Yatakta ikiside rahatça yatarken arada hoşlarına giden kısımlarda minik bir gülümseme yerleştiriyorlardı yüzlerine. Film'in ortalarına doğru gelince ilk çıkan erotizm sahnesiyle beraber inleme sesleriyle Taehyung yattığı yerden doğrulup Jungkook'a döndü. Jungkook ona anlamadan bakarken Tae hemen mırıldanmaya başlamıştı bile "sesini kıssana, duyacaklar falan şimdi. Hadisene Jungkook.." Jungkook sesini kısmayıp televizyona döndü "ne gerek var, gel şuraya hadi izlemeye devam edelim." Tae mızmızlanarak tekrar Jungkook'un kolları arasına girmişti, kısa süren erotizm sahnesinin geçmesiyle Taehyung kendi kendine mızmızlanırken Jungkook Tae'nin çenesini kavrayıp kendisine bakmasını sağladı "seni az önceki adam gibi inletmemi istemiyorsan mızmızlanma artık" Tae gözlerinde olan hafif korkularla Jungkook'un gözlerine bakarken başını sallamıştı onaylayarak. Jungkookta başını serbest bırakınca Tae tekrar televizyona döndü.
Tae elini Jungkook'un elinin üzerine koymuş parmaklarıyla oynarken tekrar gelen erotizm sahnesiyle beraber Jungkook'a baktı, göz göze geldiklerinde Tae tekrar başını çevirmişti.
Filmde ne mi vardı? ukesinin üzerinde çeşitli fantezi ve cezalar deneyen sugar daddy.. ve hâliyle az da olsa canı yanan bir kedicik. İnleme seslerine gelirsek kimisi acı dolu, kimisi de zevk doluydu, tabii bazıları da bağırmalar ile karışık mızmızlanmalardı. (Çok üzüldüm link var mı demeyin, çünkü yok. -,-)
Tae ekranda olan adamdan oldukça etkilenmişti, ne yaptığından habersiz dudaklarını ısırmış ve olanları izliyordu. İnleme sesleriyle de istemsizce içinde kıpırdanmalar oluşmuştu elbet.
Jungkook, Tae'nin bu ifadesini fark ederek tek kaşını kaldırmış Tae'ye bakıyordu, en sonunda dayanamayıp filmi durdurdu "bana bak? Ne o dudak ısırmalar falan?" Tae Jungkook'un konuşmasıyla irkilmiş ve ona dönerek dudaklarını düzeltmişti, dedikleriyle gözlerini kaçırarak konuştu "ben.. yanlışlıkla olmuş" Jungkook derin bir nefes alıp verdi "bana sakın o moruktan etkilendiğini söyleme?" Tae gözlerini hafif büyüterek ellerini öne uzatıp iki yana salladı "hayır hayır, alakası yok.." Jungkook Tae'nin omuzlarından tutarak onu yatağa yatırıp üzerine yerleşti "hayır demek? Yazık oldu, bende sana aynılarını yapmayı planlıyordum" Tae'nin ellerini tutup başının üzerinde birleştirdi ve konuşmaya devam ederken elini yavaşça sweatshırt'ünden içeri soktu ve yavaş yavaş bedenini okşayarak göğüslerine doğru çıktı. "Buralarda dudaklarımı ve dilimi hissetmek istemez misin?" Tae gözlerini kapatarak başını geriye vermişti bile. Jungkook parmağını Tae'nin göğüs ucunun çevresinde gezdirerek yüzüne yaklaşmıştı, sıcak nefeslerini dudaklarına verdi "istiyorum.." Tae derin bir nefes verirken Jungkook gülümseyerek dudaklarına kapandı ve uzun uzun öpmeye başladı.
Üzerindeki sweat'i çıkartıp kenara attı ve dudaklarından ayrılıp boynuna yöneldi hemen, silinecek olan izlerin yerlerini yalayarak yanlarına yenilerini yerleştirdi. Boynuna dudaklarıyla girdiği uzun savaşın ardından aşağı doğru indi, göğsünün etrafını sesli sesli öperek dilini sürterken aklına gelenle yandaki çekmeceden kelepçeleri aldı. Tae'nin ellerini yatağa bağlayıp yüz ifadesine baktı ve fısıldamalı olan ses tonuyla yüzüne doğru konuştu "bunları sevdiğini biliyorum." Gülümseyerek göğüslerine tekrar inmiş ve bu sefer göğüs ucunu dudakları arasına almış çekiştirerek emiyordu.
Eteğine doğru indiğinde ikiside oldukça hızlı nefesler alıp veriyordu, Jungkook doğrulup üzerindeki t-shirt'ü çıkarıp Tae'nin kıyafetinin yanına attı gözlerini Taeden ayırmadan, elini Tae'nin eteğine indirmiş ve yukarı doğru sıyırmıştı. Şişmiş olan penisine bakıp sırıtmış ve işaret parmağını üzerine koyarak uzun bir yol çizmişti, iç çamaşırını yavaşça sıyırıp tamamen çıkarttı ve gülümseyerek konuşmuştu "şimdi biraz da ben seninle oynayayım, kediciğim" Tae son kelime ile göz ucuyla Jungkook'a bakmıştı, kedi olmak hoşuna gitsede oyun oynama fikri... biraz onu korkutmuş olabilir.
Jungkook tekrar çekmeceye doğru eğilmiş ve eline gelen şeyi kavrayıp doğrularak yatağa bıraktı, çekmeceyi karıştırırken eline gelen şeyle istediği şeyi bulduğunu anlayıp alarak geriye doğru çekildi. Parmaklarına biraz kayganlaştırıcı döküp deliğine parmaklarını bastırarak iyice deliğine sürmüştü, ardından çekmeceden ilk aldığı oyuncağı -küreyi- kavrayıp yavaşça Tae'nin deliğine itekledi, Tae içine giren soğuk küreyle hemen inleyerek kalçalarını kaldırmıştı masum bir surat ifadesiyle. Jungkook Tae'nin bu zevk dolu ifadelerine oldukça bayılıyor ve onu etkiliyordu ama yine de onunla biraz oynayacaktı.
Tae içinde olan küreyi kasılıp gevşeyen deliği sayesinde hareket ettirirken dışarı düşmemesi için Jungkook bacağını onun bacakları arasına yerleştirip dizini Tae'nin deliğine yaslamıştı, Tae'nin yüzüne doğru eğilip içli ama sessiz olan inlemelerini dinledi kısa bir süre. Ardından yan bir şekilde hafifçe sırıtıp suratını süzdü "hadi, bana babacık de" söylediği sözlerle beraber kalın olan sesi bu iki kelimeyi bile daha etkili yapıyordu.
Tae içindeki küreye alışmaya çalışırken Jungkook'un dedikleriyle ona baktı ve derin nefesler bıraktı, eğer dediğini yapmazsa daha uzun süreceğinden Jungkook'u ikiletmemişti "babacık" Jungkook yüzüne zafer gülümsemesi yerleştirerek göğsüne doğru eğilirken tekrar konuştu "bundan sonra sevişirken bana babacık demeni istiyorum güzelim, sende benim kediciğim olacaksın. İstediğinde bu zaten değil mi?" Göz ucuyla Tae'ye baktıktan sonra dilini göğüs ucuna sürttü Tae'nin ise tek yapabildiği şey odayı inlemeleri ile doldurmasıydı.
Kısa sürede iki göğsüylede ilgilendikten sonra içindeki küre'nin hareketleri ile onu azdırdığını gayet iyi biliyordu, yavaşça üzerinden kalkıp dizini çekti ve saniyesiyle beraber kürenin deliğinden çıkması bir olmuştu. Hızlı hızlı yükselip inen göğsüyle beraber kıvranırken deliğininde aynı hızda kasılıp gevşemesi Jungkook'un tekrar sırıtmasına sebep olmuştu.
Küreyi kenara bırakıp iki parmağı ile deliğini okşadı biraz, ardından içine itip yavaşça bir kaç kez gel-git yapıp parmaklarını çekti. Üzerine yerleşip penisinin deliğine sürtünmesine izin vererek kulağına doğru uzanıp dudaklarını değdirerek konuştu "hadi bana ne istediğini söyle kedicik" Tae'nin azdığını bildiği hâlde, ne istediğini onun dudakları arasından duymak daha hoşuna gidiyordu. Tae çok dayanamadan kalçasını hafif havaya kaldırıp Jungkook'a sürtündü mırıldanarak "seni istiyorum babacık" dediğine her ne kadar utansada içindeki hislere hakim olamıyordu, başını geriye bastırıp Jungkook'u beklerlen Jungkook gülümseyerek onun yüz ifadesini izliyordu.
Dudaklarını Tae'nin dudaklarına sürterek bacaklarını kavradı ve beline doğru attı, penisini hırsla deliğine konumlandırıp elini tekrar Tae'nin yanına yerleştirdi ve hemen hareket etmeye başladı. Tae'ye istediğini fazlasıyla veriyor gibiydi, ikiside oldukça zevk alıyor ve bunu inlemeleriyle ortaya sunuyorlardı.
Ikisininde karnı oldukça kasılmaya başlayınca Jungkook Tae'nin penisini kavrayıp çekiştirmeye başlamış ve boşalmasına yardımcı olmuştu, kendiside içine doğru sıcak sıvılarını bırakınca yavaşlayıp ardından içinden çıktı. Bir süre Tae'yi izleyip gülümseyerek dudağından öptü, geriye çekilip kelepçelerini açtı.
Tae soluklanmaya başlayarak gözlerini kapatıp kendini serbest bıraktı, fazlaca çekiştirdiği elleri yüzünden bilekleri acımış ve bileklerini ovmuştu. Jungkook Tae'nin bileklerini tutup öptü ve kucağına alıp banyoya geçti. Güzelce onu yıkayıp kendiside yanında kısa bir duş alıp bornozlarını giydiler ve tekrar odaya geçtiler.
Jungkook saç kurutma makinası ile Tae'nin saçlarını kurutmaya başladı, ardından onun için bir kaç kıyafet seçip onun giyinmesine yardım etti. Ona tıpkı bir çocukmuş gibi bakıyordu, tabii bu da Tae'nin hoşuna gidiyor biraz da işine geliyordu.
Jungkook kendi de günlük kıyafetlerini giyip etrafı ufaktan toparlamaya başladı, çünkü Tae'nin ağrıdan kalkamayacağını ikiside iyi biliyordu.
YEEEYY! SMUT YAZDIM YİNE 😏
DEĞIŞIKLIK YAPTIM NASILLL? BEĞENDINIZ MI KELEBEKLERIM?
NEYSE SIZ VOTE VEREREK GÖSTERİRSINIZ BEĞENIP BEGENMEDIĞINIZI 🥰
HADİ İYİ OKUMALAR VEEE İYİ GÜNNLEEER 💋
(1035 kelime)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗙𝗼𝗿 𝗠𝗲 //𝗧𝗮𝗲𝗸𝗼𝗼𝗸 [Tamamlandı]
Ficção Geral~~~~~ ‼‼SMUT VAR‼‼ (bdsm) ~~~~~ "bebeğinizi ilerde, bizim küçük oğlumuzla evlendireceksiniz" Seme; Kook Uke fem; Tae