6

3.7K 331 157
                                        

Hyunjin'in sahne kıyafetinin parçası eteğe benzerken bununla ne kadar mutlu olduğunu görüyorum. Çekim yapacağımız stüdyoda, normalde de fazlasıyla neşeli olan beden çok daha heyecanlı davranıyor. Çocuksu sataşmalarla bütün üyelere bulaşırken hepimiz mutlu hissediyoruz buna eminim.

En sonunda yorulup yere oturduğunda ve ellerini yere yaslayıp kendine dayanak oluşturduktan sonra bacaklarını uzatmasıyla yanına ilerliyorum. Rahat gözükmesine karşılık ona sırtım dönük olacak şekilde oturup başımı bacağına yaslamak için geriye doğru yaslanıyorum fakat temas edip rahatlamayı beklediğim yumuşak yüzey yerine başım bir süre boşlukta kalırken yere ne kadar yaklaştığımı fark ediyorum.

Şaşkınlıkla yan dönerek nereye kaybolduğunda baktığımda ise yerde yuvarlanarak benden kaçmış olan bedenin ayağa kalkma çabasıyla karşılaşıyorum. Etek gibi belini saran kumaş yüzünden hemen kalkamasa da kendini toparlayıp kıkırdayarak uzaklaşıyor.

Kızmak yerine ben de güldüğümde kalkarak peşinden gidiyorum. Elini tuttuğumda şüpheyle gözlerime bakıyor. Geri çekilmeye çalıştığında ise elimi sıkılaştırarak gitmesine izin vermiyorum.

Elimden kurtulamasa da vücudunu geriye doğru çekiyor. Bir şey yapmadan beklediğimde ise herhangi bir uğraşma girişiminde bulunmayacağımı anlamış olacak ki dibime giriyor.

"Heyecanlı mısın hyung?"

Benden uzun olduğu için başını hafifçe eğerek konuştuğunda yüzüme bakmak yerine kırmızı kıyafetimin önündeki fermuara bakıyor. Fermuar hafif açık olduğu için göğsüm biraz belli oluyorken elini fermuara getirip oynamaya başlıyor.

"Uzun zaman sonra ilk geri dönüşümüz olduğu için heyecanlıyım ama tamamen keyif almaya odaklanıyorum."

Bakışlarımı bana bakmayan gözlerine kaldırarak "Sen?" diye soruyorum. Parmağının ucunu göğsüme bastırıp yavaşça aşağı doğru indiriyor. Aşağı kaydırdıkça açılan fermuarımla stüdyonun serin havası tenime çarparken asıl tüylerimi diken diken eden tenimde kayan sıcak dokunuşu oluyor.

"Ben de keyif alıyorum."

Belirginleşmeye başlamış kaslarıma meraklı bir bakış atmasının ardından önüm daha fazla açılmasın diye bir elimi kaldırarak önümde tutuyorum.

"Ona ne şüphe?"

İmalı bir şekilde konuştuğumda elini çekerek kıkırdıyor. Hemen ardından fermuarı tekrar çekerek göğsümü kapatıyorum.

"Yeni aldığın eteklerin var mı?"

"En son aldıklarımdan sonra almadım ama onların da hepsini gösterememiştim."

Hatırladığım görüntülerle derin bir nefes alıyorum. Yakınlığından dolayı, verirken nefesim yüzüne çarparak uzun perçemlerini oynatıyor.

"Hepsini görmek istiyorum."

Bakışlarını nihayet gözlerime çıkardığında söylediğim cümleye cevap veremeden çekim için çağırılıyoruz. Az önce söylediğim cümlenin tuhaf gözüktüğünü fark ederken bu havayı dağıtmak için gülümseyerek "İyi şanslar." diyorum çekim için ve yanından ayrılarak toplanan üyelere yaklaşıyorum.

***

Chris hyung yurda gelmek yerine şirkete gitmek için ayrılmışken geri kalanımız yurtta bir yerlere dağılıyoruz. Duşunu alan kendi köşesine geçip dinleniyor ve ben de duştan çıktığımda odama giderken Felix ile karşılaşıyorum.

"Hyung sen yemek hazırlayacak mısın yoksa sipariş edelim mi?"

Normalde hazırlasam da geri dönüş zamanları, yoğun programın içinde pek uğraşmak istemediğim için sipariş ediyoruz. Yine böyle yapmaktan zarar gelmeyeceğini düşünüyorum.

"Sipariş edelim."

"Tamamdır. Özel olarak istediğin bir yemek var mı?"

"Hayır, istediğini sipariş edebilirsin. Ödemek için kartımı al."

"Hayır."

Hızlıca kayboluyor yanımdan. Oturma odasına veya mutfağa gittiğini tahmin ediyorum.

Beklemeden Seungmin ve Hyunjin ile birlikte kaldığım odaya girdiğimde Hyunjin'i tek görüyorum.

"Seungmin nerede?"

Telefonuyla oynayan beden "Jeongin'in yanında, kitap okuyor sanırım." diyerek yanıtlıyor beni.

Duştan çıktığımı bilerek bana dönmezken bornozumu çıkartıp kendi çekmecemden çamaşırımı alıp giyiniyorum. Banyodan çıkmadan önce havluyla nemini aldığım saçlarım için bir şey yapmazken üzerime rahat kıyafetler giyerek Hyunjin'in yanına ilerliyorum.

Yatağa uzanıp yanına sokulduğumda bir kolumu beline ve bacağımı da üzerine atıyorum. Yüzüm boyun girintisine yerleşirken telefonda çizmek için resimlere baktığını görüyorum. Son zamanlarda her boş anında çoğunlukla bununla ilgileniyor.

"Bana aldığın diğer kıyafetleri göstermeyecek misin?"

Huylanmasını umarak burnumu boynuna sürtüyorum fakat tepki vermeyerek telefonunu yatağa bırakıyor ve hafifçe geri çekilerek yüzünü bana çeviriyor.

"İstiyor musun?"

"Evet, istediğimi söylemiştim."

Gözleri benimle temasını keserken dudağını dişliyor, kararsız kalmış gibi.

"Seni bunlarla sıkacağımı düşünmüştüm."

"Hayır sıkmıyorsun. Sana çok yakışıyorlar ve seni öyle görmekten memnunum."

Gözleri parıldarken tek dirseğini yatağa yaslayarak hafifçe kalkıyor.

"Peki almayı düşündüğüm şeyleri de gösterebilir miyim?"

Beni neyin beklediğini bilemezken onaylamak için başımı sallıyorum ve heyecanla üzerimden bedenini geçirerek yataktan kalkıyor.

"Tamam ama önce gösteremediklerimi giyeceğim."



















The Phoenix adında bir fic için prolog bölüm attım. Formula1 konulu olacak. Ship Hyunlix. Bakarsanız sevinirim🤍

 Bakarsanız sevinirim🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Secret Secret | HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin