BİLMEK İSTİYORUM -İron Dad Spider Son-

BİLMEK İSTİYORUM 31. BÖLÜM

Peter'ın bakış açısı:

Adam elinde siyah metal çinlilerin taktığı şapkalara benzeyen bir şeyle yanıma geldi. Şapkanın üstünde bir boru makineye uzanıyordu ve o an tek düşünebildiğim 'her şey bitti' oldu.

Tekrar gözlerimi kapattım ve bekledim. Hayatımın sona ermesini bekledim çünkü hatırlamadığın bir hayat hiç yaşanmamıştır. Hiç yaşanmamasını istedim aslında. Her şeye en baştan başlayıp her şeyi değiştirmeyi. Olmayacaktı ve olmadı da. Gözlerimi açıp birden annem ve  babamın yada May'in yanına gitmeyecektim. Hayal kırıklığı olmaması için gözlerimi kapalı tuttum. Daha da sıktım. Kimse beni kurtarmayacaktı. Kendimi kurtaramayacaktım. Her şey bitti.

Adam garip metal şeyi kafamın üzerine yerleştirdi ve o şey başımın üzerine tamamen yerleşmek için biraz küçüldü. En sonunda gözlerimi açtım adam tekrar makineyle uğraşıyordu ve kadın şapkayla ilgileniyordu.

Şapkayı bıraktı ve kulağıma eğildi ''Bilmeni isterim ki yakaladığın akbaba kostümlü kişi hydra nın patronuydu ama hydra da işler böyledir. Bir patrona bir şey olursa yerine başka biri geçer ve bu hydra yı bunca yıldır ayakta tutan şey. Bizi yenemezsiniz'' tüylerim birden diken diken oldu. Yıllar sonra bu kuruluş hala duracak mıydı? Amaçları ne dünyaya hükmetmek falan mı? Anlaşılan cevapları alamayacağım. Alsam bile hatırlamayacağım.

Adam güldü ve bana döndü ''Hazır mısın?'' hayır demek isterdim ama yine ağzımı açamadım. Ne dersem diyeyim bu olacaktı zaten.

Adam bir kolu aşağı doğru çekerken arkama yaslanıp gözlerimi yumdum. Birden başıma keskin bir ağrı girdi. Düşünemedim, konuşamadım, hareket edemedim. Sanki karanlığa çekiliyordum ve şuan başka bir dünyadaydım. Uzaklarda bir çığlık duydum. Muhtemelen benimdi ama hiç bir şey seçilmiyordu.

Hatırladığım son şey çığlığın kesilmesiydi.

Tony'nin bakış açısı:

Sonunda yenilmezlerin hepsini üstü açık bir arazi aracında gelirken gördüm. Hepsi kostümlerini giymiş ve silahlarını almış savaşa hazırdı.

Friday'den içerideki sesleri duyabilmem için sesleri yükseltmesini istemiştim ve yaklaşık 5-6 dakika önce binadaki tüm o yoğun konuşmaların içinden bir çığlık duyulmuştu ve endişemi daha da artırmak dışında yaptığı bir şey yoktu.

Hepsi araçtan indi ve yanıma geldi. ''Tony yeri buldun mu?'' diye sordu Steve. Gerçekten mi? Arkamdaki koca bina hayvan yuvasına mı benziyor Steve? Tabi ki bunların hiç birini ona söylemedim ve sadece ipucunu anlaması için arkamı gösterdim.

''Hadi gidelim'' dedi Nat silahlarını çıkarırken hani şu vurunca insanları bayıltan sopalarını.

Clint okunu yaya geçirip başını salladı. Rhodey, Sam, Vision ve ben yukarıdan gittik. Önce binanın elektiriğini heckleyip elektiriği kestim. Askerlerden bazıları içeri koştu. Bazılarıysa savunma pozisyonu aldı. Yaya askerlerimiz Wanda, Steve, Nat ve Clint askerleri teker teker indiriyordu ve biz de yukarıdan vurup onları hazırlıksız yakalıyorduk. Dışarıdaki herkes halledilince aşağı indim.

''İçeri giriyoruz'' diye telsizden komut verdim ve arkamdan takip eden bir kaç kişiyle büyük kapıdan içeri girdim. Telsizden Natasha'nın ''Wanda Vision siz dışarıda kalın ve önemli bir şey olursa haber verin'' dediğini duydum.

İçeride bir sürü oda vardı. Onu nasıl bulacağımı bilmiyordum ve içeri girdiğimizde daha çok asker gelmeye başladı. Diğerleri hallederken havalandım ve kendi etrafımda dönerek her odayı taradım ve aradığım kişinin olduğu odayı bulunca ekibe gelmelerini söyleyip odaya doğru gittim.

Clint son askere tekmeyi geçirdikten sonra hepsi kapının önünde beklediğim yere geldi. Kapıyı tekmeledim ve önüme çıkan herkesi vurmak için ellerimi öne doğru uzatıp içeri girdim.

Beklediğim şey kesinlikle bu değildi.

Sizi uçurumda bırakmaya bayılıyorum yaa. '' 3 . Bugün dicek bir şey bulamıyorum. Medyaya sevdiğim bir şarkı koydum ve ben şuan dinliyorum. Herkese iyi günler :)