11. Bölüm

1.3K 44 16
                                    

Arhai| To Yasemi

İyi okumalar^

3 Yıl Önce

“Annemler babamla mı gelecek abi?” karşımdaki iri yapılı adama dönüp ceketimin yakalarını düzelttim ve onun yanına doğru adımladım.

Onaylar nitelikte başını salladı. “Evet. Demet Hanım babanıza bu konuda oldukça ısrar etti. E babanızı da biliyorsunuz.” diyerek bastırmaya çalıştığı gülümsemesiyle kaşlarını kaldırdı.

Bilmez olur muydum hiç! Birbirlerinden farklı bambaşka ruhlara, zevklere ve isteklere sahip iki aşıktı Demet Doğan ve Alparslan Yıldıran. Annemin şatafata, asilliğe düşkünlüğü kadar babam oldukça sade ve doğallıktan yanaydı. Bunda dedemin memleketinin İç Anadolu oluşununda büyük payı olduğunu söyleyebilirdim. Bu yüzden babaannem anneme karşı hep bir tartışma içinde olur asla anlaşamazlardı ama ikiside birbirine saygı duyar kalplerini kırıp birbirlerine karşı kırıcı olmazlardı. Babamın anneme asla hayır diyemediğinden mütevellit amcam hanım köylü diyerek dalgaya alırdı abisini.

Yıllara meydan okuyan arkadaşlıklarından ötürü babamın sağ kolu, can yoldaşı, kan kardeşi Cüneyt abi de, ki babamdan 2 yaş büyük olmasından ötürü ona amca desem de “ben yaşlı mıyım ki bana amca diyorsunuz siz?” diyerek sahte bir alınganlıkla bize kızar ve abi dedirtirdi, bunca yıllık şahitliğine dayanaraktan ona bir çok kez kılıbık Hamdi diye takılırdı.

“Size eşlik etmekte bana düştü.” dedi. Gülümseyerek uzattığı koluna girdim ve başımı omuzuna yatırdım. Cüneyt abi benim için en az amcam İlhan Yıldıran kadar amcaydı. Onu sever ve saygı duyardım.

Birlikte yola çıkmıştık. Onlar ön koltukta otururken ben arka sağ tarafta yerimde oturuyordum. Önemli bir iş yemeği olacağı için kendim gitmeyecek, Cüneyt abi ve korumalar ile gelecektim. Şehir dışında bir restoranda olacaktık bu yüzden babamlar ile şehir çıkışında otobanda buluşacaktık. Telefonumu alıp ablama mesaj atmama rağmen geri dönüş olmadı. Bu yüzden babamı aradım. İkinci çalıştan sonra açılan telefonun sonunda babamın sesi duyuldu.

“Güzelim?” yüzümde oluşan gülümsemeyi bastıramadım. “Babacığım. Yine beni üvey evlat gibi şövalyeme teslim edip gidiyormuşsunuz. Alınmaya başlıyorum bak.” sesimden akan buram buram alaya gülmedi, oyunuma eşlik etmedi ve derince bir nefes aldı.

“Olur mu hiç öyle şey nazlı çiçeğim. Annenin hazırlanması uzun sürdü eve geçseydik geç kalırdık.” sesindeki burukluktan beni ciddiye aldığını düşünüp üzüldüm.

“Sadece sana takılıyordum baba, sorun değil. Sen iyi misin?”

“Evet iyiyim, sadece biraz yorgunum. Merak etme beni güzel kızım.” babam çok çalışıyordu ve ben artık bir an önce büyüyüp ona destek olmak istiyordum. Ki 21 yaş hiçte küçük bir yaş olmamasına rağmen daha zamanı değilmiş.

Siyah Resim +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin