Lojmana gelmiştim...
Burası geniş bir bahçenin içinde 4- 5 katlı apartmanlardan oluşuyordu. Bir de genişçe bir çardak ve sanırım asker çocuklarının oynaması için park vardı. En az 4 -5 sene hayatımı geçireceğim yerdeydim artık...
Çok ilginç hissediyordum kendimi. Sanki yeni doğmuş bir bebek gibi üşüyor ama büyümüş olgunlaşmış ona bakanlardan ayrılmış bir kuş gibi özgür hissediyordum...
Kapıda duran askerle göz göze geldim . Mavi gözlü , uzun boylu çok genç bir çocuktu. Ona daire için geldiğimi söyledim ve birkaç belge gösterdim. Ardından birileriyle bir kaç görüşmeden sonra beni içeri aldı.
Kalacağım daireyi göstermek için yanında bir asker yolladı. Benim yanıma gelen asker benden en az 20 cm uzundu. Ciddi bir yüz ifadesi vardı ve yüzüme 1-2 saniye bakıp sert duruşunu tekrar aldı. Ardından birlikte kalacağım apartmanı göstermesi için yürümeye başladık. Askerle konuşmak istiyordum ama ne soracağımı da bilmiyordum. Ben böyle düşünürken o konuştu.-Hoş geldiniz öğretmen hanım.
Sanırım öğretmen olduğumu daha deminki genç askerden öğrenmişti.
-Merhaba hoş buldum. Sonra bir sessizlik oluştu galiba o da benden çekiniyordu. Sonra ben soru yönelttim.
-Adınız ne acaba?
-Adim Utku İlker sizin?
-Pelin
-Hımm güzel isim
-Teşekkür ederim sizin de öyle.
Sonra bir anda gözüme baktı. Yanlış bir şey mi söyledim acaba diye düşünmedim değil. Ardından kalacağım apartmana gelmiştik. Merdivenleri hızlı hızlı çıktık.
Kapıyı açtım ve içeri girdim. Kendimi öyle huzurlu hissettim ki bu bir yere ait olma hissi bana iyi geliyordu. Ben yine hayallere dalıp giderken Utku konuştu.
-Bir ihtiyacınız varsa biz lojmanların girişindeyiz.
Alan geniş ve lojmanlar çok olduğu için girişle benim kaldığım apartman arasında 5 dakika vardı. Utku kapıya yöneldi.
-Utku...!
-Yani Utku Asker Bey..
Off ne diyorsun kızım ya...
Utku asker bana ağzının kenarıyla küçük bir gülümseme gösterdi.
-Ben şey dicektim..Gülümseyen bir yüz ifadesiyle;
-Buyrun?
-Buralarda market filan yakın mıdır ? Ha bide bu apartmanda başka kimler kalıyor? Yani iyi insanlar mıdır ters insanlar mıdır gerçekten kimseyi tanımıyorum ve biraz yalnız hissediyorum o yüzden sordum beni yanlış anlamazsın umarım.
-Estağfurullah..yalnız hissetmenize gerek yok burada herkes aile gibidir sizi de zamanla tanıyınca bir de kafalarına uyarsanız herkesle arkadaş olup iyi geçinirsiniz. Market de var 10 dakikalık yürüme mesafesinde. Komşularınız daa... tam bir üst katında yüzbaşı oturuyor sesten nefret eder aman sakın yüksek sesli müzik filan ... He dinleyin tabi de yüksek ses komutanımı deli eder gerçekten. Onun dışında yüzbaşım çok iyidir bir sorununuz olursa ona da gidebilirsiniz ama boş şeyler için gitmeyin. Çabuk sinirlenebilir..Alt katta sizin gibi öğretmen bir hoca oturuyor o da 25- 26 yaşındaydı sanırım müzik hocası...
Utku müzik hocasından bahsederken gözleri parıldadı ve benim gibi olmasa da kısa bir hayale daldığını gözlerinde gördüm..
-Müzik hocası?
Haa müzik hocası Aslı Hanım
-Aaa tamam çok teşekkür ederim Utku-bey ..
-Bana sadece Utku diyebilirsiniz ya da rahat edemezsiniz Utku asker... beye gerek yok
-Peki tamam Utku teşekkür ederim deyip ona gülümsedim ve kapıdan yolcu ettim.
Allah' ım sonunda evime yuva belleyeceğim hayatımı geçireceğim yere gelmiştim. Çok iyi hissediyordum. Ev eşyalıydı ve bu işimi kolaylaştırmıştı. Evin eski kiracısı eşyalara zarar vermediği ve ben gelmeden önce de doğalgaz su elektrik işleri hallolduğu için mutluydum. Kombi evi sıcacık yapmıştı ben de yolun verdiği yorgunlukla kendimi küçük salonumda duran yeşil koltuğa attım üzerime küçük koltukta duran battaniyeyi aldım şuan kirli veya değil hiç bakamazdım çünkü yorgunluktan ölüyordum ve uykuya daldım...
3-4 saat aralıksız uyumuşum. Hava kararmış ve ortalık sakindi. Yüzümü yıkamaya gittim. Ve evde yiyecek hiç bir şey olmadığı için markete gitmeye karar verdim. Yanıma bir miktar para alıp evi kilitledim. Apartmandan çıktım.
, Çardaktan gülüşme sesleri geliyordu. Başımı sağa çevirdim 10 -15 kişi içlerinde asker, kadın, çocuklar beraber sohbete dalmışlardı. Bende onlara bakarken içlerinden 5- 6 kişinin kafası bana döndü ancak kimse kimseyi tanımadığı için bu bakışma kısa sürdü. Ben de onları bölmemek için tanışmaya gitmedim. Lojmanın girişine doğru ilerledim.
Girişte 4 -5 asker vardı. Aralarında Utku'yu gördüm. Bana doğru dönüp konuşmaya başladı.
-"Pelin Hoca? Hayırdır bu saatte bir sorun mu oldu?" dedi. Diğer askerler de bana döndü.
-Hayır yok ben biraz yürüyüş yapacağım ve markete uğrayacağım .
-Tamam dikkat edin. Telefon numaramı vereyim. Bir şey olursa arayın.
Utku numarasını verdi ama içimden keşke gelmeyi teklif etseydi diye geçirdim. Utku'nun yanından teşekkür ederek ayrıldım. Kar serpiştirmeye başlamıştı tane tane saçlarıma ve yeryüzüne düşüyordu. Yolda biraz ilerledim. Bir sokağa döndükten sonra yol ıssızlaşmıştı. Etrafta kimse yoktu. Bu çocuk bana 10 dakika yürüme mesafesi demedi mi ya 10 dakikadır yürüyordum ama markete benzer bir şey yoktu. Etraftan köpek ve kurt uluma sesleri yükselince tüylerim ürperdi ve titremeye başladım.
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜNEŞ'İN DOĞDUĞU YÖN
Novela JuvenilO yeşil gözler üzerindeki üniformayla öyle uyumluydu ki dalıp gitmemek imkansız bir savaştı. Bu gözlere bakmamak için adeta savaşıyordum ve bu öyle güzel bir savaştı ki ben yenilmek istiyordum. Yüzbaşı Savaş Kıran ve Öğretmen Pelin Umay...