9. Bölüm

1.4K 51 33
                                    

✨ "Her gün hayatını görüyor, yanından akıp gidişini,
ne yapabilir?
Bu onun hayatı" ✨

*

Taksi Spor salonun önünde durduğunda ücreti ödeyip aşağıya indim. Döner kapıdan geçip danışman masasına ilerledim. Sade makyajı ve spor salonunun ambleminin basılı olduğu siyah tişörtüyle telefonda konuşan sarışın kadın başını kaldırdığında beni gördü. Eliyle 1 dakika işareti yaptığında göz kapaklarımı açıp kapadım. Değişen pek bir şey yoktu, iç mimarisi tamamıyla bıraktığım gibiydi. Görevli kadının telefon görüşmesi bittiğinde yüzündeki sahte gülümsemeyle bana döndü. "Cappadocia GYM hoş geldiniz nasıl yardımcı olabilirim?"

"Karan Emin odasında mı?" önündeki defteri açıp karıştırmaya başladı.

"Randevunuz var mıydı? İsminiz nedir?" bıkkınca bir nefesi dudaklarımdan koyuverdiğimde sakinleşmek adına gözlerimi bir kaç saniyeliğine kapattım.

"Randevum yok. Karan Bey odasında mı?" sarışın kadının kaşları çatıldığında eli telefona gitti.

"Danışmada bir hanımefendi ısrarla Karan Bey ile görüşmek istiyor. Bura-" Sabır taşım çatladığında arkamı dönüp kat asansörüne ilerledim. Danışman kadına kulaklarımı tıkayıp sessize almayı istedim ama nafileydi.

"Hanımefendi! Ne yaptığınızı sanıyorsunuz!?" kattaki asansöre binip abimin odasının bulunduğu kata tuşladım. Kat numaraları hızla artarken kapılar açıldı. Kattaki güvenlik seri adımlarla bana yöneldiğinde benimkiler de eş zamanlı olarak abimin odasına yöneldi.

"Hanımefendi, durun lütfen!" kapıya yaklaşan adımlarım kapının hışımla açılmasıyla durakladı. Abim bütün heybeti ve çatık kaşlarıyla tepeden tepeden yüzüme bakıyordu.

"Her geldiğinde ortalığı birbirine katmak zorunda mısın kızım." şirin olduğunu düşündüğüm bir tebessüm bırakıp omuzlarımı silktim. Yapay tebessümüme gözlerini devirip kollarını göğsünde bağladı.

"Geç içeri geç de boyunu posunu görelim bir!" başımı öne eğerek suçlu bir çocuk gibi yanından geçip odasına girdim. Huysuzca mırıldanıp peşim sıra odaya girdi.

"Zahmet edip ta buralara kadar gelmişsiniz Asel Hanım niye zahmet ettiniz biz sizden önümüzdeki aylara bir randevu almaya çalışırdık." Haklı isyanına kafamı eğip hızla kollarımı beline sardım.

"Özür dilemem bir şeyler ifade etmeyecek belki ama cidden üzgünüm... Durumları biliyorsun. Ülkeye girer girmez bir de bazı şeyler üst üste gelmiş bulundu kafamın içindeki kaosu susturmam gerekiyordu. İnan bana bu kişisel bir durum değil, senin bendeki yerini biliyorsun. Şayet öz abim olsaydı bu kadar olurdu, lütfen kırılma bana... Seni seviyorum abi" kolları sırtımdaki yerini aldığında başını başımın üzerine yasladı. Gözlerimi sımsıkı yumup daha sıkı sarıldım. Uzun zamandır aradığım aile sıcaklığı bu kollarda saklıydı. Belki de yıllardır ihtiyacım olan şey bir çift kol ve başımı yaslayabileceğim bir göğüs, abi şefkatiydi.

"Pişt"

"hm"

"Bir şey diyeceğim." Kollarımı gevşetip başımı kaldırdım.

"Bir şey olmuş" kaşlarımı çatıp geriye çekildim. "ne oldu?"

"2 hafta sonra düğünüm var." Gözlerim fal taşı gibi açıldığında elimi ağzıma kapattım. "Hadi canım! Nasıl?"

Karan'ın keyfi bir hayli yerindeydi. Masanın karşısındaki siyah, deri koltuklardan birisine oturup rahatça yerleşti. "O çok güzel, sadece yüzü değil kalbide... Ben, nasıl oldu bilmiyorum ama çok fena tutuldum kızım!" sesindeki neşe, gözlerindeki ışık yüzümdeki tebessüme şahit oldu.

Siyah Resim +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin