27

1.3K 159 60
                                    

Bazı insanlar vardır, harika bir aileniz olsa da veya berbat bir aileniz olsa da kan bağı olmadan sizin için 'aile' kavramının tanımını oluştururlar. Ailem dediğim yedi insan var benim de. Ne gariptir ki şimdi biri kalbimde çok farklı bir yere taht kurmuş diğeri ise bunun için beni suçluyor. Chan hyungun önünde ikimiz de suspus oturmaya devam ediyoruz. Ortada yanlış bir şey olmadığı halde yakalanma korkumuza kimseyi çekmek istemediğimden konuşmak zor geliyor.

''Hyunjin sen başlamak ister misin?''

Chan hyung yumuşak bir ses tonuyla konuştuğunda derin bir nefes alıp bakışlarımı ellerimden çekerek onun endişe dolu gözlerine çıkartıyorum. Oturduğu sandalyede eğilip dirseklerini dizlerine yaslamış bir şekilde beni izliyor.

''Hyung... Benim bir ilişkim var.''

Jisung'dan alaycıl bir kıkırtı döküldüğüne onu umursamadan hitap ettiğim bedeni inceliyorum. Şaşırdığını gösterir şekilde kaşları biraz havalanıyor ancak abartılı bir tepki vermiyor.

''Oh... Tebrik ederim Hyun. Neden şimdiye kadar söylemedin ki? Yeni mi?''

Biraz duraksayıp sakince konuştuktan sonra rahatlamak için vücudumu biraz gerip yerimde kıpırdanırken bakışlarımı küçük stüdyoda gezdiriyorum; çalışma masası, bilgisayar, sandalye, Jisung, kapıdaki Levanter poster, Chan hyung...

''Ağırdan alıyorduk ve... bir isim koyma gereği duymadık. ''

Chan hyung biraz kafası karışmış şekilde bakmaya devam ederken bunun neden Jisung ile aramda bir sorun yaratacağını çözmeye çalıştığına eminim. Jisung ise hiç dahil olmadan ellerini sweatinin cebine sokmuş bir şekilde duvarı izliyor. Cebinde elleriyle oynadığına eminim, gergin olduğunu yansıtmak istemiyor.

''O kişi bir erkek.''

Sesim gittikçe kısılırken gittikçe o kişinin kim olduğuna yaklaşıyor olmak beni strese sokuyor. Bana dikkatle bakan ve bu gruba her şeyini vermiş karşımdaki bedenin bu duruma karşı tepkisini kestiremiyorum. Üstelik Jisung'un suçlayıcı tavrından sonra olunlu düşüncelerim birer birer yok oluyor.

Hangi salak homofobik ülkenin birinde ünlüyken grup arkadaşıyla ilişkiye girer?

Stresten bacağımı sallamaya başlayıp bakışlarımı kaçırarak önüme düşen tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdığımda zamanın tiktaklarını bile duyabildiğimi hissediyorum. Söyle gitsin. Minho o kişi.

'''Jisung'la neden kavga ettiğinizi hala anlamadım.''

''Çünkü o kişi Minho hyung!''

Jisung'un uzun süre sonra ilk kez sesi çıkarken arada kaynayacağına inanmaya başladığım gerçek ortaya korkunç bir bomba etkisiyle düşüyor. Göğsüme dolmuş nefesimi tutarak akciğerlerime bir kaç saniyelik işkence etmeme engel olamıyorum. Karşımdaki bedenin yüz ifadeleri bu sefer minimallikten çok uzak bir şekilde şaşkınlığını ortaya koyduğunda bakışları bir iki kez aramızda gidip geliyor ve zoraki bir gülüş bırakıyor.

''Jisung güzel şakaydı.''

Yanaklarımı şişirdiğimi fark ettiğindeyse zorladığı kaslarını serbest bırakıyor ve yüz ifadesi ciddileşiyor.

''Hyunjin?''

''Doğru! Ve Jisung birini seviyorum diye benimle kavga ediyor.''

Gerginlikten artık bıkmış halde sesim yükseldiğinde ve oturduğum yerde dikleştiğimde olsun da bitsin diye düşünüyorum.

Karşımdaki beden ciddi olduğumuzu anlamış olacak ki elini saçları arasından geçirip bir süre sessiz kalıyor.

''Hyung? "

" Jisung tepki göstermen için belli başlı sebepleri tahmin edebiliyorum ancak Hyunjin'e bu kadar kaba davranman için bir sebep göremiyorum."

O sakince konuştuğunda koltukta bacaklarımı kendime çekip Jisung' dan bir özür bekliyorum.

" Hyung ama bunu nasıl kabul edebilirsin? "

" Jisung ne olursa olsun biz bir aileyiz. "

Kıvırcık saçlı beden sakince konuştuğunda hararetli bir şekilde kendi düşüncesini savunmakta olan bedenin bakışlarında da bir yumuşama oluyor. Hala kendini haklı gördüğünden özür konusunda gurur yapacağını biliyorum ancak ona kırılmış olduğumdan bu durumu görmezden de gelemiyorum. Bakışlarımı kaçırıp yüzümü çevirdiğimde ise boynuma sarılan bir çift kol yumuşamam için yeterli oluyor.














Secret Secret | HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin