22

235 20 88
                                    

Merhaba! Uzun bir haftadan sonra tekrar merhaba!

Açıkça söylemek gerekirse geç kaldığımın farkındayım, gerçekten. Bu yüzden affınıza sığınıyorum... Ama bazı işlerim vardı bu hafta :)

Geç bölüm atmamın telafisi olarak daha uzun bir bölüm yazmaya çalıştım sizler için.. Ve tabii ki heyecanlı bir bölüm :D

Ergun'un tepkilerini yetersiz buldum bende fakat Ergun şuan Nazlı ile eskisi gibi olmayacağını düşündüğü için Alican'ımıza göre biraz daha tepkisiz kalmış olabilir ama onun içinde de kıskanç bir Boğa yatıyor :')

İlerleyen zamanlarda daha çok ErNaz göreceğimizi garantilemek istiyorum arkadaşlar. Bazılarınız Helga&Ergun ikilisinden sıkıldı :/ buna çok üzülsem de zorla sevdiremem.. Ama öyle ErNaz sahneleri olacak ki... :) önümüzde uzun bir süreç var gerçekten.

Fakat Nazlı'nın biraz burnunun sürtmesi gerekiyor... Buna mecburdum lütfen beni anlamaya çalışın.

Son sezonda Nazlı, Niyazi' ye evet diyecek.. Bu yüzden benim hayalimdeki 2013 sahneleri böyle gelişiyor :) hayal dünyama kilit vuramayız değil mi? :)

Nazlı kadar Ergun da başka biriyle mutlu olmaya, en azından bunu denemeye ve çabalamayı hakkediyor. Hemde Nazlı'dan daha çok hakkediyor..

Sizi çok seviyorum, keyifli okumalar diliyorum! :)

Not:Nazlı, Helga kısmına gelince lütfen en duygusal şarkı eşliğinde okuyun lütfen.... 🌸

🌸🌸


Alican pastaneye girdiğinde ardından bende girdim. Nazlı ikimizi birden karşısında görünce irkilse de karşısındaki adam rahatlığından taviz vermemişti.

Alican adama kaşlarını çatarak bakmaya başladığında içimden bir anlığına güldüm. Oğlum benim gibi annesini kıskanıyordu ve bir insanı sevmezse yüzünden anlaşılıyordu. Tıpkı benim gibi..

'Oğlum?' Nazlı kollarını açarak Alican'ın sarılmasını beklese de Alican anlam veremese de yine annesine sarılarak konuştu.

'Anne, bu adam kim?' adamın gözü bir anlığına bana kaysa da Alican'a gülümseyerek konuştu.

'Merhaba, Alican sen olmalısın. Ben de Bülent.' isminin Bülent olduğunu öğrendiğim adam Alican'a tokalaşmak için elini uzattığında Alican bir anda bana baktı. Başımla onu onayladığımda Alican da adamın elini çok güçlü sıkmış olacak ki adam elini geri çekti.

' Vay canına, çok güçlüsün Alican. ' Alican yapay bir şekilde güldüğünde Şahin'in oturduğu masaya oturup sadece olanları izlemek için kendime söz vermiştim.

Nazlı, gerilen ortamı değiştirmek istercesine konuştu.

'Sen nasıl geldin anneciğim? Servisle değil mi?' Alican annesine kızgınca bakarak konuştu.

'Hayır, BABAM beni okuldan aldı ve beraber BABA-OĞUL vakit geçirdik anne.' Alican'ın üstüne basa basa 'babam' demesiyle yüzümde çiçekler açtığına emindim. Oğluma bakarak gururla gülümsedim.

Nazlı ile birden göz göze gelince sanki tepkimi ölçer gibi bakmıştı. Derin bir nefes alıp kollarımı bağladım ve Bülent beyi izlemeye devam ettim. Bülent denen adam bana döndüğünde beni süzerek konuştu.

'Baban mı Alican?' Alican başını salladı.

'Evet, evet. Bakmayın böyle birbirlerine kırgın kırgın baktıklarına. Naz yapıyor ikisi de.' Bülent denen adam birden şaşırınca Nazlı ile aynı anda öksürüp 'Alican!' dedik.

İkinci BaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin