Medya bölümün bir yarısını tasvir eder nitelikte. Aynı zamanda ilham kaynağımın çıkış noktası.
Son yazdığım bölümde benden yeni bölüm isteyerek silkelenip kendime gelmemi sağlayan arkadaşa buradan teşekkürler.
Hikayeyi alternatif iki evren olduğunu düşünerek okuyun canlarım.
***
Şimdi ki zaman...
"Tony..."
"Hayır dur!"
Steve şaşkın bir şekilde karşısındaki ve arkasından seslenen aynı adama bakış attı. Bu nasıl mümkün olabilirdi?
"Steve! O ben değil! Çekil önünden!"
Dönüp karşısındaki değişik zırhlı Tony'e baktığında herşey için artık çok geçti. Sol tarafında hissettiği keskin bir acıyla yere düşerken gördüğü son yüzün sevdiği adamın yüzü olması ne büyük bir ironiydi.
"STEVE!"
Hayatının aşkı yere düşerken hissettiği tek şey korkuydu. Bir daha o güzel mavilere bakamama, o sıcak gülüşü görememe korkusu.
Onun başını dikkatlice dizleri üzerine koyarken gözlerinden akan yaşlara hakim olamıyordu. İnsanlar onun ağladığını göremezdi ve belki de bu yüzden bir kalbi olduğunu düşünmezlerdi. Bazılarına göre pille çalıştığı bile söylenebilirdi. Ama özünde o da herkes gibi hissedebilen, sevebilen, kırılabilen bir insandı.
Ve korkusuz değildi. Hayır hem de hiç değildi. Sevdiklerini kaybedip yalnız kalmak, geride bir başına kalıp dostlarının ölü bedenlerini görmek, işte bunlar kabuslarını besleyen etkenlerdi.
"Seni tekrar donduracağım... Sonra... Sonra tekrar uyandıracağım... Hayır... Ölmedin... Sadece bir süre uyuman gerek..."
Ölüm insanlığın kolay kabul edemediği bir süreçtir. Önce derin uykuda olduğu algısını beyin kabul etmeyi tercih eder ki bir umut olsun. Dakikalar geçerken önceden nefes alıp veren güçlü göğsün artık her zamanki hareketini yapmadığını kavrar. Kalbin atışı hissedilmediğinde ise ölüm anı beyin tarafından teyit edilmiş olur. Artık kabulleniş zamanıdır.
Ondan ötesi ise öfkeyle dolup taşmayla devam eder. İntikam alma güdüsü damarlarında zehir gibi akarken kalp inanılmaz bir hızla atmaya başlar. Adrenalin salgılanan vücut kazandığı güçle bedeni motive eder. Bundan sonrasında kaybeden kişiyi tatmin edecek tek şey düşmanı öldürmektir. O an bunun için yaşar...
***
Saatler önce...
"Steve... Civcivim... Bir öpücük sadece."
Yanakları utançtan kıpkırmızı olmuş olan Kaptan ondan uzaklaşmaya çalışıyordu. Sadece çalışıyordu ama başaramıyordu. Kollarını beline mengene gibi sarmış adamdan kurtulma şansı var mıydı ki?
"Tony. Lütfen. Şimdi olmaz sevgilim."
"Nedenmiş? Sevgilim değil misin? Her yerde öpme yetkisine sahibim bence. O da olmadı Tony Stark yetkilerini kullanırım sarışın vanilyalı şekerim benim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ONE SHOT İS COMİNG 2(Stony,Stucky,Thorki)
Fanfiction"One shot is coming" hikayesinin 2. Kitabıdır. Farklı konularda yazılmış, en sevilen çiftlerin tek ya da birçok bölümden oluşan hikayeleridir. Aşk üçgeni tadında hikayeler görülebilir. Cinsellik ve etkileyici unsurlar içermektedir. B×B
