"One shot is coming" hikayesinin 2. Kitabıdır.
Farklı konularda yazılmış, en sevilen çiftlerin tek ya da birçok bölümden oluşan hikayeleridir.
Aşk üçgeni tadında hikayeler görülebilir.
Cinsellik ve etkileyici unsurlar içermektedir.
B×B
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aklıma gelen fikirle kısa bir bölüm yazayım dedim. İyi okumalar canlar.
&
Steve en yakın arkadaşının evliliğine bizzat şahit olarak şu anda birçok insanın alkışına katılmıştı. Yaşına rağmen küçük duran elleri ve çelimsiz kollarıyla istediği tempoyu yakalamış, bozmadan alkışlıyordu.
Geçmiş aklına gelirken biraz suratı asıldı. Babası hayattayken hep onu çelimsiz, zayıf vücudundan dolayı yargılamıştı. Hiç bir zaman gurur duymamış ve sevgisini hissettirmemişti. Ama annesi öyle değildi. Steve'i katıksız sevmiş, her kötü ve zor anında yanında durmuştu. Bu yüzden annesinin mezarını her ziyarete gidişinde onun çok sevdiği lavanta çiçeklerinden koca bir buket hazırlardı.
Babası ölüme giderken bile annesini bırakmamıştı. Lanet bir trafik kazasında alkollü araç kullandığı için bütün bu kötü olaylar başına gelmiş, zaten zor olan hayatı daha da zorlamıştı. Neyse ki çocukluk arkadaşı Tony her zaman yanında olmuştu ve bu hayatta onu hiç yalnız bırakmamış, hep desteklemişti.
Şimdi de onun en mutlu gününe şahitlik ediyordu. Virginia Potts bugünden sonra Virginia Stark olmuştu. Tony hızlı çıkmış ve evlenmeden önce Virginia'yi hamile bırakmıştı. Zaten alelacele evlenmelerinin sebebi de buydu. Virginia'yi karnı büyürse özel tasarım gelinlik heba olacaktı.
"Hey Steve!" Üniversite de tanışıp arkadaş olduğu Scott Lang yanına geldi. Tony ile tanıştırdığı zaman ikisi de mühendis olduğu için iyi anlaşmıştı. Bu yüzden düğüne onu da getirmişti.
"Ne oldu Scott?"
"Clint ile ben otelin barında içmeye gidiyoruz. Gelsene."
Bu teklifi duyunca pek istemedi. Babasının alkol bağımlılığı yüzünden annesi ölmüştü. O da alkole bunca yıl bir düşman gözüyle bakmış, üniversiteden mezun olurken bile ağzına bir damla koymamıştı. Ama arkadaşını da kırmak istemiyordu.
"Ben... Bilmiyorum ki."
Scott kolunu onun omzuna atarak götürürken "Bir şey olmayacak. Bir duble içersin. Hem Clint ve ben yanında olacağız."dedi.
"Tamam."dedi Steve gönülsüzce.
Otelin bar kısmına geçtiklerinde Clint'i bir masada onları beklerken buldular.
"Sonunda. Siz gelene kadar bir bardak devirdim bile."
Scott yanına otururken onu ittirdi. "Beklesen olmazdı değil mi? Ceza olsun sana kalk kendin al içkilerimizi."
