18

229 26 106
                                    

Merhaba! Arkadaşlar burayı lütfen okumayı atlamayın çünkü sizlerle bir karar vermek zorundayız :)

İki hikayem de öncelikle sizin takdirlerinizde çok seviliyor ki çok güzel sıralamalarda baş gösteriyor, bunun için ayrıca teşekkür ederim :')

Bazı arkadaşlarımın yorumlarını gerçekten özlüyorum, onları da aramızda görmekten çok onu duyacağım gerçekten çok özlüyorum eski günleri...

Arkadaşlar, hem ben müsait bir zaman ayıracağım hem de sizlerin müsait olduğu bir günü öğrenmek istiyorum. Haftada hangi gün müsait oluyorsunuz okumak için genelde? Mesela Pazar mı, cumartesi mi?

Arkadaşlar iki hikayem için de tek gün rica edeceğim mesela #HerşeyBitmediBitemez cuma günü ise #İkinciBahar pazar günü olacak. Her hafta bu günlerde yeni bölüm yazmaya çalışacağım :) arada bir gün olması şeklinde tek iki gün olacak :)

Yorumlarda yanıtlarınızı bekliyorum, vakti olmayan arkadaşlar için her yol mübah diyerek böyle bir uygulamaya girdim gerçekten fakat yine aynı şekilde devam edersek bazı ciddi kararlar alacağım :)

Sizi gerçekten çok seviyorum, herşey sizin sayenizde lütfen hikayemi aksatmayın olur mu? 🙈

Ergun ve Nazlı bu bölümde çok sınanacak ve çok zorlanacak. Diğer bölümlerde onları neler bekliyor bilinmez ama zamanında birbirlerini kapı önünde ağlattıkları gibi şimdi oğulları ikisini kapı önünde ağlatıyor... :')

Keyifli okumalar diliyorum! ❤️

🌸🌸


Alican hışımla ayağa kalkıp bize döndü ve gülerek konuştu.

'Şaka değil mi bu? Bugün 1 Nisan falan olmalı... Şaka olmalı bu!' Ergun ile birbirimize 'ne yapacağız' anlamında bakakalmıştık. Ergun kendini toparlayıp konuştu..

'Şaka değil Alican, bir sakin ol istersen.. Bir otur, biliyorum kabullenmesi çok zor bunu ama oğlum ben de-' Alican alayla Ergun'a bakıp güldü ve nefretle bana bakıp zehir saçan sözlerini sarf etmeye başladı.

'Bunu yıllarca benden nasıl saklayabildin?! Ben hep yıllarca babam bildiğim adamın ilgisizliğinden ve sevgisizliğinden bahsettim sana anne. Arkadaşlarımın babalarına imrendiğimi anlattım sana hep. Hiç mi için sızlamadı? Demek ki o da biliyordu o yüzden sevmedi beni. ' başımı sağa sola sallayarak oğlumun önünde eğildim ve konuştum.

' Hayır oğlum, o da bilmiyordu... Hem o da seni çok sevdi. Haksızlık etme ona lütfen.. Sadece kendini işe veriyordu o yüzden. Ama sen fark etmeden her şeyinle ilgilendi oğlum.. ' Alican alayla güldü ve daha sonra Ergun'a da aynı nefret dolu bakışlarla bakarak konuştu.

' Peki sen neredeydin? ' Helga'yı göstererek devam etti.'Onunla yeni bir hayat kurmuşsun. Şimdi mi geldi aklına bir oğlun olduğu?!' Ergun bana ve Alican'a bakarken ben konuştum.

'Alican, oğlum...' Alican Ergun ile beni nefretle süzdükten sonra konuştu.

'Yazık size. Gerçekten çok yazık...' Alican hışımla birlikte kaldığımız odaya doğru giderken Ergun ve ben de peşinden gittik. Alican bizden önce davranıp odaya yetişti ve kapıyı sertçe kapatıp kapıyı kilitledi.

Ergun ile ikimiz birbirimize baktığımızda ikimizin de ağlıyor olduğunu fark etmiştim. Oğlumuzu kaybetme korkusu büsbütün sarmıştı etrafımızı...

Ergun kapıyı tıklatarak konuşmaya başladı.

'Oğlum hiç bir şey sandığın gibi değil. Lütfen bize izin ver sana en baştan anlatalım nasıl olduğunu... Lütfen bize söz hakkı tanı, lütfen...' Ergun'u onaylayarak konuştum.

İkinci BaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin