ANLAMAZ

19 0 0
                                    

İçeriye küçük pencerelerinden ışığın zar zor girdiği koridor arasında kafamı duvara yaslayıp içerden psikiyatri doktorun çağırmasını bekliyordum babamla. Psikiyatri gelmiş diğer insanlara baktım karşı koltuğumda oturmuş çok dikkatli inceliyorlardı etrafı sanki her an bir harekette bulunulcakmış gibiydiler..
Kapı açıldı;
"-İsmail Bakır"
yerimden kalkarak karşımda beni bekleyen ;sakallı, uzun boylu ve zayıf doktorun yanına giderek içeriye geçtik,
Odası geniş olmasına rağmen kapalımı açıkmı anlamlandıramadığım yeşillikte olmasından çok basık geldi... ben bunları yerime oturup düşünürken hoca gözlüğü takarak;
"-İsmail Bakır, evet hoşgeldin yakışıklı"
"-hoşbuldum hocam merhaba"
"-Bana bu durumu açıklarmısın başından başlayarak ya da kendini tanıtarak da olabilir dinliyorum seni"
ben yine kendimi açıkladım anlattım, doktor direk anladım dedi kağıdına bir şeyler yazarak.
Bide babanı dinleyelim diyerek kapıyı açıp babamı çağırdı, aynı şeyleri konuştuk ve ben artık dinleyemiyordum olduğum yerde kafam sıkışıyordu darlanıyordum sürekli ifade etmekten ve doktorun pekte yardımcı olacağını hissetmiyordum vereceği ilaçlardan korkarak.
"-İsmailde Kaygı Bozukluğu yani Anksiyete var, kademeli kademeli gideceğimiz için ilaçların dozunu arttırıp arttırmayacağımızı bu kontrol sürecinde belirleyeceğiz" diyerek reçeteleri kullanımı anlatarak babamın eline uzattı, tekrar 3 hafta sonra görmek istiyorum diye söyleyerek görüşmeyi bitirdi.
Kendimi çok darlanmış ve rahatsız hissediyordum bi an önce işlemler bitsin burdan çıkalım diye koşar adımlarla çıktım kapıdan, dışarıda derin bir nefes aldım gerçekten kolay olmadı benim için bir başkasına seni tanımayan birine derdini anlatmak ve onun seni anlaması için çabalamak çok zordu, doktor bey zaten çok basit kafada düşünmüştü 10 dk bile sürmemişti görüşmemiz beni darlayan kısım burasıydı.
"-Aslan evladım , koçum her şey geçicek emin ol ben yanında oldukça korkun olmasın beni anlıyorsun demi babacım."
Babamın benim için verdiği mücadelesini yorgunluğunu görmek beni hem üzüyor hemde yaslanıcak bir omuz olduğu için rahatlatıyordu.
1 Hafta sonra...
Dedemgilde pazar sabahı ailecek toplanarak kahvaltı yapmaya gidiyorduk sabahın ışıklarında gözlerimi uykudan daha alamamış cama yaslayarak.
Dedemgile girdiğimizde Halamgil ve Amcamgil ordaydı bütün herkes evdeydi. Bizim için hep birlikte olmak normaldi ki normalide buydu ama ben girdiğimden beri kendimi sürekli kastığımı farkettim, sıkılıyordum kalabalıkta çıkan seslerden rahatsız olmuyordum ama etkileniyordum. Kahvaltı masası okadar neşeli mutluydu ki kendimi çok farklı hissetim normalde bende sıhbet edip kaynaşmalıydım ortam okadar sıcaktı ki kendimi toprarlayamadığıma tahammül edemedim direk kalktım lavaboya gidiyorum diyerek , lavaboda okadar darlandım ki nefes alamıyorum sanki bir daha nefes alamayacak gibi ,duvara tutundum  kafamı tutamıyorken kapının tık tık seslerini duydum.. içeri girdi annem ismailim diye sarıldı kollarıyla sarmaladı beni kalp çarpıntılarımı duydu oda etkilendi benden hissediyordum ama bana bakışında dirayet vermemi sağlayan bi şey vardı sanırım onu söylemek istiyordu ki ;
"-Derin derim nefes al annecim hadi kuzum bana bak gözlerime bak annemm"
Derin derin nefes alıp ağzımdan verdik beraber yaptık ve annemin yanımda olması bana güç olmuştu kendime zor olsada gelmiştim, tekrardan anneme sıkıca sarıldım ve başarıcaz kuzum hadi bakalım diyerek çıktık..
Güler yüzümü korudum ortamda kendimi toparlamaya çalıştım bozmadım..
Otururken bildirm geldiğini gördüm telefonumdan
Işıl yazdı
"-İsmail nasılsın"
"-dershaneye neden hiç gelmiyorsun"
dershanede hep derdini dinlediğim ve dertleştiğim bir arkadaşım olduğu için rahat konuştum
"-Bazı rahatsızlıklarım var o yüzden gelemiyorum"
"-Ne oldu kii"
"-Anksiyete kaygı bozukluğum varmış"
"-gerçektenmi çok üzüldüm ismail"
"-üzülme ya geçicek inşallah"
bukadarı bile benim için çok fazlaydı çünkü bu durumumu anlatmayı sevmiyordum.

KOZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin