8

271 28 41
                                    

Söz verdiğim gibi yeni bölüm yayımda.. Kurban Bayramınız mübarek olsun.. Büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim :')

Sizi çok seviyorum keyifli okumalar! ❤️

🌸🌸

Helga'nın beni dürtmesiyle gözlerimi aralayıp Helga'ya odaklandım. Etrafa bakındım ve konuştum.

'Helga uyanmak için erken değil mi?' Helga gözlerini devirerek konuştu.

'Bugün bayram şaşkın, hadi kalk bayram namazına gidiceksiniz babayla. Baba kalkmış bile seni bekliyor.' Helga'yı ikiletmeden yerimden kalktım ve üzerimi değiştirdim. Parfüm sıkıp odadan çıkarken Helga yatağı topluyordu.

Odadan çıktığımda babam ile karşılaştık.

' Hadi hadi geç kalıyoruz. Namaz beklemez. ' babamı onaylayarak peşinden gidip ayakkabılarımı giyerken Helga da odadan çıktı. Annem de uyanmıştı. Sanırım biz gelene kadar bayram kahvaltısı hazır olurdu.

Evden çıktığımızda yürümeye başladık. Biz gibi çoğu kişi de bayram namazı için kalkmış yavaş yavaş camiiye doğru gidiyordu.

Okul Yolu sokaktan geçmek zorundaydık çünkü camii okulun yanındaydı. Sokaktan geçerken Özdemir apartmanından Fehmi amca, Ahmet, Çağatay ve ismi lazım olmayan şahıs yani Niyazi de çıkmıştı.

Babam, Fehmi amcayı görünce tokalaşmak için gidince mecbur arkasından bende gitmek zorunda kalmıştım. Fehmi amcayla babam tokalaşıp bayramlaştıktan sonra sırayla bende bayramlaşmaya başladım.

Ahmet'e gelince, Ahmet asık yüzünü toparlamamış ve tokalaşmak için bir hamle de yapmamıştı. Fehmi amca, Ahmet'e yaklaşıp konuştu.

'Bugün bayram günü. Küslük olmaz. Bayramlaşın bakayım! Koca adam oldunuz hala biz size dersi veriyoruz.' babam da Fehmi amcayı onayladı. Ahmet ile de tokalaştıktan sonra sıra Niyazi'ye gelmişti.

Fehmi amca ve babamı ikiletmeden onunla da bayramlaşmıştım ama iki saniye falan anca sürmüştü. İnsanın sevmediği ot burnunun dibinde biter miydi hatta sevdiği kadının burnunun dibinde de bitiyordu!

Fehmi amca ile babam sohbet ederek önden yürümeye başladığında ayrılmayacağımızı anlayıp yürümeye başladığımda Özdemir apartmanına doğru baktım. Nazlı penceredeydi ve bakışlarımız kesilmişti. Niyazi de benim baktığım yöne bakınca onunla da bakışları kesişen Nazlı, Niyazi'nin sert bakışları eşliğinde perdeyi kapattı. Biz de ilerlerken apartman kapısı açıldı ve Alican geldi. Niyazi şaşkınca ona bakarak konuştu.

'Oğlum?' Alican oflayarak konuştu..

'Ben senin gibi üşengeç olmayacağım baba. Ben de geliyorum. Hem ben koca adam olmadım mı artık? Annemle aramızı düzeltmem için bana koca adam oldun demeyi biliyorsun. Camiiye niye gelemiyorum? Ben de geleceğim. Bayramın mübarek olsun Ergun abi.' şaşkınlıkla Alican'ın söylediklerini dinlediğimde Alican elimi öpmek için yeltendi. Elimi öptüğünde cebimden harçlık çıkarıyordum ki Niyazi beni durdurdu.

'Ergun gerek yok.' sertçe ona bakarak konuştum.

'Bugün bayram Niyazi.. Elbette ki harçlık alacak.' Niyazi'nin yüzü gittikçe düştü ve sonra yalandan neşeyle oğlunun omzundan tuttu.

'Hadi gidelim bakalım baba oğul bayram namazı kılalım.' önden zorla çocuğu sürüklemeye çalışırken içimden "Ya Sabır! ' diliyordum ve namazın sorunsuz geçmesi için de dua ediyorum. Yoksa ben bu Niyazi'yi cemaat ortasında döver, milletin bayram namazı niyetlerini bozardım.

İkinci BaharHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin