5. Bölüm

2K 71 18
                                    

Multiye şarkı bıraktım...
Bölüm şarkısı-
Halsey' Without me
Sıla Gençoğlu' Aslan Gibi

Bazen asla'lara asla dememek gerekir.☁

Motor sesi kulakları sağır edecek şekilde hızla yanımızdan uzaklaşırken uzun, dar koridora girmiştim. Yüksek müzik sesinin vermiş olduğu enerjiyle yüzümde kocaman bir tebessüm oluştu. Ailemi uzun zaman sonra görecektim ve hâlâ sebebini bilmediğim bir şekilde 1 haftadır beni arıyorlardı. İçimdeki heyecanla koşar adım koridordan çıkıp loş ışıkların son bulduğu giriş kapısına ilerledim. Müzik sesi iyiden iyiye artarken artık net bir şekilde duyuluyordu.

Yıllardır dokunmadığım kapının kolunu kavrayıp aşağıya indirdim. İçerideki kalabalığa rağmen ferah ve canlı bir ortamla karşılaşırken yakın korumalarımdan Batuhan ve Canın yüzü aynı anda bana döndü. Şaşkınlıkla yüzümü incelerlerken hızla etrafıma etten bir duvar örülüp girişin karşısındaki suitlerin bulunduğu koridora yönlendirildim. Batuhanın eli sahiplenircesine belimde hareket etmemi sağlayıp yön veriyordu. Toplanma alanının bulunduğu alt kata indiğimizde şaşkınlığımdan kurtulup adımlarımı yavaşlattım.

"Hey, hey! Bir dakika neler oluyor?" Batuhan geri çekilip yüzüme baktı.

"İyi misiniz?"

Kaşlarımı çatıp etrafıma baktığımda tetikte bekleyen onlarca korumaya yöneldim.

"İşinizin başına dönün!"

Emrimle birlikte tereddüte düşen adamlara ölümcül bakışlarımı atarak tısladım.

"Tereddüte mi düşüyorsunuz?"

Adamlardan en uzun boylusu gözlerime bakıp otomatik bir ses tonuyla konuştu."Emredersiniz efendim!" Profesyonel oldukları her hareketlerinden belli olan adamlar yukarıya çıktıklarında yanımda Can ve Batuhan vardı.

"Neler oluyor burada? Herkes nerede?"

Can öne atılıp konuştu.

"Toplantı odasındalar efendim buyurun"

Eliyle ileriyi işaret ettiklerin de hızlı adımlarla toplantı odasına ilerledim. "Bir haftadır sizi arıyoruz. İdil Hanım saatlerce sizi aramış, ulaşamayınca buraya geldi. Ataşehirden çıktıktan sonra uzunca bir süre mobeselerden takipte bulunduk fakat bir sonuç bulamadık. Emniyetten gelen bilgilere göre bir istasyonu gasp edip hakkınızda şikayette bulunulmuş. İstasyona gidip konuştuk, oradaki şerefsizi öttürdükten sonra mobeseyi takibe aldık. En son istasyondan çıkıp ana yola saptığınız görünüyor bir daha izinize rastlayamadık. "

Şaşkınlıkla Can'a döndüm. "Bu gün ayın kaçı?"

"28 Eylül Pazartesi" Kaşlarım çatılıp  ağzım şokla açılırken şaşkınlıktan dilimi yutacaktım. Ben bir haftadır o evde öylece uyuyor muydum? Arkamı dönüp koşarak toplantı odasının önüne geldiğimde kapı da bekleyen korumalar da en az benim kadar şaşkındı. Aralarından en yakın korumam olan Ferit koşar adım yanıma gelip bedenimi süzdü.

"Efendim siz iyi misiniz?" Başımı sallayıp çelik kapının kolunu kavradığımda duyduğum ses ile yerimde çakılıp kaldım.

"Lanet olsun! Hâlâ nasıl bir iz bulamazsınız? Kafayı yiyeceğim bir haftadır bu kız nerede? Asel nerede!?" Peşi süre gelen kırılma ve dökülme sesleriyle bağırmaya devam etti.

"Kendine gel!"

"Hani koruyacaklardı oğlum bu kızı!"

Sesi bütün vücudumu titretirken ayaklarım yere çakılı kalmıştı. Ardı ardına gelen iki yumruk sesiyle başka bir ses yankılandı.

Siyah Resim +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin