3. Bölüm

816 49 0
                                    

Off be kim bu manyak niye beni uyandırıyor. Omzuma bir kez daha vurulmasıyla " her kimsen tamam uyandım şimdi git artık" dedim öfkeyle. " sana çok meraklı değilim annem çağırdı hem nasıl bir uykun var senin tam yedi dk dır seni uyandırmaya çalışıyorum" dedi tiksinir bir şekilde Mert . " geliyorum tamam mı şimdi çık odamdan" dedim. Mert öfkeyle " dünkü şerefsize bak ya birde emir veriyor" diye söylenerek odamdan çıktı. Bir şey demedim üzerimdekileri çıkarıp gri eşofman altı ve beyaz tişört giydim ardından spreyimi ve telefonumu alıp asansöre bindim evet evde asansör var. Yoksa üç katı nasıl çıkarım lan ben bunları düşünürken asansör durdu. İnip dünkü teyzeyi görünce " Hülya hanım nerde" dedim teyzede "  ben sizi götüreyim efendim" dedi. Teyzeye " bir dk ne efendimi teyze diyerlerine nasıl sesleniyorsan bana da öyle seslen şimdi gidelim" dedim. Gülerek başını salladı ve büyük bir odaya geçti . Bende " günaydın" diyerek odaya girdim. Biyolojik abiler bana ters ters bakarken Hülya hanım ve Murat bey " günaydın oğlum" dediler. Buse de neşeli bir şekilde " günaydınnnnn" dedi. Allahım bu kızı yiyebilirmiyiz ya valla. Abileri çok takmadığı için boş olan yere oturdum. Biraz peynir zeytin salatalık aldım çok kahvaltı yapan biri değilim zaten yedikten sonra " afiyet olsun" dedim tam kalkacaken Hülya hanım " oğlum ne yedinde doydun otur güzelce yap bakayım kahvaltını" dedi. Bu duygu biraz bana tuhaf geldi yani anne ilgisi tuhaf geldi bunun verdiği mutlulukla " ben çok kahvaltı yapmam Hülya hanım hem okulum uzak erken çıkmam daha iyi olur" dedim. Hülya hanım biraz üzülerek " tamam oğlum" dedi bu sefer araya Murat bey girdi " okul naklini bizim okula aldım zaten dün kimliğini almıştım ikisinde aradan çıkardım yani Buse ve Mertle gideceksin" dedi . Başımı olumlu anlamda salladım ne kadar cesaretli görünsem de babalardan korkuyorum. Yine ayağa kalkacakken Bora araya girdi " sen ne kadar çabuk alıştın yeni oğluna baba bizim okula almalar falan hem de Ali gibi iğrenç birini hayır anlamıyorum ne kadar tanıyorsun ki sen bunu" dedi tiksinir bir şekilde genellikle bana böyle cümleler kuruyor. Murat bey konuşacakken araya girdim " sen beni ne kadar tanıyorsun Bora  Arslan He ne kadar tanıyorsun ben sana söyleyeyim hiç koca bir hiç. Yani sakın bir daha beni bilmeden benim hakkımda yorum yapma anladığını umuyorum dışarıdayım" diyip çıktım. Hayır yani ünlü bir doktorsun okumuş adamsın neden böyle yapıyorsun ki demek ki neymiş okumakla adam olunmuyormuş. Şimdi diyeceksiniz ki sen ünlü bir doktor olduğunu nerden biliyorsun e sosyal medya araştırdım hepsini... Ama ya nerde kaldı bunlar heh Buse çıktı sonra etrafa baktı beni görünce gülerek yanıma geldi ve " neden böyle bekliyorsun gel hadi Mert abim arabasıyla gelecek" dedi doğru ya reşitti o aman ya diyip Buse'yi takip edip arabaya bindim. Buse sürekli bana bakıyordu bende dayanamayıp " ne söylemek istersen söyle dinliyorum" dedim. Ağzını beş karış açıp yüzüme bakıp " sen nasıl yani benim bir şey diyeceğimi nasıl anladın" dedi. Bu haline kahkaha attım ardından " bilmem anladım işte" dedim. Yine saf saf baktı sonrada " şey okulla ilgili bilgilendirecektim sınıfın 11/ A zaten yaz tatiline gireceğiz çok problem olmaz abim 12/A da bende 9/A' dayım bir sıkıntı olursa bana ya da abime söylersin hatta sen numaranı ver bir şey olursa ararsın olur mu" dedi şimdi ben bu kıza nasıl kıyarım ki kıyamam onun için telefonumu uzattım numarasını yazınca çaldırdım birbirimizin numarasını kaydettikten beş dk sonra araba durdu yine Buse'yi takip ettim Buse sessizce sınıfa kadar bana eşlik etti bende teşekkür eder gibi başımı salladım bana gülerek gitti bu kız neden sürekli gülüyor ve beni neden sürekli gülmesi mutlu ediyor bilmiyorum. Düşüncelerimden kurtulup sınıfa girdim girmemle zaten herkes bana baktı en arkadaki sıra boştu hemen oraya oturdum. 15 20 dk sonra hoca sınıfa girdi beni görünce " yeni öğrenci misin" dedi. Kendimden emin bir şekilde " evet yeni öğrenciyim" dedim. Hoca bu tavrımı sevmiş olacak ki  gülerek " kendini tanıt bakalım delikanlı" dedi. Yine aynı şekilde " Yıkım Arslan ve evet Arslan ailesi ile bir bağlantım var" dedim. Hoca başını sallayarak serbest bıraktı e son haftalardayız bende bu fırsattan istifade yarım kalan uykuma devam ettim... " noluyor lan kim bu gereksiz" diye söylenerek telefonumu bulup kim olduğuna bakmadan açtım " alo" dedim. Arkadan derin derin nefes alış sesleri geliyordu " benim Buse alt kattayım gel nolur yalvarırım" dedi ağlıyor muydu düşünmeden " tamam hemen geliyorum" diyip kafamı kaldırdım hasss biz derstemiydik hoca tam bir şey diyecekti ki " hayat memat meselesi hoca" diyip koşarak sınıftan çıktım biliyorum astımım beni sevecek ama kardeşim söz konusu . Hemen bir alt kata indim köşede beş altı kişi bir kızı köşeye çekmişler bende yanlarına gittim " hey beyler noluyor burda" dedim öfkeyle. Aynı öfkeyle devam ettim  " okulda hem de babamın okulunda benim kız kardeşime saldırıyorsunuz öyle mi He cevap versenize" diye bağırdım. Buse ağlıyordu hemen yanına gidip arkama aldım ele başları plan p*ç " sen kimsin lan şerefsiz it sen kimsinki kız arkadaşımla aramıza giriyorsun" dedi. Bu defa dişlerimin arasından " kız arkadaşının abisiyim lan var mı bir diyeceğin bence yok onun için ben sana şimdi yapacağını söyleyeyim kız kardeşimi alıp burdan gideceğim sende adam adam bu okuldan gideceksin anladın mı şerefsiz it" diyip Buse'yi yanıma alarak gidiyordum ki sol karın boşluğumda alışık olduğum o acıyı his ettim Buse panikle donmuştu onu sarsarak " hadi takip et beni" dedim konuşacakken çekiştirdim sonra dışarı çıktık " Buse bana bak şimdi hastaneye gidiyorum sende ders bitince eve Hülya hanım sorarsa kafa dağıtmak  için sahile gitti diyeceksin tamam bak bir tek sana güveniyorum nolur kimseye söyleme hem senin hem benim başım ağrımasın tamam mı Buse tamam mı" dedim . Korkarak " tamam söz ben özür dilerim benim yüzümden oldu" dedi gözleri dolu dolu hemen hayır anlamımda başımı salladım " ben dikkatsizdim zaten eve gelince konuşucam ama daha fazla kan kaybetmeden önce hastaneye gitmeliyim çabuk sınıfına" dedim. Ağlayarak okula girdi bende Busenin aradığı taksiye doğru gidip bindim. Adam bana korkuyla baktı " en yakın hastaneye ama Arslan hastanesi olmasın" dedim taksici abi hemen en yakın hastaneye getirdi zorla da olsa ayağa kalktım zaten beni gören herkes yanıma geldi. Sonra acile aldılar yaklaşık iki saat sonra doktor " yatış işlemlerinizi yaptıralım mı yoksa yakınınız gelecek mi" dedi. Bende " hayır hastanede kalmayacağım bana temiz bir tişört bulabilir misiniz" dedim. Doktor hem bu kadar rahat olmama hem de hastanede kalmama şaşırdı bu şaşkınlıkla " ama beyfendi" derken sözünü kesip " lütfen doktor bey" dedim hemşireye bir şeyler dedi ardından " ilaçlarınızı ve tişörtü hemşire getirecek" dedi. Zorlada olsa tişörtü giydim çağırdıkları taksiye binip adresi verdim. Alışkınım ben zaten bıçak yarasına kemer yarasına yanığa daha bir sürü yaraya alışkınım. Bilmiyorlar ki benim neler yaşadığımı ,bilmiyorum ki onların neler yaşadığını yanlış yapıyoruz aslında iki tarafında yaşadıkları var bu yüzden değil mi zaten kötü davranmamız bir kişinin hatasını biz ödemiyor muyuz ahhh hayat ahhh. " oğlum oğlum iyi misin" dedi taksici dayı " iyiyim dayı iyim çok sağ ol" diyip parayı uzatıp taksiden indim. Ağır adımlarla yürümemeye çalışarak kapıya vardım tam zili çalaçakken kapı açıldı. Buse merakla " iyi misin bir şeyin yok değil mi He ya bir şey söylesene" dedi art arda bu haline tebessüm ederek " iyiyim bak bir şeyim yok" dememle büyük bir  "ohhhh" çekti sonra kapının önünden çekildi. Hülya hanıma merhaba demek için salona girdim girmez olaydım abi takımıda burdaydı ve beni görünce kaşlarını çattılar biri hariç heh hatırladım Aras bana gülerek bakıyor bakıyor da neden neyse Hülya hanıma dönerek " merhaba Hülya hanım geldiğimi haber vereyim diye geldim" dedim. Hülya hanım beni görünce rahatlamış gibiydi ama sanki azar çeke—" nerdesin oğlum sen nerdesin akşam yemeği saati geçti hadi onu geç bu saate kadar sahilde ne işin var senin Buseye sahile gidiyorum diyip gitmişsin aramak hiç mi aklına gelmedi meraktan deliye döndüm resmen" diye saydırmasının ardından Aras kahkaha atarak " annemin müthiş azarını yemeyen bir Yıkım kalmıştı tam oldu" demesiyle bende güldüm Aras yine ani bir tepkiyle " oha lan gamzesi var bunun ama haksızlık" diyerek yüzünü astı bu haline daha çok gülerek " çalış belki seninde olur Aslan parçası" dedim. Böyle dememe bir daha kahkaha attı sonra kendini durdurarak " tamam abi çalışırım ama olamazsa seni vururum" dedi. Güldüm sonra arya bir öksürük sesi girdi sahibine bakınca Ateş olduğunu anladım kaşlarını çatarak " bir neden Buse'yi ağlattın iki bana sakın yalan söyleme seni maf ederim üç bu eve bir giriş saati var ve sen reşit olana kadar o saati geçirmeyeceksin anlaşıldı mı" dedi öfkeyle. Bu defa ben öfkeyle " Bir giriş çıkış saatime karışamazsın bu senin hadine değil iki Buse'yi benim ağlattığımı düşünmüşsün tııt sen düşünme tamam mı çünkü mantıklı düşünemiyorsun" dedim. Ateş konuşacakken araya Bora girdi " pardon abi ama sabır edemedim sen kim oluyorsunda abimle böyle konuşuyorsun lan hayatımıza gireli iki gün oldu bak seni son kez  uyarıyorum küçük p*ç" demesiyle öfkeyle ayağı kalmış olan bedenini iktirdim ve kükreyerek " sakın bir daha o kelimeyi kullanma Bora Arslan sakın eyer kullanırsan yeminle seni kullandığına pişman ederim duydun mu lan beni He" dedim Bora öfkeyle beni iktirdi iktirmesiyle dikişim acıdı ama bir şey demedim Borada kükreyerek " bana emir verme lan sakın duydun mu sakın bana emir verme" diyip bir daha iktirdi. Öfkeyle nefes alış verişlerim düzensizleşti bu demek oluyor ki astım krizi yolda neyse yeri değil kafamı kaldırdığımda aramıza Aras girmiş " abi tamam yeter artık annemle busenin haline bak iyi değiller nolur artık dur" demesiyle onlara baktım Busenin gözleri dolu doluydu Hülya hanımda ağlıyordu sanırım Murat beyin mesai yapması gerekiyordu dün söylemişti bende duymuştum bu yüzden tek balışına kadın idare edemedi doğal olarak. Kafamı toparlamak için yukarı çıkmam gerekiyor ama önce Hülya hanımın yanına gidip kulağına " özür dilerim gerçekten özür dilerim biraz kafamı dinlemeliyim onun için yukarı çıkıcam bunun içinde özür dilerim belki bencilce ama cidden kafamı toplamam lazım iyi geceler Hülya hanım" dedim. Dediğim şeyle göz yaşlarını silip gülümsedi bende tebessüm ederek doğruldum. Aras ve Buse dışında herkes kaşları çatık bir şekilde bakıyorlardı takmadan asansöre yöneldim arkamdan ayak sesleri geliyordu umursamadan asansör gelince bindim binmemle Aras " oha lan anneme ne yaptın sen az önce" dedi. Ben nefesimi yola koymaya çalışıyorum adam ne yaptın sen diyor. Cevap vermeyince bir terslik olduğunu anladı " sen iyi misin neden böyle nefes alıyorsun bir sıkıntı mı var" demesiyle asansörün kapısı açıldı arkamdan merakla Aras geliyordu tam bir adım atacaktım ki dikişlerimin acısı daha fazla nefesimi kesti olduğum yere diz çöktüm başıma Aras gelecek " yıkım nolur bir şey söyle ne oluyor neyin var" dedi telaşla bende zar zor " o-o-damda ma-sanın üzerinde il-laç" der demez koşarak odama girdi beş saniye sonra gelip ağazıma soktu art arda şıktı sonra endişeyle " iyi misin" dedi başımı olumlu anlamda sallayıp " beni odama götürür müsün" dedim. Güldü sonra koluma girip odama götürüp yatağa yatırdı tam gidecekken " bu kan neYıkım"...

Uzun bir bölüm ama olsun.
Umarım beğenirsiniz.
Devamı gelecek...

Yeni hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin