. Bu demekti ki umudunu kesme her şey daha da güzel olacak .

Bir an kendini resim odasında buldu . Şövalesinin karşısına oturdu ne çok özlemişti burayı boya kokusunu, ellerinin boya olmasını, saatlerce resim yapmayı.

Beyaz tuvale baktı öylece birazdan bütün duyguları renklendirecekti bembeyaz tuvali . Eli siyah renge gitse de vazgeçip kırmızıyı aldı artık her şeyi unutup kendini resme verme vaktiydi . Sevdiği şeyi yapıp mutlu olma vaktiydi .

Resmin bitmesine az kala kafasını kaldırdı beli ne kadar ağrımıştı boyalarını toplayıp boyalı ellerine bakıp gülümsedi . Bu kadar küçük şeyle mutlu olabiliyordu insanların sandığı gibi hiç bir şeyden mutlu olmayan biri değildi o böyle küçücük şeylerle bile mutlu olabiliyordu.
Yüzüne ılık ılık esen rüzgarla boyalarının kokusuyla yürürken hafif çiseleyen yağmur eşliğinde elini saçlarına götürdüğünde hissettiği kıvırcaklarıyla ve daha bir sürü ufak şey onu mutlu edebiliyordu.Kalbinde bile hissettiği tebessüme sebep oluyordu.

Odasına geçip duş aldı. Yatağının üzerine oturup öylece durdu.Huzurla oturuyordu.Zil sesini duyana kadar

Arya'dan

Aşağıdan Deniz'in gelen sesine kulak verdim.

-Rahat bırakır mısınız demek ki bir şey olmuş da sizinle konuşmuyor.

-Hayır izin vermiyorum, konuşamazsınız.

-Bana bakın Cihan Amca bir şey demiyor ama ben diyorum yeter artık mahvoldu o kız yeter gerçekten yeter.

Hızla kapıyı kilitledim. Yaptığım telaş neden bilmiyorum hem de her şeyi söylemişken. Onlarla yüzleşmek bir anda sanki iyi hissettirmeyecekti.

Daha yakından gelen Deniz'in sesiyle kapının önüne geldim.

-Hayır izin vermiyorum.

Zorlanan ve çalan kapıya bakakaldım.

Sakince konuşan Arden'i dinledim

-Arya nolur aç kapıyı .
Biraz duraksadı ve çatallı sesiyle devam etti.

-Özür dilerim ben aptalın tekiyim seni neyle suçladığımızın farkına vardığımızda çok pişman olduk. Çok korktuk Arya tekrar bir şey olacak diye tekrar seni o hallerde göreceğim diye ama ben bilmiyordum özür dilerim.Çok özür dilerim her şey için geçen seneler için sana geldiğinde yaptıklarımız suçladıklarımız şeyler için her şey için çok özür dilerim çok özür dileriz Derin yapma lütfen affet bizi.

Ses gelmeyince devam etti .

-Arya aç kapıyı lütfen.

Gözümden akan yaşı silip sakince kapıyı açtığımda kırmızı gözleri ve çökmüş yüzüyle bana bakan Ardenle karşılıklı bakakaldık . Bir süre ne o hareket etti ne de ben .
Bir süre sonra aynı anda hızlıca sarıldık hıçkırarak ağlamaya başladım. Saçlarımı okşadı öptü kokladı.

UNUTAMADIĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin