Neyi biliyordu ki bu şimdi?Otomatik olarak göğsünden başımı kaldırdım
"neyi biliyorsun? "dedim.Hector elleri ile saçlarımı geri attı sanki umursamaz ve kayıtsız bir ses tonu ile
"senin Tom u sevmediğini"dedi.Farkında olmadan derin ve içten gelen bir nefes verdim.Bu duruma tabiki şaşırmıştı
"yoksa başka bişeyler daha mı var? " dedi.-Göz teması kurma Cat göz teması kurma-Hemen ondan ayrılıp yerde duran çarşafa doğru yürüdüm.Bir yandan da cevap arıyordum.
"Cat " demesi ile vaktimin dolduğunu anladım.
" yook ne olabilir ki dediğin gibi herşey"dedim ve çarşafa sarılıp ona döndüm.Kafası karışmıştı yüzünden belli.
"ben artık gitsem iyi olacak yeni evli bir kraliçenin gecenin bir vakti eski kocasının kardeşi ile bu ıssız salonda basılması hiç iyi olmaz değil mi? "dedim ve tam önüne gelip dudaklarına masum bir öpücük kondurdum.
"ne olursa olsun hep seni sevdim ve şunu asla unutma ne yaptımsa da bizim için yaptım"dedim.Sanki bunu neden söyledimse.Aptal kafam bazen gerçekten de çalışmıyor.Cevap vermesine izin vermeden kollarından ayrıldım.Ben küçük küçük adımlarla odama giderken arkamda kafasında kocaman bir soru işareti bulunan bir erkek bıraktığımı biliyordum.
Odama geldiğimde Tom çoktan kendi pisliği içinde ölmüştü.Yanı başında bulunan beyaz elbisemi hemen alıp üstüme geçirdim.Artık hazırdım.İşte şimdi tam sırası
"İmdaaaaat yardım edin!Kimse yok muuu?Tom kendine gel!İmdaaaaat!" ağzım çıktığı kadar bağırmaya başladım.Çok geçmeden koridordan ayak sesleri gelmeye başlamıştı.Odaya ilk giren Hector oldu.Bir yandan yerde hareketsizce yatan Tom a bir de bana bakıyordu.Şaşkındı.Ardından Lord David ve eşi geldi sonrasında Anastasia ve diğer insanlar.Herkes hem uykudan uyandıkları hem de benim bu yüksekçe çıkan sesim yüzünden baya Şaşkındı.Ancak en büyük şaşkınlık yerde yatan Tomdu.Lord David hemen Tom un boynunda normalde atması gereken damara yöneldi.Eşi de beni kollarına alıp sakinleştirmeye çalışıyordu.Anastasia birden Hector un yanına geldi ve bana gözlerini dikerek
"ne oldu burada?" dedi.Gözümden akan yaşları silerek
"ben ben bilmiyorum.Odalarımıza çekildik.Daha sonra ben hava almak için balkona çıkıyordum ki birden kıvranmaya başladı.Sonra sonra zaten bağırmaya başladım.Ağzından köpükler geldi.Ahh tanrım çok kötüydü"dedim.Herkes olaya hem inandı hem inanmadı.Senaryo güzeldi ama eksik parçalar vardı sanırım.Daha inandırıcı olmalıyım
"nasıl oldu bilmiyorum.Biranda biranda oldu herşey " dedim ve Tom un yerde yatan cesedinin yanına gittim.
"ahh Tom ne oldu sana " dedim ve tekrardan sahte göz yaşlarımı akıttığım...~~
Üzerimde hala düğün elbisem, yüzüm de ölüm acısı ile salon da herkesle beraber oturuyordum.Kimler yoktu ki?Olayı haber alan herkes gelmişti.Tom un cesedi sabaha doğru odadan çıkarıldı ve aile mezarlığına götürüldü.Kaldı 2 günüm.Artık bu akşam da son işimi halletmeliyim.Arkamı sağlama almalıyım.
"kraliçem odanız temizlendi." dedi hizmetçilerden biri.Cevap vermek yerine onaylarcasına başımı salladım.Beni izleyen gözlere hiç aldırış etmeden yerimden kalktım ve odama geçtim.
Odaya girdiğimde Hector abisinden kalma çalışma masasında oturuyordu.Düşünceli bir hali vardı
"Hector "dedim soru soran bir tavırla.
"ne kadar masumsun Cat" dedi sakince.Ne demekti bu şimdi.
"ne diyorsun anlamıyorum "dedim.Sıkılmış gibiydi.Yerinden kalktı ve önümde dikilip
"biliyor musun ben en çok seni bu masum hallerini sevdim.Doğaldın, ürkektin, savunmasızdın ama işte Catherine idin.Benim küçük Cat im.Şimdi söyle bana sen ne yaptın benim Cat ime?"
"Hec benim hala aynı o kızım"
"hayır yalan söylüyorsun.Sen sen artık O değilsin.Benim tanıdığım insan bunu yapmaz.Bir insanı öldürmez"
"ben yapmadım"
"nasıl oldu peki biranda gecenin bir vakti.Ben seninleyken.Nasıl oldu?"
"bilmiyorum anla artık bilmiyorum.Ama bildiğim tek bişey var o da bana inanman.Bana inan Hec"
"yapamam.hala kafam almıyor.Nasıl oldu bu?Biranda."
"lanet olsun Hector.Bilmiyorum tamam mı bilmiyorum.Şimdi izin verirsen uyumak istiyorum.Yeterince yoruldum zaten.Birde sen yorma artık"
"tamam öyle olsun."dedi ve gitti.İnanacaktı bana başka çaresi yok çünkü.İnanmak zorunda.Ve bende gerçekten dinlemeliyim artık.
Fazla da uzun olmayan uykumdan uyandığımda akşam olmak üzereydi.Güneş tepelerin arkasına sağlanmıştı çoktan.Harekete geçmem lazım artık.Hemen üzerime pembe bir elbise geçirdim.Adam nerdeyse gelir.Biraz sonra bahçeye inerim.Ne garipti ama.Bu odada, bu sarayda rahat ve huzurlu uyuduğum günler hep sayılı.Neden böyle olmuştu benim hayatım?Niçin hep ben kaybettim?Ama bu sefer kaybetmeden ben olmayacağım aksine en büyük zafer de benim olacak.Bu derin düşünceler içinde pencereden dışarıyı seyrederken birden kapı çaldı
"gel"dedim net bir şekilde.İçeriye yaşlı hizmetkarlardan biri geldi
"kraliçem çok üzgünüm fakat dışarıda sizi görmek isteyen biri var.Halktanmış.Acınızı paylaşmak istiyor."dedi.Demek gelmişti.
"zararı yok.Sen çıkabilirsin"dedim.Hizmetkar başını eğerek geri çıktı.Hemen dolabımdan bir pelerin aldım daha sonra masanın çekmecesinden daha önce hazırladığım bir kese altını alıp odadan çıktım.