28

229 10 52
                                    

-40 gün sonra-

HELLOOO! Nasılsınız millet?

Uzun bir aradan sonra tekrar ve tekrar beraberiz :') size güzel bir sürpriz yapmak istedim ancak ve ancak Gökçe hala hikayeyi okumadığı içiiiinnn, yeni bölümün gelme akıbeti yine Gökçe' ye kalmıştır :)

Bomba gibi bir bölümle geldim ve upuzun bir bölüm oldu aynı zamanda...

Neler düşünüyor olabilirim sizce, yorumlarda lütfen belirtin :)

Ayrıca emeğe saygı olarak lütfen bol oy ve yorumlarınızı da bekliyorum, lütfen bir yıldızı ⭐ çok görmeyelim...

Perşembe günü yılbaşı! ☃️ HO HO HOOO! Umarım yeni yılınız başta Sağlık, mutluluk, aşk ve başarı dolu bir yıl olarak geçer :') artık güzel şeylere ihtiyacımız var ❤️

Eğer Gökçe Yılbaşına kadar hikayeyi okuyup bitirirse Yılbaşı özel bölümüyle karşınızda olacağım diyim ben sizeeee :D

Kendinize çok iyi bakın, sizi çok seviyorum 💙

🌸🌸

'Ergun, ne oluyor oğlum? Helga'nın avukatı neden topladı hepimizi buraya?' kaşlarımı kaldırıp bilmiyorum dercesine hareket yaptığımda annem ve babam içeriye girmişti.

Tam 40 gün olmuştu. 40 gündür Helga yoktu. Bu evde tamamen yapayalnız kalmıştım. Annem onlarda kalmamı teklif etse de istememiştim. Yine en başa dönmüştüm işte. Yine yapayalnız bir Ergun olmuştum.

Bu sürecin en büyük destekçisi tabii ki oğlum olmuştu. Onun varlığı sayesinde ayaktaydım.

Nazlı... Nazlı ise elinden geleni yapıyordu, destek olmaya çalışıyordu ama annem buna izin vermediği için o desteğini uzaktan veriyordu. Annem Nazlı'yı her gördüğünde fenalaşıyorum bahanesiyle ayılıp bayılıyor, ona elinden gelen onca eziyeti yapıyordu resmen.

Kaç kere annemle ters düşsem de bu konuda beni asla anlamıyor, hatta ve hatta Nazlı'yı savunduğumu düşünüp bana daha çok kızıyordu.

Helga'nın avukatı bugün kapıya gelip herkesi çağırdığını, burada toplanmamız gerektiğini söylediğinde en az annem ve babam kadar bende şaşkındım çünkü Helga'nın bir avukatı olduğunu dahi bu vesileyle öğrenmiştim.

Avukata dönüp tekrar baktığımda yemek masanın üzerinde dosyaları inceleyip gelenlerin ismini soruyordu.

Kapı tekrar çaldığında kafamı sağa sola sallayıp kapıyı açmak üzere kapının önüne gittim ve açtım.

Nazlı ve Alican'ı karşımda gördüğümde hem şaşkınlık hem de oğlumu görmemin sevinciyle gülümsedim ve Alican'a sarılıp kucağıma aldım.

Nazlı'ya bakıp konuştum.

'Hoşgeldiniz, oğlum babasını mı özlemiş?' oğlumu koklayarak öptüğümde Alican kıkırdasa da bana bakarak konuştu.

'Ben seni her zaman özlüyorum baba ama sanırım başka bir şey için geldik.' Alican annesine baktığında Nazlı başını sallayarak konuştu.

'Helga'nın avukatı geldi. Burada toplanacakmışız, önemli bir mevzu varmış.' bir an şaşırsam da onları içeriye buyur edip kapıyı kapattım ve salona geldiğimde avukat bir şeyler yazdıktan sonra bizlere dönüp konuşmaya başladı.

'Evet sanırım herkes burada. Nazlı Özdemir ve Alican SARI.' Nazlı başıyla onaylayıp annemin delici bakışları eşliğinde köşeye bir yere oturduğunda avukat konuşmaya devam etti.

İkinci BaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin