BİLMEK İSTİYORUM -İron Dad Spider Son-

BİLMEK İSTİYORUM 25. BÖLÜM

Kahvaltıdan sonra odama döndüm ve bir süre daha odayı inceledim. Bay Stark çizgi roman falan koymuştu. Ned olsa çok severdi. Bir ara onunla buluşmalıyız.

Biraz oyalandıktan sonra su içmek için mutfağa gittim. Şu koca kulede bildiğim tek yer mutfaktı. Kapının önüne geldim ve aralıktı bu yüzden itecekken içerden dikkatimi çeken bir ses duydum bu yüzden bir süre beklemeye karar verdim.

''Neden ona söylememe izin vermediniz? Peter tüm bunları çözmek için bir şey biliyor olabilir'' Natasha Romanoff.

''Nat daha yeni halasını kaybetti şimdi biz gidip ona annen ve baban shield ajanıydı ve hydra onları öldürüp şimdilik nasıl olduğunu bilmediğimiz bir şekilde sana örümcek güçleri verip ki nedense bu güçler ya 15 yaşında geldi yada yıllardır var ama 15 yaşında aktif oldu, seni yanlarına alıp güçlü bir asker yapmak istiyorlar ama öncelikle hala neden olduğunu anlamadığımız bir şekilde tüm aileni hayattaki seni yanlarına alabilecek tüm yakınlarını öldürmek istiyorlar.'' Bay Stark.

Elimi ağzıma kapattım ve kapının yanındaki duvara yaslandım. Hızlı hızlı nefes alıyordum. Ailemin ölümü kaza değildi kasıtlıydı. May'in ki de öyle olabilirdi. Peki onlar bunu nereden biliyor? Neden benden saklıyorlar?

''Elimizdeki tek bilgi bu mu?'' Steve Rogers.

''Tabiki çocuğa aşırı bağlı olan ve üzülmemesi için hydra hakkındaki her şeyi bir kenara atmamızı isteyen adam başka bir şey bilmiyorsa?''

''Aslında ailesinin uçak kazası hakkındaki eski haberlere ve uçak özel shield uçağı olduğu için içindeki gizli mini kameraları ki ilginç bir şekilde göz bandı onları yanmaz, su geçirmez, kırılmaz şeffaf bir kapta tutuyormuş her neyse o kameraları bulmak için büyük uğraş verdim ve bulduğumdaysa ailesini hydra nın öldürdüğü kanıtlandı''

''Hydra ajanı mı gördün? Beyni mi yıkanmıştı? Yoksa başka bir şey mi?'' Bay Rogers sorgularken gözlerimi kapattım. Daha fazla bu konuşmayı dinlemek istemesem de dinlemem gerekiyordu.

''Hah. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bu... Bucky'di. Ve evet beyni yıkanmıştı'' Bundan sonra dinlemeyi bıraktım. Bucky? Bucky Barnes mi? Annem ve baba mı o mu öldürmüştü? Şu havalı metal kollu avenger böyle bir şey yapmış olabilir miydi? Ama neden? Tamam bu saçma bir soru kötüler her zaman nedensiz kötüdür. Dur o kötü mü? Ve niye burada yaşıyor? Beynim patladı patlayacak. Beyni yıkanmış kısmı umrumda bile değil. Ölü ölüdür. Katil katildir.

Odama gittim, kapıyı arkamdan kapattım. Bir sonraki hamlemi planlamam lazım öylece bekleyemem.

Çünkü mahallenin dost canlısı örümcek adamı artık mahalleden çıkmıştı.

Maskemi ve kostümümü giyip pencereden atladım. Şimdilik burada kalamam. Hava almaya ve rahatlamaya ihtiyacım var. Ve son 1 yıldır beni en çok rahatlatan şey örümcekçilik yapmaktı.

Binadan binaya atladım. ''Karren Ned'i ara'' dedim ve bi binanın tepesine kondum. Şuan güvenebileceğimi hissettiğim tek kişi Ned'i. Tek kişi. Aklıma telefonumda numarası olan kişiler geldi. Ne kadar az oldukları. Ve şimdi daha da azaldığını hissediyorum.

'İyice türk filmine döndü' diye düşündüm Ned'in açmasını beklerken.

Sonunda finale yaklaşıyoruz. Eğer final olursa devam yazabilir yada yeni ve eminim ki bundan daha iyi olacak bir hikayeye başlayabilirim yada ikiside. Final gelince konuşuruz. 👋🏻