BİLMEK İSTİYORUM 20. BÖLÜM

471 35 44
                                    

''Hey Bay Stark bir sorun olursa sizi aramamı istemiştiniz ve şuan gerçekten büyük bir sorun var. *fısıldar* ahh neden size anlatıyorum ki *fısıldama bitti* zaten kimse bu konuda bir şey yapamaz. Ama itiraf etmeliyim ki sizin yanınızda gerçekten güvende hissediyorum. Bana her zaman yardım etmeye hazırsınız gibi görünüyor ama birbirimizi daha doğru dürüst tanımıyoruz bile ama sanırım güven denen şey bu. Birini yeni görürsün ama onu tanımasan bile ona güvenirsin. Sizin için ne ifade ettiğimi bilmiyorum belki bir sorun olursa ara derken sadece bir süper kahraman olduğunuz ve nazik davranmak istediğiniz içindir ama ben size gerçekten güveniyorum. Aileden gibi. Siz... benim için bir baba figürüsünüz ama sanırım ben güçleri büyük olasılıkla hydra dan gelen acemi bir çocuğum ama... *fısıldar* ah çok saçmaladım * fısıldamaz* ama sanırım sadece konuşacak birine ihtiyacım var...''

Elimi gönder tuşunun üstünde gezdirdim. Ne yapmalıyım bilmiyorum. İçimdeki her şeyi tüm düşüncelerimi bu mesaja yansıttım ve şuan da mesaj atmaya çalıştığım kişi Tony Stark!

En sonunda mesajı kaydırdım ve sildim. Sanırım hassas bir dönemden falan geiyorum. Şu klasik ergen duyguları ve bay stark eğer bu mesajı görürse büyük ihtimalle rezil olmamdan başka bir işe yaramaz.

Kafa dağıtmaya ihtiyacım var. Ama aynı zamanda hiç bir şey yapacak bir halim yok. bekleme sandalyesinde ellerimi yüzüme koydum ve bir kaç saniye öyle durdum. Ned az önce ailesi ile birlikte geldi ondan birkaç dakika sonra MJ şuan aradan 2 saat geçti ve iyi olduğuma ikna olunca gittiler. Şuan sadece ben ve arada yanımdan geçen bir kaç hemşire var. O gelene kadar...

''Hey çocuk''

Tony'nin bakış açısı:

Çocuğun saatine bağladığımız yapay zekadan bir uyarı gelene kadar laboratuvarda çalışıyordum.

''Patron Peter'ın kalp atışı yükseliyor. Bir duygusal çöküntü yaşıyor gibi görünüyor. Şuan yalnız ve ------ hastanesinde.''

''Ne oldu?''

''May Parker vefat etti efendim''

Gözlerim büyüdü. Bunu beklemiyordum. Aklıma bir düşünce gelince daha da panikledim: Peter'ın tüm ailesi öldüğüne göre ya sıra ondaysa?

Kafamı salladım ve kötü düşünceleri uzaklaştırdım. Zırhımı giyip son hız hastaneye uçtum.

Hemşirelerden nerede olduklarını öğrenip hemen oldukları kata gittim. Yürüyordum ve sağıma soluma bakıp oda numaralarını kontrol ediyordum. O sesi duyunca yürümemi yavaşlattım ve biraz uzağımda çocuğu gördüm. Elinde telefonu vardı ve konuşuyordu.

''ama... ahh çok saçmaladım... ama sanırım sadece konuşacak birine ihtiyacım var...'' Bir süre telefonuna baktıktan sonra parmağını hareket ettirdi ve telefonunu pantolonunun cebine koyup oturdu. Ellerini yüzüne koydu ve bir süre öyle kaldı. Şimdi gitmem gerektiğini düşünüp yanına gittim.

''Hey çocuk''

Peter'ın bakış açısı:

Başımı kaldırıp yaşlı gözlerle ona baktım. Nedense mutlu oldum. Sanki babam ve annem gelmiş gibi. O onlar olmasa da bana onlar kadar güven, mutluluk ve güzel bir kaç duygu daha hissettiriyordu. Bir an gözüme bir flashback geldi

''Oyy. Kimin oğlusun sen. Hadi kanatlarını aç ve uç. Uç. Nasıl da uçuyor benim oğlum. Oy şu tatlılığa bak. Uçuyor musun sen? Ha? Uçuyor musun?''

Bebekten bir kahkaha daha yükseldi.

''Hadi güneşe uçalım. Hadi. Uç. Uç.''

Kadın bebeği havada sallamaya devam ederken bebek kollarını açıp bir kahkaha daha patlattı.

O an o küçük bebek kadar mutlu olmayı diledim. Bu olmasa da hayatım ne kadar berbat olursa olsun onun ölmeyeceğine kendimi inandırdım. Birlikte çok vakit geçirmesekte Tony Stark benim için değerliydi. Ve her şey bittiğinde o küçük bebe kadar mutlu olacağımı hissettim.

Yanına gittim yani asında koştum. Ona sarıldım. Sanki o güneşti ve ben sarılınca tüm bulutlar dağıldı ve yaşadığım her şeyi bir süreliğine unuttum. Rahat, sıcak ve güven verici bir sarılmaydı. Kısa süre sonra ani hareketimle afalladığını düşündüğüm adam da bana sarılınca gülümseyip gözlerimi kapadım ve o an zamanın durmasını ve biraz daha böyle kalabilmeyi istedim. Bu olmasa bile o bir kaç saniye güzeldi. Babama, anneme, May'e sarılmak gibiydi. Mutluluk verici bir sıcaklık. Tam da ihtiyacım olan şey.

Ne olursa olsun ne değişirse değişsin Tony Stark o an benim için bir baba gibiydi.

Tony'nin baış açısı:

Çocuk birden yerinden kalkıp bana sıkıca sarılınca afalladım ama bir kaç saniye sonra kollarımı sırtına koyup sıvazladım. Kötü durumdaydı. Gözlerimi kapadım. Küçük masum bir çocuk gibiydi. Bunları hak etmiyordu. O an onu her zaman koruyacağıma dair söz verdim kendime. 

Terden ıslanmış saçları yanağıma değerken sırtını sıvazladım. O an o çocuk diğer çocuklardan ayrıldı. Benim için farklı bir yeri vardı. Her zaman hissettiğim küçük sevgi büyüdü. Kalbimde bir yer kazandı. Hiç bir çocuğum olmamasına rağmen onu çocuğum gibi hissettim. Bu his güzeldi. Gerçekten güzeldi. Bu andan sonra o çocuğa oğlum gibi bakacağıma eminim. Ve bunu seviyorum.


Merhaba! Uzun zamandır yokum ama no way home çıkınca gaza geldim heralde 

BİLMEK İSTİYORUM -İron Dad Spider Son-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin