33.

184 10 81
                                    


Merhabalar! Uzun bir aradan sonra sizlerle beraberim. Yaklaşık 2 yıl gibi uzun bir süre... 

Öncelikle okurlarımın bana çok kızgın olduğunun farkındayım. Belki de çoğunuz takibi bile bırakmış olabilir. Bir umut yayınlıyorum zaten bende bu bölümü.

Üzerimde bir buhran vardı. YKS süreci, sonunda Üniversite hayatı, üniversite hayatının getirdiği görev ve sorumluluklar... Ve tabii ki aşk meşk olayları.

Bu konudan çok bahsetmek istemiyorum. Yeni yeni yendim bazı şeyleri kendi içimde ve geleceğe dair bir umudum var hala...

Fakat çok aşık oldum. Hayatımda asla yapmam dediğim ne varsa onunla beraberken yaptım. Pişman mısın diye soracak olursanız eğer, hayır değilim. Yine olsa yine onu okuduğum şehire getirir, yine onunla anılar yaşardım. 

Şuan o anılar bazen bana acı verse de yine de gerçekten pişman değilim. Özellikle bu yaşanan malum deprem sonrasında sizler gibi bende hayatımın ve geçirilen her bir saniyenin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladım.

Bu yüzden eskiden ona karşı oluşan bir öfkem vardı ama şimdi yok. Umarım bir gün beni anlamayı seçer ve beni anlamak ister. Beni anlamak istediğinde gerçekten hiç kaçmadan kendimi ona anlatacağıma siz okurlarım önünde söz veriyorum. 

2 yıl beklediğiniz bölüm için fazla uzatmadan bölüme geçiyorum. Eğer istek fazla olursa size kendimi affettirmeye çalışacağım ve çarşamba yeni bölümü atarıııımmmm. :') 

Sizi çok seviyorummmmm! İyi ki varsınız okuyucularımmmm!!!! 

...






'Eee, annem ve babam tekrar evlenecek de ondan. Babam da artık bu evin, bu ailenin bir üyesi olacak...''

Alican bizi yakan cümleleri söylediğinde herkesin ağzından bir, ''Ne?'' nidası dökülse de sonra evin içinde hiç beklemediğim bir sessizlik hakim olmuştu.

Babama ve anneme baktığımda şaşkınlıkla halının desenlerini izlediklerini gördüğümde onlar için endişelendim çünkü babamın kalbi bir şoku daha kaldıramayabilirdi.

Abim kaşlarını çatarak bakışlarını bana yönelttiğinde sanki sindirmeye çalışır gibi konuşmaya başladı.

'' Şimdi... Siz... Yıllar sonra... Yeniden... '' Ergun ile birbirimize ne diyeceğiz der gibi bakarken aynı zamanda yutkunmuştuk. Birden Ergun'a bir deli cesareti gelmiş olsa gerek benim elimi tutup konuşmaya başladı.

''Evet, yıllar sonra biz, yeniden. Oğlumuz için bir araya gelmeye karar verdik. Bunun neresi yanlış, neresi günah? Neresi suç?'' Abim, Ergun'a sinirle bakıp tam konuşuyordu ki Gülden abimi dürttü.

'Ne var canım bunda Ahmet? Nazlı o 18 yaşındaki kız değil artık. Kocaman kadın. İkisi de yetişkin insanlar ve daha da ötesi çocukları var. Zaten yıllardır ne Alican ne de Ergun bu gerçeği bilmiyordu. Şimdi beraber geçirdikleri yılları toplamaya çalışıyorlar işte. Hem sen ne ara Ergun'a bu kadar düşman oldun Ahmet? O senin biricik dostundu.''

Abim, Gülden'e sinirle bakıp konuştu. 

''Ağzından yel alsın. Dostum falan değil artık o benim. '' Ergun'un yüzüne baktığımda görebildiğim tek şey hayal kırıklığıydı. İçine içine doğru konuşmaya başladı.

İkinci BaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin