Bir bardak daha yuvarladığım içki ile boşalan bardağımı özensizce masaya bırakırken fazlasıyla mutluyum. Sarhoşluğumun etkisiyle yüzümden düşmeyen gülümsemeyle etrafıma bakınıyorum. Karşımda, masadaki bardağı ile oynarken gözleri bana dalmış, küçük bir tebessümle dudaklarını kıvırmış güzel çehreyi seçmem zor olmuyor. Onunla göz göze geldiğim an bedenimi hafifçe sarsan hıçkırıkla kıkırdıyorum. Ardından yanımdaki bağırtılar dikkatimi çekiyor ve bakışlarım güzel bedenden ayrılıyor.
''Chan hyung seni seviyorum.''
Hafifçe, yanımda Jisung'un bir bardak daha içmesini engellemeye çalışan bedene eğilerek konuştuğumda kendine çekmeye çalıştığı bardağı bırakarak yumuşak bakışlarla bana dönüyor. Yüzünde her zaman sanki çocuklarını izliyormuş gibi gözükmesine sebep olan bakış oluştuğunda bana gülümseyerek başımı okşuyor.
''Ben de sizi seviyorum Minho.''
Sevgi gösterime bir karşılık alabilmiş olmanın etkisiyle sanki büyük bir iş başarmış gibi ciddi bir ifade takınarak tekrar karşımdaki bedene dönüyorum. Hızla midesine gönderdiği içkinin ardından tekrar bakışlarını gözlerime dikiyor. Ona da onu sevdiğimi söyleme dürtüsü hissetsem de içimdeki beni durduran sese boyun eğiyorum. Bu gece. Delici bakışlarıyla saatler önceki sesi zihnimde canlandığında hafifçe kaşlarımı çatıyorum.
''Biz artık gidelim.''
Chan hyung, Changbin'le birlikte Jisung'un kolundan tutarken konuştuğunda bir anlığına bunu dert etmiyorum fakat bunu Hyunjin'e söylediğini anladığımda tüm uyuşukluğumu üzerimden atıp dikelmem bir oluyor.
''Hyunjin burada kalacak.''
''Evet hyung biz film izleyecektik.''
Ayaktaki beden ikimiz üzerinde bakışlarını gezdirdikten sonra ''Diğerlerine dikkat et.'' diyerek durumu kabulleniyor. Herkes sarhoş veya çakırkeyif olduğundan onu geçirme zahmetine giren kimse de olmuyor. Yalnızca kapı sesini duyuyorum ve alkolden yanakları kızarmış Hyunjin'de takılı kalmamaya çalışarak ayaklanıyorum. Çoktan masadan ayrılıp koltukta uyuyakalmış en küçüğümüzün üzerine koltuk kenarında duran örtüyü örttükten sonra diğerlerinin de kötü durumda olmamasından dolayı boş bardakları ve tabakları toplamaya başlıyorum. Sarışın beden hızla kalkarak benim alamadıklarımı da toplayarak sakince peşimden mutfağa ilerliyor.
Mutfağı tezgaha bıraktığımız tabak ve bardakların tok sesi doldurduğunda hepsini lavabonun içine yerleştirip yan dönerek tezgaha yaslanıyorum. Başarılı bir sahne sergiledikten sonra en yakınlarımla yeni yılı kutladığım bir gecenin tatlı yorgunluğu o an üzerime çöküyor ve benim gibi tezgaha yaslanmış bedenin belinden nazikçe tutarak kendime çekiyorum. Kolları sakince boynuma sarılırken ince belini sararak burnumu boynuna bastırmamla güzel kokusu beni rahatlatıyor.
Yavaş yavaş alkolün etkisinin azaldığını hissediyorum, en azından uyuşuk bir halde değilim. Dudaklarımı tenine sürttüğümde kolları sıkılaşınca bedenlerimiz daha da yakınlaşıyor ve küçük öpücükler bırakıyorum boynuna. ''İçmeye senin odanda mı devam etsek hyung?'' Hafifçe geri çekilerek kurduğu cümleyle ondan ayrılıyorum ve ben cevap vermeden henüz hiç açılmamış, fazladan kalan kırmızı şarap şişelerinden birini kavrayıp uzun boyunu sergileyerek dolabın üst raflarından iki adet kadeh alıyor. Bir elinde kadehleri, diğer elinde de şarap şişesini tutarak bana döndüğünde yüzündeki tatlı ifade ile iç çekmeme engel olamıyorum.
Arkasını dönüp odama ilerlemeye başladığında yürümesini zorlaştıracağını bilsem de -hem bir süredir baş başa vakit geçiremediğimizden hem de çakır keyifliğimin getirisi olan yapışkanlığımdan- kollarımı beline sarıp sırtına yaslanarak ilerliyorum. Odamın kapısına geldiğimizde ensesine yasladığım dudaklarımı ayırma gereği duymadan belindeki elimi çekerek kapıyı açıyorum fakat içeriye girerken yürümeyi daha fazla zorlaştırmamak adına ellerimi üzerinden çekiyorum.
O adımlarını yatağıma yöneltip elindekileri komodine bırakırken kapıyı kapattıktan sonra birkaç saniye kilitleyip kilitlememem gerektiğini düşünüyorum. Ardından herhangi birinin bizi öpüşürken veya fazlasını yaparken yakalamasındansa neden kapıyı kilitlediğimiz hakkında bir sorgulama yapması ihtimalini tercih ederek kapıyı kilitliyorum. arkamı dönmeden önce ise bir ses beni durduruyor.
''Hyung arkana dönme. Senin için hazırlanacağım.''
Buraya bir adet sarhoş Minho bırakıp gidiyorum. Ayrıca Hyun'un hazırlanması da tabi ki fem tarzda giyinmek anlamında<3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
